Bosworth, yazışmanın bir bölümünde “Çirkin gerçek şu ki” diyor ve Çin’in sansür girişiminin de kabul edilebilir olduğunu ima ederek şöyle devam ediyor: “İşte bu yüzden büyümek için yaptığımız her şey mübahtır. Sorgulamaya açık bütün yeni ilişki bulma faaliyetleri. İnsanları arkadaşları tarafından bulunabilir kalmaya ikna edecek her türlü dil inceliği. Daha fazla iletişim getirmek için yürüttüğümüz bütün faaliyetler. Bir gün muhtemelen Çin’de yapmak durumunda kalacağımız faaliyetler. Hepsi.”
FACEBOOK’TAN SAVUNMA
Yazışmanın kamuoyuna sızması üzerine şirketin kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg ile Bosworth’un kendisi, bu satırların şirketin felsefesini yansıtmadığına ilişkin açıklamalar yaptı. Facebook’un Haber Akışı bölümünün yaratıcılarından Bosworth 2006’dan bu yana şirkette üst düzey görevlerde bulundu ve şu anda sanal gerçeklik çalışmalarından sorumlu. İç yazışmanın sızdırılması üzerine Bosworth Twitter hesabından yayınladığı mesajda, bu yazışmayı yollarken aslında içindeki fikirleri benimsemediğini, ama personeli kışkırtıcı bir tartışma açmak amacıyla paylaştığını söyledi. Bosworth “Böylesi zor konular etrafında tartışmak bizim işleyişimizin bir parçası ve bunu hakkıyla yapabilmek için kötü fikirleri bile hesaba katabilmemiz gerekiyor” diye yazdı.
Zuckerberg ise “Boz (Bosworth) bir çok kışkırtıcı şey söyleyen yetenekli bir lider. Bunlar ben dahil Facebook’taki bir çok kişinin kuvvetle karşı olduğu görüşler. Amaca ulaşmak için her yolun mübah olduğuna hiç bir zaman inanmadık” dedi. Ancak bu son haberin, şirketi Cambridge Analytica’dan dahaf fazla zorlayacağı yorumu yapılıyor. (BBC Türkçe)
BBC Türkçe’nin çevirisiyle, 18 Haziran 2016 tarihindeki yazışmada şu ifadeler kullanılıyor:
“Daha çok insanın birbirleriyle iletişim kurmasını sağlıyoruz.
“Olumsuz kullanırlarsa kötü olabilir. Belki insanları internet zorbalarının hedefi haline getirmekle birinin yaşamına mâl oluruz. Belki bizim aracılığımızla eşgüdümlenen bir terör saldırısında birisi ölür.
“Ve biz daha çok insanı bağlamaya devam ederiz.
“Çirkin gerçek şu ki biz insanları birbirine bağlamaya o kadar derinden inanıyoruz ki, daha çok insanı daha sık birbirine bağlamamızı sağlayan her şey ‘de facto’ (fiilen) iyidir. Bu belki de bizim açımızdan sayıların doğru söylediği tek alandır.
[…]
“İşte bu yüzden büyümek için yaptığımız her şey mübahtır. Sorgulamaya açık bütün yeni ilişki bulma faaliyetleri. İnsanları arkadaşları tarafından bulunabilir kalmaya ikna edecek her türlü dil inceliği. Daha fazla iletişim getirmek için yürüttüğümüz bütün faaliyetler. Bir gün muhtemelen Çin’de yapmak durumunda kalacağımız faaliyetler. Hepsi.”
Güncelleme Tarihi: 02 Nisan 2018, 00:07