1-AĞIZ KOKUSUNU ÖNLER
Gün içinde az besin tüketimi ve yetersiz sıvı alımı nedeniyle tükürük miktarı azalabilir. Tükürük üretiminin azalması nedeniyle, ağız temizliği için gerekli olan sıvı yetersiz kalır. Bu durum da, ağız kokusuna neden olur. Tükürük salgısının azalması, kokunun yanı sıra ağız kuruluğuna da yol açar. Ağız kuruluğu ise yutkunma, çiğneme ve hatta konuşmayı bile etkiler.
2- SAÇLARA SAĞLIK KATAR
Yetersiz su tüketimi saç kuruluğuna, kırılmalara, kepeklenmeye ve saç kayıplarına neden olur. Su sadece nemlendirmez, vücudu temizleyerek sağlıklı, ipeksi ve parlak saçlara kavuşmamızı da sağlar.
3- KAS KİTLESİ FAZLA OLANLAR İÇİN DAHA ÇOK GEREKLİDİR
Spor yaparken sağlığımızı korumak için düzenli egzersiz, düzenli beslenme, düzenli uyku ve yeterli su tüketimine dikkat etmemiz gerekir. Özellikle kas geliştirici antrenmanlar yapanlar için bu dört kural kilit bir öneme sahip. Vücuttaki kas kitlesi arttıkça su ihtiyacının da artacağı mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Antrenman ve egzersizlerin hem öncesi hem de sonrasında içilen su aynı zamanda, kasılmalar ve kramplarla başa çıkmada etkili bir yöntemdir.
4- BEYİNSEL FAALİYETLER İÇİN ÖNEMLİDİR
Unutkanlık merkezi beyin olduğu için bu organımızı iyi beslemeliyiz. Bunun için yeterli ve sağlıklı su tüketimine dikkat edilmesi gerekir. Susuzluk unutkanlığın yanı sıra, dikkat süresini ve hareket yeteneğini de olumsuz yönde etkiler.
5- SAĞLIKLI BİR GEBELİK DÖNEMİ GEÇİRMEYE YARDIMCI OLUR
Gebelik döneminde vücudun daha fazla suya ihtiyacı vardır. Çünkü bebeğin gelişmesi, anne karnındaki sıvı içinde olur, annenin kan hacmi artar ve bu da daha fazla su ihtiyacı demektir. Sağlıklı bir gebelik dönemi için, annenin artan su ihtiyacını karşılaması gerekir.
6- KABIZLIĞIN ÖNÜNE GEÇER
Lifli besinler, sindirim sisteminin düzenlenmesinde etkin bir rol oynar. Ancak ne kadar lifli gıda tüketilirse tüketilsin, yeterince su içilmediğinde, alınan lifler vücutta etkin bir şekilde kullanılmaz. Yetersiz su tüketimi, sindirim sisteminin daha az çalışmasına ve buna bağlı olarak kabızlığa yol açar.
7- STRESLE SAVAŞIR
Beyin dokusunun yüzde 85’i sudan oluşur. Eğer vücudunuzda yeteri kadar su yoksa hem ruhen hem de fiziksel olarak kendinizi stres altında hissedersiniz. Susuzluğa dayanamamamızın sebebi de aslında budur. Susuz kalan beyin dokuları, su içmek için sürekli bir istek duymamıza neden olur ve suya erişimin olmadığı durumlarda kendimizi gergin hissederiz.
8- BÖBREK TAŞI RİSKİNİ AZALTIR
Yabancı ve zararlı maddeleri vücudumuzdan uzak tutan böbrekler, yeterli sıvı alınmadığı takdirde bu işlemi gerçekleştirmekte zorlanır. Bu durum birtakım böbrek hastalıklarına yol açtığı gibi, minerallerin birikimi de böbrek taşı oluşumuna neden olur.
9- KALP DOSTUDUR
Kanımız, hücreler için gerekli oksijeni ve diğer maddeleri su ile birlikte daha hızlı taşır. Su tüketiminin yetersiz olduğu durumlarda, kan hacmi azalabilir ve bu da dolaşım sistemini olumsuz etkileyerek kalbe düşen yükü artırır.
10- REFLÜNÜN EN DOĞAL TEDAVİ YÖNTEMİDİR
Yaşam kalitemizi çok ciddi oranda düşüren ve tedavi edilmediği takdirde yemek borusu kanserine dönüşme ihtimali bulunan reflü için yeteri miktarda ve iyi su içmek çok önemli. Su içmek bazı hastalarda reflünün etkisini azaltırken, bazı hastalarda tamamen iyileşme dahi görülür. / Evrensel
Güncelleme Tarihi: 24 Mart 2017, 11:43