Partilerine dönük "meşruiyet" tartışmalarına ise sert çıkıp, "Partimizin meşruiyetini tartışmak kimsenin haddi değildir" diyen Demirtaş, Türkiye toplumu barışı hak ettiğini vurgulayarak, "Gün birbirine kılıç çekme günü değil" dedi.
HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, TBMM'deki makamlarında, Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Rebecca Harms ile görüştü. Basına kapalı görüşmenin ardından Demirtaş, gazetecilerin sorularını cevapladı. Demirtaş'a gazeteciler ilk olarak, "Koalisyon görüşmeleri kapsamında yarın partiniz ziyaret edilecek. Çözüm sürecinin tıkandığı bu anda bu heyetle yapılacak görüşme çözüm için bir adım oluşturur mu?" sorusunu yöneltti.
Yöneltilen bu soruya Demirtaş, "Hayırlı olmasını temenni ediyorum. Dün başladı görüşmeler. Bugün iki parti, koalisyon görüşmelerini sürdürüyor. Umut ediyorum hayırlı sonuçlar çıkar. Yarın AKP heyetini partimize bekliyoruz. Heyette kimlerin olacağını her parti kendisi kararlaştırır. Biz saygı duyarız. Bulunacakları tercihler bizim karar verebileceğimiz, üstünde yorum yapabileceğimiz isimler değil. Her parti kendi heyetiyle nasıl temsil edilmek isteniyorsa kendisi karar verir. Tartışılacak bir durum yoktur, her isim bizim açımızdan saygındır, değerlidir" yanıtını verdi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZİ TARTIŞACAĞIZ
Partilerini ziyaret edecek her heyetle, Türkiye'nin içinde bulunduğu hem ulusal, hem uluslararası bölgesel düzeydeki bütün sorunların çözümüne dönük önerilerini açık yüreklilikle paylaşacaklarını ifade eden Demirtaş, "Nasıl bir koalisyon şekillenir, bunu görüşmeler sonucunda hep birlikte göreceğiz. Partimiz, Halkların Demokratik Partisi bütün bu Ortadoğu hengamesi içinde, kaosu içerisinde, Türkiye'nin de yakından bu kaosla karşı karşıya olduğu durumda çok kilit bir rol oynuyor. Partimiz bu sorumluluğun farkındadır. Bizler bağcı dövmek için seçime girmedik. Yüzde 13,1'lik oy halkın Türkiye toplumunun üzüm yemek için bize verdiği oylardır" dedi.
Bu seçim sonucunun hem Türkiye'de Kürt sorununun barışçıl çözümü konusunda oynamak istedikleri rolü oynama, hem de Suriye-Irak başta olmak üzere bölgesel düzeyde barış konusunda kendilerine fırsat sunduğunu vurgulayan Demirtaş, üzerlerine düşen bu sorumluluğu ve görevi de layıkıyla yerine getireceklerinin altını çizdi.
BARIŞ KİMSENİN ELİNİN TERSİYLE İTEMEYECEĞİ KADAR ELZEMDİR
Demirtaş, geride kalan seçim dönemini bir kan davası, bir öfke, kişisel kine bırakmadan her konuyu, her başlığı, her sorunu ve her çözümü açık yüreklilikle, samimiyetle herkesle tartışmaya hazır olduklarını da söyledi.
Yarın partilerini ziyaret edecek AKP heyetiyle de gönül rahatlığıyla her konuyu tartışacaklarını ifade eden Demirtaş, bu sözlerinin devamında şunları söyledi: "Fikirlerimizi belirteceğiz, kendilerini dinleyeceğiz. Bakalım ne çıkacak? Umut ediyorum çözüm sürecinin yeniden ve eskisinden çok daha güvene dayalı, istikrarlı bir şekilde yürüyecek canlanmaya neden olur yarınki ziyaret. Biz buna hazırız. Elbette ki koalisyon nasıl şekillenecek bu henüz ortaya çıkmış değil, ama hükümet hangi formülasyon çerçevesinde kurulursa kurulsun, barış hiç kimsenin elinin tersiyle itemeyeceği kadar elzemdir, zorunludur. Türkiye toplumu barışı hak ediyor. çocuklarımız gençlerimiz ölmeyi değil, yaşamayı hak ediyor. Ülkemiz şiddeti değil, huzuru hak ediyor."
Demirtaş, askeri yığınaklar, yakılan iş makinelerinin sürece dair kaygıları arttırdığını da söyledi.
Türkiye toplumunun kendilerinden barış istiyorsa, bu barışı armağan etmek zorunda olduklarını dile getiren Demirtaş, sözlerini "Bizim parti olarak tavrımız ilkelerin tartışılması, partimizin meşruiyetini tartışmak kimsenin haddi değildir. Hiçbir parti, HDP'nin meşruiyet sınırlarını çizemez. Birlikte çözümler üreteceğiz. Biz buna hazırız. Biz ilkelerimizi koalisyon görüşmelerinde sonuna kadar savunacağız. 3 ilkemiz var; demokrasi, adalet ve barış ilkeleri bunları hep söyledik. Gün birbirine kılıç çekme günü değil. Biz KCK için de, hükümet için de bunu söylüyoruz. Herkesin elini, gönlünü birbirine daha fazla açması lazım. Kabadayılık yapma, had bildirme üslup ve tarzı artık terk edilmelidir. Kimsenin aklına gerilimi tırmandırmak gelmemeli" cümleleriyle sonlandırdı.