SAVAŞLA GEÇEN ÖMRÜMÜZ!!!

Çocuktuk...

Bilmediğimiz cisimler ses çıkararak gökyüzünde uçuyorlardı.
Kuş diyorduk çocuk aklımızla, ama canlı değillerdi, fakat ses çıkarıyorlardı.
Sonradan öğrendik kuş diye adlandırdığımız o ölümcül helikopteri ve uçakları.
Sonradan öğrendik masmavi gökyüzünü siyaha boyadıklarını...

Çocuktuk…

Çocuk aklımızla elimize tahtalar alıp nişan alıyorduk, savaş uçaklarına ve helikopterlere
Çocuk aklımızla o kocaman ölümcül oyuncakları bir türlü düşüremiyorduk….
Sonradan öğrendik gencecik bedenlere bomba yağdırdıklarını…

Çocuktuk…

Çocuk bedenlerimizle tanık olduk o ölümcül savaş uçaklarının Ormancık (Bêgalte) köyü kırsalını bombaladıklarını,
Hamile bir kadının bombarduman sonrası karnından çocuğunun ayağının çıktığını, 
Ve paramparça ceset parçalarının ağaçlara sıçradığını…

Çocuktuk…

Barış adımlarının ilki atılacaktı.
1999 yılında ilk barış gurubu Şemdinli'den giriş yaptı.
Ama barışa kelepçe takıldı.
Barış umuduyla Türkiye'ye giriş yapan Barış Grubu'nda yer alanlar cezaevlerine atıldı.
Kimisine  yıllarca ceza yağdırıldı.
Çocuktuk, büyüdük ve delikanlı olduk…

Bıyıklarımız yeni terlemişti, kimisi ise gözlerine ilk defa sürme çekmişti,
Barışı haykıracaktık, Barış adına 1 Eylül 2005 tarihinde kurulan BARIŞ ÇADIRINDA
Barışı haykırmadan bombaladılar gencecik bedenlerimizi, 
Orada bıraktık düşlerimizi ve gülüşlerimizi...

Çocuktuk, büyüdük ve delikanlı olduk….

Volta atıyorduk Şemzinanın dar sokaklarında; fakat sokak dediğimiz kenar mahallelerinde
Önce bir alev yükselde karanlık gecede sonra büyük bir patlama sesi
Tarih 1 Kasım 2005
Şemzinan’ın bir kenarı eksildi bu koca şiddetli patlamada
67 ev ve işyeri kullanılmaz hale geldi. 
Yaralandık…
Bir yanımız hep eksik kaldı o koca patlamada

Çocuktuk, büyüdük ve delikanlı olduk

Yüreğimizin bir parçası 1 Kasım da yaşanan patlama da kaldı.
Şaşkın bakışlarla enkaz temizleniyor ve kimse ne olduğunu bilmiyor.
Aradan bir hafta geçti ama yaralarımız tazeydi.
Umudu kırılmak istendi Umut Kitap Evi’nin
1 Kasım patlamasından 8 gün sonra 9 Kasım 2005’te el bombalı saldırı yapıldı ilçeye umut olan ilk kitap evine
Hazırlanan yemek tenceresi bombanın patlamasıyla yerlere savruldu.
Mehmet Zahir oracıkta gözlerini yumdu,
Sonra eksik olmadı olaylar eksik olmadı ölümler,
Ali Yılmaz’ı da savunmasız vurdular,
JİTEM elemanı saldırganlar yakalandı ve güvenlik güçlerine teslim edildi.
Dönemin Genelkurmay Başkanı da ‘Tanırım İyi Çocuklardır’ diye açıklama yaptı
‘İyi Çocukların’ oyunları hiç bitmedi bu küçük kentte.

Çocuktuk, büyüdük ve koca adam olduk….

Evet ! Gencecik bedenlerimiz büyüdü ve koca adam olduk artık,
Ama düşlerimiz hep çocuk kaldı, gülüşlerimiz hep eksik
Savaşla geçti çocukluğumuz, savaşla geçti ömrümüz
Nelere tanık olmadık ki;
En çetin çatışmalardan en en masum ölümlere...
Oremar ve Aktütün’de yaşanan çatışmalara da tanık olduk
Çocuk bedenlerin kurşunlara hedef kalmamak için saatlerce duvar diplerine sığındıkları,
Boş kovanları kaldırarak kurşun yerine kalem istenilen çocuk bedenlere de tanıdık olduk.
Aktütün’ün Çiçeği bile kameralar karşısında boş kovanları kaldırarak ‘Kurşun yerine kalem istiyoruz’ feryadına da tanık olmuştuk.

Çocuktuk, büyüdük ve koca adam olduk,

Savaştan hep birilerini kurban vererek kurtulduk,
11 Eylül 2011’de Şemdinli’deki düğün alanlarında yaşanan çatışmalara da tanık olduk,
Osman Erbaş’ın herkesin gözü önünde vurulmasına, Teyyar Güreli’nin akrabalarıyla katledilmesine de tanık olduk.
‘Devrimci Halk Savaşı’na da tanık olduk, alan hakimiyetlerine de…
18 Ağustos 2012’de BDP ile PKK’nin ilk defa karşı karşıya gelerek ‘Kucaklaşmaları’na da tanık olduk.
Sonra çözüm olduk ama barış olamadık.
Barış adına umut ektik, yeşerdi ama tohumunu atmadı.
21 Mart 2013 Tarihi Amed Newroz’unda Öcalan tarafından yapılan ‘Tarihi Çağrı’ya da tanık olduk.
DAİŞ’in barbarlığına da tanık olduk,
Kobani’nin Direnişi’ne, Şengal’in zaferine de tanık olduk.
‘Dolmabahçe Deklarasyonu’na da tanık olduk ama çözüme tanık olamadık.
Barışa tanık olamadık.

Çocuktuk, büyüdük ve koca adam olduk!

Dünya değişti, yeni kıtalar keşfedildi, yeni yaşamlar inşa edildi
Ama küçükken kuş diye adlandırdığımız, tahta odunlarla nişan alarak hiç düşüremediğimiz o ölümcül cisimler hiç değişmedi. 
Yeni ölümcül cisimler üretildi
Hala o masmavi gökyüzünü siyaha boyuyorlar, 
Hala gencecik bedenlere bomba yağdırıyorlar ve hala gölgesine bile hasret kaldığımız ormanların yanmasına kıvılcım oluyorlar.

Çocuktuk, büyüdük ve koca adam olduk

Çocukluğumuzdan bu yana hep silahların gölgesinde bir yaşamımız oldu,
Savaş döneminde çatışmalara tanık olduk, barış yani ateşkes dönemlerinde ise tatbikatlara tanık olduk.
Hiç susmadı silahlar, hiç durmadan helikopterler ve uçaklar.
En şiddetli dönemlerde eksik olmadılar tepemizde, eksik olmadılar düşlerimizde,
Ateşkes dönemlerinde de savaştan farkları yoktu.
Kendilerce TATBİKAT yapıyorlar, gece karanlığında şehrin göbeğinde

Çocuktuk, büyüdük koca adam olduk…

Değişen çok şey gördük ama değişmeyen zihniyeti hiç görmedik, 
Bir türlü de göremedik.


YORUM EKLE
YORUMLAR
xerat
xerat - 9 yıl Önce

saet xweş keko

yma
yma - 9 yıl Önce

o kadar güzel anlatmişsin ki̇ bi̇lenleri̇n ve yaşayanlarin gözünde canlandi herşey yaşamak zor yazmak zor okumak da bi̇ o kadar zor.

nezcan altun
nezcan altun - 9 yıl Önce

diyorlar çocuktur birşey bilmezler teşekkür ederim bizi anlattığın için...

yalçın sarımaz
yalçın sarımaz - 9 yıl Önce

yüreğine sağlı