istanbul evden eve nakliyat eşya depolama

Yüksekdağ: HDP'yi dizayn etmeye çalışmak kimsenin haddi değildi

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ partisinin haftalık grup toplantısında hükümete yüklendi

Yüksekdağ: HDP'yi dizayn etmeye çalışmak kimsenin haddi değildi

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ partisinin haftalık grup toplantısında hükümete yüklendi. Yüksekdağ, “Barışın ve çözümün sorumluluğunu biliyoruz. Biz barıştan vazgeçmeyiz. HDP’yi dizayn etmeye çalışmak kimsenin haddi değildir” dedi. Filistin’de yaşananlara da değinen Yüksekdağ “Bizim için Kobani ne ise Kudüs de odur ” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ partisinin grup toplantısında konuştu.

Yüksekdağı’ın gündeminde Kobani, Filistin’de yaşananlar, çözüm süreci, ‘Alevi açılımı’, Dersim katliamı tartışmaları, Ak Saray, Validebağ, Yırca zeytinlikleri ve HDP’ye saldırılar vardı.

Yüsekdağ’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

‘Kobani’yi yenemeyenler gözlerini Afrin Kantonu’na dikmiş’

“Sözlerime geçen günlerde sınırda yaşamını kaybeden Kader Ortakaya’yı anarak başlamak istiyorum. Bütün kadınlar ve Türkiye ve dünya halkları nezdinde onun şehadeti hepimize verilmiş çok güçlü bir mesajdır. Kader Ortakaya sınırda barış için nöbet tutan halklarımızın iradesinin yeniden beyan edilmesi anlamına gelir. Ortakaya, sınırda yaşamını kaybeden 30 yurttaşımızı da yeniden anmak anlamına gelir.

“Halklarımız sınırda onurlu bir eyleme imza attı ama IŞİD’çileri dostça uyaranlar barış nöbeti tutanlara aynı dostluğu göstermedi. Kobani direnişini hazmedemeyenler gittikçe daha fazla ölüm çizgisine yöneliyorlar. Kobani direnişini ve kantonlarını yaşatmak için yapılan eylemler her gün daha fazla saldırı ile karşı karşıya kalıyorlar. Sınırda nöbet tutan kardeşlerimizi ve Kobani’de direnenleri selamlıyorum.

“Bu sınırları anlamsızlaştıran, halklarımızın öz gücünü gösteren direniş tüm dünya halklarına demokrasi dersi vermiştir. Onur ve demokrasi için yola çıkanlar hiçbir sınırı tanımazlar. Kobani direnişi 2 aydan bu yana çok güçlü bir iradeyle kendisini ortaya koymaya devam ediyor. Bu irade karşısında bölgesel saldırganlık odakları Rojava kantonlarında yeşeren yeni yaşam alanlarına saldırıyor.

“Kobani’deki kazanımı hazmedemeyen güçler saldırıda kendilerine yeni kanallar açma arayışına girdiler. Kobani’yi yenemeyenler gözlerini Afrin Kantonu’na dikmiş durumdalar, El-Nusra gözünü Afrin’e dönmüş durumda. Türkiye’deki siyasi iktidar Kobani’de umduğunu bulamayınca Afrin’de bulmaya çalışıyor. Eğitip donattıkları El-Nusra – IŞİD çeteleri bölgeyi yangın yerine çevirdi, söndürmek için halklarımızın öz gücüne dayanan bir direniş sürüyor. Kobani’deki direniş, başaramayacaklarının en büyük kanıtıdır. Kobani’de yenilenler Afrin’e saldıracaksa bugünden yenilmiş sayılırlar.

‘Rojava egemen devletlere çok büyük bir ders vermiştir’

“Erdoğan Suriye’de yaşanan süreci, Rojava kantonlarındaki özgür yaşam çizgisini bir üst aklın marifeti olarak görüyor. Her şeyden önce Kobani Direnişi ve kurulan özgür yaşam siyasetini onların aklı almıyor. Orada yaşananları üst akılla, alt akılla açıklamayın. Her şeyden önce sizin aklınız alt üst olmuştur bu öz güç karşısında.

“Rojava halkları tarihsel destansı bir duruş gerçekleştirerek bölgedeki bütün egemen devletlere çok büyük bir ders vermiştir. Ortadoğu yeniden dizayn edilecekse Erdoğan kusura bakmasın onun üst aklı sadece ve sadece Kobani’dedir, Afrin’dedir. Orada bir halk bilinci ve iradesi şekillenmiştir ve bu irade Mezopotamya halklarının geleceğini belirleyecek bir siyasetin önünü açmıştır.

‘Bizim için Kobani ne ise Kudüs de odur’

“Ortadoğu’nun ikinci ateş düzen yeri de Filistin’dir. Bizim için Kobani ne ise Kudüs de odur. Filistinli yurtseverler ile Türkiyeli yurtseverlerin mezarları yanyanadır ve Filistin’in davası bizim davamızla eşanlamlıdır. Mescid-i Aksa için Kudüs için ağlayanlar İsrail’e karşı ne adım attılar? Filistin üzerindeki terörü durdurmak için ne yaptılar?

“Türkiye İsrail’den kimyasal madde alır, sonra çıkıp İsrail’den hesap sorduğunu iddia eder. Bu iddiaya inanmamız mümkün değil. Siyasi iktidar gerilimin, çatışmanın önünü açıyor ve böylece halkların demokratik taleplerinin üstünü örtmeye çalışıyor.

