Cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ot Dergi'den Ertuğrul Mavioğlu'nun sorularını yanıtladı.
Yargılama sürecindeki hukuksuzlukları değerlendiren Demirtaş, “21 yıllık hukukçu olarak hukukun gerekliliğine, hukukun üstünlüğüne inanıyorum. Ancak 47 yıllık bir insan olarak, tüm kimliklerimle beraber, hukukun egemenlerin elinde bir sopa olduğunu da biliyorum. Hukuk, gücü elinde bulunduranın en önemli egemenlik aracı, oyuncağıdır artık. Sadece Türkiye’de değil, küresel düzeyde de böyledir bu” dedi.
'DEMOKRATİK BİR REJİM KURULMADIKÇA HUKUK ZULMÜ DEVAM EDECEK'
“Hukuku halkın hizmetine sokmanın biricik yolu, halkı egemen kılabilmektir” diyen Demirtaş, “Biz de bunun mücadelesini yürütüyoruz zaten. Demokratik, halkçı bir rejim kurulmadığı sürece bu hukuk zulmü devam edecektir. Dün sizeydi, bugün bize, yarın başkalarına” ifadelerini kullandı.
'ESKİYE GÖRE DAHA UMUTLUYUM'
Geçmişe göre daha umutlu olduğunu belirten Demirtaş, “Ancak gelinen noktada eskiye göre daha umutluyum. Çünkü farklı toplumsal kesimler hukukun üstünlüğü ve demokrasi konusunda giderek daha fazla ortaklaşmaya, yan yana durmaya başladılar. 12 Eylül sonrası veya 90’larda toplumsal muhalefet cephesi bu kadar geniş değildi mesela. Bu da geleceğe dair ciddi dönüşüm, değişim fırsatları sunuyor. Değerlendirebilene tabii” diye konuştu.
'HİÇ KİMSEYLE ASLA HİÇBİR PAZARLIĞA GİRMEDİM'
Ertuğrul Mavioğlu'nun “Politik rehineler, adı üstünde rehine oldukları için aynı zamanda birer pazarlık öznesi konumundadır. 4 yıl yani 48 ay hiç de az bir süre değil. Bu süre zarfında sizinle özgürlüğünüz karşılığında pazarlık edildi mi? Ya da dolaylı olarak sizinle böylesine bir pazarlığa girişildiği izlenimine kapıldınız mı?” sorusuna Demirtaş, şu yanıtı verdi:
“Bana inanan, bana güvenen herkese tüm samimiyetimle ve açıklığımla belirtiyorum ki ne doğrudan ne de dolaylı olarak, hiç kimseyle asla hiçbir pazarlığa girmedim. Benim dışımda, neredeyse altı ayda bir tahliyem tartışılıp duruldu. Başak’la ikimiz buna artık, 'yine tahliye sezonu başladı' deyip gülüyoruz. Ne devlet ne de hükümet adına tek bir yetkiliyle hiçbir temasım arayışım olmadı, onların da benimle bir temas girişimi olmadı. Bunun çok net olarak bilinmesini, spekülasyonlara asla prim verilmemesini özellikle rica ediyorum. Bir görüşme, temas olacaksa bunun muhatabı partimizdir, tek doğru ve meşru yol budur. Bu da asla özgürlüğüm konusundaki bir pazarlıkla olmaz, olamaz.”
'SEÇİMİN 2023’E KALMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM'
Erken seçim yapılacağını düşündüğü dile getiren Demirtaş, “Seçimin 2023’e kalmayacağını düşünüyorum. Tüm koşullar hükümeti erken seçime zorlayacaktır. Açlık, yoksulluk ve büyük çöküş, toplumsal patlamalara yol açmadan hükümet, erken seçimle görevi yeni bir siyasi anlayışa devretmeyi kendiliğinden isteyebilir. Bu hiç de ihtimal dışı değildir” dedi.
“Hükümetin yapacağı en akıllıca hamle de budur” diyen Demirtaş, “Ama gelin görün ki, 'AKP' ve 'akıl' sözcükleri aynı cümlede yan yana gelince bile tuhaf görünüyor. Biz mücadele etmeye devam edelim, o sandık er geç kurulacak nasılsa” ifadelerini kullandı.
'BİR DEFA BİLE TAHLİYE TALEBİNDE BULUNMADIM'
“Kendinizi politik rehine olarak tanımlıyorsunuz. Peki, sizi sonsuza kadar rehin tutamayacaklarına göre bunun miadı nedir? Size göre ne olursa rehinlik haliniz son bulur ve özgürlüğünüze kavuşursunuz” sorusu üzerine Demirtaş, “Beni içeride tutanlar, bunun siyasi ve ekonomik faturasını ödeyemeyecek hale geldiklerinde veya seçimde faturayı tümden ödeyip iktidarlarını kaybettiklerinde yargı üzerindeki baskı azalacak ve belki de o zaman adil yargılanma hakkımı kullanabileceğim” dedi.
Hiç tahliye talebinde bulunmadığını belirten Demirtaş, “Unutmasınlar, beni burada tuttukları her günün bir faturası var ve bunu ödemekten asla kaçamayacaklar, kaçamıyorlar zaten. Kendileri bilirler. Ben bugüne kadar bir defa bile tahliye talebinde bulunmadım. Gerisini onlar düşünsün. Hapiste olmayı övecek, normalleştirecek değilim. Ancak madem beni buraya attılar, o halde bunun hukuki ve siyasi bedelleri olacak ve bu bedelleri onlara ödetmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
'BENİ YARALAYAN DOST FİSKELERİ OLDU'
HDP'nin kendisini yalnız bırakmadığını vurgulayan Selahattin Demirtaş, “Halkımız ve partimiz bizi asla yalnız bırakmadı. Fakat beni yaralayan 'dost fiskeleri' oldu elbette. Onu şimdi değil, çıktığımda konuşacağız. Unuttum sanılmasın” dedi.
'YARILADIM DİYEBİLECEĞİM BİR ROMAN ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUM'
Mavioğlu'nun kendisinden yeni bir kitap, beste, resim ya da politik makale beklentisi olduğunu belirtmesi üzerine Demirtaş, “İnsanlarla parti siyaseti dışında bir alanda da bağ kurabilmek inanılmaz derecede mutlu ediyor beni. Bunu çok değerli ve anlamlı buluyorum. Şu anda, yarıladım diyebileceğim bir roman üzerinde çalışıyorum. Azıcık şiir karalıyorum, biraz kara kalem çalışması yapıyorum. Siyasi makalelerim de oluyor elbette. Belki Başak hepsini bir albümde toplayıp kitap olarak yayımlar” karşılığını verdi.