Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) demokratikleşme yerine ülkeyi geriye götürdüğünü, yargının bağımsızlığını tamamen yitirdiğini belirtti.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise paketin beklentileri karşılamadığını belirti ve anadilinde eğitimin önünün açılmasına tepki gösterdi.

Başbakan Erdoğan ise muhalefet partilerinden gelen eleştirileri “kulp takmak” olarak değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu: Demokrasi açığı kapanmaz

“Türkiye'nin demokratikleşme tarihi yeni başlamadı. Bu 90 yıllık bir mücadeledir. Bu tarihin içinde hapishanelere düşen gençler var.

“Bugün geldiğimiz nokta hak ettiğimiz bir nokta değil. Ne yazık ki AKP bizi demokratikleşme sıralarında geriye götürdü. İnsani gelişmişlik düzeyinde beş sıra geriledik. Özgürlük endeksinde Türkiye yarı özgür bir ülke olarak tanımlanıyor; melez demokrasi olarak görülüyor. Cezaevlerinde 135 bin kişi var. Puşi takan çocukların hapishaneye atıldığını gördük. Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu olanlar terfi ettirildi. Buradan Ali İsmail Korkmaz'ı, Abdullah Cömert'i rahmetle anıyorum. Bu dönemde yargı bağımsızlığını tamamen yitirdi.

“Açıklanan paket bu yaraya derman olur mu? Bu paket demokrasi açığını kapatamaz. Demokratik olgunluğa sahip bir iktidar yok. Başbakan'ın salona giriş tavrına bakın Kenan Evren nasılsa o da öyle.

“Seçim barajı düşürülsün dedik. Partiler aldıkları oy oranında hazine yardımı alsın dedik; yasa teklifi verdik. AKP reddetti. Yasaksız Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası olsun dedik, bunu da reddettiler. Ortaya koydukları bizim taleplerimizin kötü bir kopyası.

“AKP başkanlık önerisiyle anayasanın önünü tıkadı. Uludere olayını tamamen örttüler. Örten adam bize demokrasi dersi veriyor. DGM postu giymiş özel yetkili mahkemeler kaldırılsın, YÖK'ü kaldıralım üniversiteler özgür olsun dedik. Kabul etmediler.

“Yüreğin varsa milli irade Meclis'e yansısın istiyorsan. Getirirsin yüzde 3'ü biz de destekleriz. Meclis'ten geçiririz. Türkiye'nin ihtiyacı olan paket bütün Türkiye'yi kucaklamalıdır. Bu paketi diktatör hazırlamış, ‘Benim istediğim demokrasi bu’ diyor.

“Özgürlüğü ve demokrasiyi getirin sonuna kadar destekleriz. Çağdaş bir ülkede bir insana sağlanan demokrasi ve özgürlük neyse onu istiyoruz. Biz üçüncü sınıf demokrasi istemiyoruz.”

Bahçeli: “Pakette milletimizin beklentileri asla yer almadı”

“Açıklanan paketten yüzü gülecek kaç kişi vardır? Türk millet inim inim inlerken, kimliği hedef alınırken kimin sevinecek hali kaldı?

“Başbakan açıklanan paketiyle şehitlerimizin arzularını yerine getirdiklerini hiç yüzü kızarmadan dile getirmişti. Ne zamandır PKK’nın ödüllendirilmesi aziz şehitlerimizin arzusudur?

“Başbakan Erdoğan artık Türkiye’de kimlik dayatan, vatandaşlarının kökeniyle, inancıyla uğraşan bir devlet yoktur demektedir. Başbakan Erdoğan hangi kimlikten bahsediyor? Kim kime neyi dayatıyor? Şayet kastettiği Türk kimliğiyse bu bir dayatma değil, ceddimizin kutsal bir mirasıdır.

“Pakette Türk millet yoktur, beklentiler yoktur. TBMM iradesi yoktur. Pakette milletimizin beklentileri asla yer almamıştır.

“Anadilde eğitim, Türk millet için en ciddi açmazdır ve sonuçları ağır olacak; Türkiye’yi parçalanmaya götürecektir.”

Erdoğan’dan cevap geldi

Başbakan Erdoğan muhalefetten gelen eleştirilere Yurtdışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Sektörü Toplantısı’nda yaptığı bir konuşma ile cevap verdi.

“Demokratikleşme paketi, tüm alanlarda olduğu kadar ekonomide de Türkiye'nin önünde yeni bir ufuk açılmasını sağlayacaktır.

“Son 11 yılda istihdam noktasında, nüfus artışına rağmen 5 milyon artı istihdam sağladık. Bunun geçmişte zıt örneklerini de görürsünüz. Demokrasi kesintiye uğradıkça ekonomi güç kaybetti, ekonomi daraldı.”

“11 yılda ekonomiyi de üç kattan fazla büyüttük. Paket ekonominin daha da büyümesine imkan teşkil edecek. Bizim güçlü bir ekonomiye, en geniş manada demokrasiye ihtiyacımız var. 2023 hedeflerini yakalayacağız.

“Muhalefet, pakete kulp takmaya, eleştirmeye, bildik korku senaryolarını tekrar etmeye başladı. Reforma yönelik bir teklif, attığın bir adım var mı? İktidar reform iradesi ortaya koyarken, buna sürekli ivme kazandırırken, aynı zamanda sürekli frene basan, engel çıkaran, hendek kazan bir muhalefet var.

“Demokratikleşme paketiyle ilgili ortaya konan senaryoların tamamı asılsızdır. Üretilen korku senaryolarının tamamı içi boş iddialardır.”  / Bianet