Partisinin Meclis grubunun toplantısında konuşan Temeli, bölge kentlerine yaptığı ziyaretlere değindi. Temelli, 7 Şubat 2016’da Cizre bodrumlarında 189 insanın yakılarak öldürüldüğünü hatırlatarak, şunları söyledi: “Bu 189 insanın katledilmesinin soruşturması maalesef yapılmadı, bunun hesabı sorulmadı. Zaten bu iktidardan bunun hesabını sormasını beklemiyoruz. Ama o yitirilenleri unutmadık, unutmayacağız. Bir kez daha yitirdiklerimizin önünde saygı ile eğiliyorum. Neden Cizre bodrumlarında bu felaket yaşandı çünkü bu iktidarın bir planı vardı: Çöktürme Planı. Bu Çöktürme Planı’nın 5 Nisan 2015’te mutlak tecritle hayata geçirmeye başladrlar. Sonrasında Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamları gerçekleşti. Bu böyle devam edegeldi.”
‘DEMOKRATİK SİYASETİ ÇÖKERTTİLER’
“Her yerde adaletsizlik her yerde hukuksuzluk. Hukuku, yargıyı çökerttiler. Kentleri yıktılar, kentleri çökerttiler. Dokunulmazlıkları kaldırarak demokratik siyaseti çökerttiler, 4 Kasım 2016 darbesi ile demokratik siyasete en büyük darbeyi vurdular. Kayyımlarla bu ülkede toplumsal barışı çökerttiler. Bu ülkede demokratik siyaset adına hiçbir şey kalmamıştır. Toplumsal barış adına hiçbir şey kalmamıştır.”
‘TOPLUMU TERÖRİZE EDEREK YÖNETMEYE ÇALIŞIYORLAR’
Hükümet ‘zorba sistemi’ kurmak istediğini söyleyen Temelli, bekçilere verilmek istenen yetkilerle ilgili de şöyle dedi: “Bütün ülkeyi zapturapt altına almaya çalışan iktidar bekçi yasasıyla bunu hayata geçirmenin peşindedir. Tıpkı Kürdistan’da koruculuk sistemi gibi bugün batıda bekçi yasası ile koruculuğun sokaklara mahallelere taşınmasından başka bir şey değildir. Toplumu terörize ederek, bütün memleketi terörize ederek şiddet eliyle ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Bitmeyen bir kabusun içindeyiz. Bu kabusun nedeni bu iktidardır.”
‘TEK DERTLERİ KÜRTLERİN KAZANIMLARINI YOK SAYMAK’
Sezai Temelli, dış politikaya değinirken de İdlib’i örnek göstererek, “Bütün meselenin son fotoğrafını İdlib’de görüyoruz” dedi. Temelli şöyle devam etti: “Bu iktidarın dünya sistemi nedir, uluslararası ilişkiler, dış politika nedir bu konularda hiçbir fikri yok. Bu iktidar emperyalistler arasındaki gerilimlerden kendisine çıkar sağlamaya çalışan bir iktidardır. Suriye politikası dediğimiz politika, tam da bunun üzerine oturuyor. Bir gün Rusya bir gün ABD’nin kapısını çalarak, bu kaostan beslenmeye ve bununla ayakta kalmaya çalışan bir iktidar var karşımızda. Tek dertleri Kürtlerin kazanımlarını yok etmek. Tek dertleri Kürt düşmanlığını canlı tutmak, tek dertleri bölge halklarının demokratik kazanımlarının kökünü kazımak. İşte bu anlayışla Ortadoğu’yu bir yangın yerine çevirdiler, ellerinde benzin bidonu yangına koşuyorlar.”
‘UKRAYNA 200 MİLYONLA DAMADINDAN SİLAH ALACAK’
“Bu sürüklenişe hızla ve bir an önce son vermeliyiz. Bakın İdlib’de son yaşananlardan sonra Cumhurbaşkanı apar topar Ukrayna’ya gidiyor, orada görüşmeler yapıyor 200 milyon liralık kaynak aktarıyor. Bu ülkenin kaynaklarının nereye gittiği ortada. Ne yapacak bu 200 milyonla Ukrayna, bizden silah alacak. Kimden alacak? Damadından alacak. Cumhurbaşkanın aklı fikri damatların bilançosunun peşinde, bunu pazarlamaya çalışıyor. Bunca kıyamet yaşanırken Cumhurbaşkanı Ukrayna’da insanlara müjde veriyor, diyor ki serbest ticaret anlaşması çok yakında hayata geçecek. Bu kim için, hangimiz için müjde? Bu sadece etrafındaki bir avuç iş insanı için müjde olabilir. Bu ülkenin çözümü başkadır, başka bir iktidardadır. Bu iktidar İttihatçıdır. Bitmeyen İttihatçı aklı yeniden yeniden üretmektedir.”
‘GÜLİSTAN DOKU OLAYININ ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR’
HDP Eş Genel Başkanı Temelli konuşmasında, Dersim’de yaklaşık bir aydır kayıp olan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun akıbetini de sordu. Temelli, “Gülistan Doku nerede? Devlet bu olayı geçiştirmeye, üstünü örtmeye çalışıyor. Tam bir aydır Gülistan Doku’ya ulaşılamıyor. Giderek artan kayıp vakaları var. Adalet mekanizması sadece bizle ilgileniyor. Ülkede adaletsizlik diz boyu. En büyük adaletsizlik cezaevlerinde yaşanıyor. Cezaevlerinde sistematik işkence var” diye konuştu. (Kaynak: MA - DUVAR)
Güncelleme Tarihi: 05 Şubat 2020, 14:04