‘AKP’nin açılımdan anladığı şey ‘aç-kapat’

“Yine açılım demeye başladılar. AKP Hükümetinin 12 yıldır açılımdan anladığı şey ‘aç-kapat’ olmuştur. Yedi defa çalıştay yaptılar. Alevi sorununu çözeceklerdi. Çıkan sonuç yeniden bir açılım için düğmeye basmak oldu. Açılımın durumuna bakın. Kürt sorunu ve çözüm sürecini askıya aldınız. Dondurdunuz. Siz açtığınız bir konuyu kapattınız mı da, Alevi açılımına geçiyorsunuz. Kürt sorunu ve müzakere sürecini, askıda tutarak başka bir soruna bakarak, inandırıcı olamazsınız. Yapılması gereken şov yapmak, alevi halkının taleplerini siyasi istismar haline getirmek değil Alevi halkını dinlemektir.

Dersim katliamı

“Sözünü ne ise eyleminiz de odur. Dersim Katliamı’nı resmi olarak tanıyın. Alevi halkına seslenirken bu kolay. Resmi olarak tanımamak için bin dereden su getirdiniz. Dünyadaki devlet geleneğinin özür kurumunun ne anlama geldiğini siz de çok iyi biliyorsunuz. Tazminat da dahil olmak üzere soykırıma uğrayan Alevi halkımızın  taleplerini dikkate alının.

“Seyit Rıza ve yoldaşlarının itibarlarını iade edin. O kayıp mezarları bulun. Alevilerin değerlerini kaybediliyor. 16 Kasım Seyit Rıza’nınm katledilişinin yıldönümü.

“Seyit Rıza’nın idam edilmeden önceki son sözlerini hatırlatmak istiyorum: “Ben sizin yalanlarınızla baş edemedim bu bana dert oldu ama ben de size diz çökmedim bu da size dert olsun.” Aradan geçen yıllara rağmen hala yalan hala hile. Yüzyıllardır yalanlara diz çökmeyen bir halk ve artık daha fazla dürüstülüğü hak ediyor. Yalanlardan vazgeçin biraz samimi olun.

AK Saray, Validebağ, Yırca

“Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 97 oranında arttırılmıştır. Sanki bu memleketin özel uçaklarının sayısı azmış gibi, mevcut saraylar azmış gibi yeni saraylar yaptırılıyor. Bu adaletsizliği soranlara verilen cevap çok ilginç: Ülkemizin itibarı için. Bu halkın itibarını yerlerde süründürüyorsunuz, sarayla mı halkın itibarını yükselteceksiniz.

“Halklarımızın yerlerde sürünen itibarını yerden kaldırmaktır bu hükümetin görevidir. Devlet demirbaşı diyorlar, niye bu zaman kadar satmadık devlet demirbaşı bırakmadınız. Önceden demirbaş denince hastane okul, fabrika gelirdi. Bunlarıjn hepsini satıp savdınız. Cumhurbaşkanlığı Sarayı devlet demirbaşıydı da fabrikalar kitler bu ülkenin neyiydi? Yeni saraylar kurarark devlet itibarından bize bahsetmesinler, inanmayız.

“Bu sömürü ve soygun düzenine asla ama asla izin vermeyeceğiz. Onlar bir lale devri rüyası içindeler. Saray inşaatından sonra öyle bir rüaya daldı ki tam bir lale devir fotoğrafı görüyoruz. Saraylar, uçaklar şov. Ecdatlarını çok anıyorlar, çok hatırlatıyorlar. Lale Devri AKP’nin ecdadı bakımından hayırlıbitmemiştir. Lale Devri’ni hatırlayın ve ecdadınızın hatasına düşmesinler.

“Validebağ’da korusunu yaşam alanını savunan, Suruç’ta özgürlüğü savunanlara, Yırca Köylüleri’nin haklı mücadelesini saygıyla selamlıyorum. Onların mücadelesi Türkiye’nin geleceğini büyütecektir.

“Biz barıştan vazgeçmeyiz” 

“Bu ülkenin hükümeti kim? AKP mi, HDP mi? Hele HDP ne yapacak diye, akslı zorlama tavrına itiyorsunuz? İyi o zaman yer değiştirelim. Sizin gibi iradesiz değiliz. Barışın ve çözümün sorumluluğunu biliyoruz. Biz barıştan vazgeçmeyiz. Biz bizim halklarımıza karşı görevimiz. HDP’yi dizayn etmeye çalışmak kimsenin haddi değildir.

‘Parti binalarımız ırkçı saldırıların hedefi olmuştur’

“Geçen hafta Ahmet arkadaşımıza saldırı düzenlendi. Ama sanki meczup, kişisel bir saldırı olarak ele alındı. Bu planlı ve organize bir saldırıdır. Bu saldırı ve arkasındaki güçler aydınlatılmalıdır. Eyüp’te de yine saldırı oldu. Parti binalarımız ırkçı saldırıların hedefi olmuştur. Kürt sorununda çözüm sürecini dondurdunuz. Müzakarenin yaşama geçmesi aşamasını süründürme gayreti içerisindesiniz. / İMC

Güncelleme Tarihi: 12 Kasım 2014, 10:52
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER