FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRISINDA BULUNMUYORUM AMA..: Erdoğan ve ekibi Türkiye’yi yönetemiyor. O da görüyor, biz de görüyoruz. Seçimin ne zaman olacağı konusunda tahminde bulunmakta zorlanıyorum. Erdoğan’ın sağlıklı bir ruh hali yok, her eleştiriye saldırgan bir üslupla yanıt veriyor. 1 ay sonra mı, 1 yıl sonra mı olur bilemiyoruz. Erdoğan çıkıp şunu diyebilir: Madem istiyorsunuz, erken seçim olabilir. Onun psikolojisine bağlı. Biz zaten her an seçim olacakmış gibi hazırız. Erken seçim çağrısında bulunmuyorum ama önümüze gelirse onaylarız. Bir kişinin karar verdiği ortamda devlet nasıl yönetilir.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMALI: Parlamenter sisteme dönmek gerek. Çözüm, demokratik bir parlamenter sistemdir. Bütün siyasi partiler, sivil toplum örgütleri bir araya gelecek. Bir anayasa değişikliği getireceğiz. Herkesin onay vereceği bir demokratik anayasa yaparız. Bu bizim için son derece önemlidir.
KAYYUM HALKIN İRADESİNİ YOK SAYMAKTIR: Seçime giriyorum ve kazanıyorum. 1 gün sonra vali yazı yazıyor. Baştan gelseniz seçime giremezsin deseniz. HDP de başka birini aday gösterir. Bu demokrasi mi? Siz demokrasiyi katlediyorsunuz, çözüm arıyorsunuz. Demokrasinin D’si bu süreçte yoktur. Yeni aday çıkaralım diyorlar. Halkın oyuyla gelen bir kişinin yerine yukarıdan başkasının getirilmesi oyları yok saymaktır. HDP diyor ki ‘madem tekrar seçime gidelim. Yeni bir kişi gelsin’ Bu doğru bir tavır tabii ki.
DEMOKRATİK PARLAMENTER SİSTEM İSTİYORUZ: Demokratik sistemi kim istiyorsa bir araya gelmeleri doğanın gereği. Demokratik parlamenter sistem istiyoruz. Bağımsız yargı, yasamanın gerekeni yapması ve bir kişinin tahakkümünden kurtulmasıdır. Bizim yaptığımız ittifakı Erdoğan bozmak istiyor. Barış Pınarı Harekâtı’nın ertesi günü Millet İttiffakı’nın bozulması gerektiğini söylüyor. Ordunun gücünü kullanarak nasıl bozarım diye düşünüyor. Vatandaşın iş bulmasının, karnının doymasının onun için hiçbir önemi yok bu belli.
BAŞÖRTÜSÜ YİNE GÜNDEM YAPILMAK İSTENİYOR: Türkiye bir dönem gereksiz bir şekilde kutuplaştı. Başörtüsü olayı yine gündeme getirilmeye çalışılıyor. Bakıyorsunuz, başörtüsü takıyor diye yolda yürürken yumruk atıyor. Neden? Hangi gerekçeyle? Bu provokasyon. Ben ve benim partim onların sorunlarına çözüm bulmak için onların hizmetindedir. Bizim bir hatamız oldu. Başörtü meselesini Türkiye’nin en büyük sorunu haline getirdik. Türkiye bir dönem gereksiz bir şekilde kutuplaştı. YÖK Başkanı’nı aradıktan sonra başörtü yasağı kaldırıldı üniversitelerde. Kadının kılık kıyafeti değil mutfaktaki huzuru bizi ilgilendiriyor. Kadın kardeşlerimiz nasıl giyinirlerse giyinsinler onlara saygı göstermek bizim görevimiz.
ÜLKENİN ANA PROBLEMİ EKONOMİ: Saray’ın ekonomi problemi yok ama Türkiye’nin ana problemi ekonomi. Hukuk güvenliğini sağlamak gerek bu çok önemli. Erdoğan istediğini hapse attırıp hapisten çıkarabiliyor. Trump kime teşekkür etti Türk hukukuna mı? Erdoğan’a teşekkür etti. Can ve mal güvenliği olmayan ülkede demokrasiden bahsemezsiniz. Yabancı yatırımcı gelmez. Bunu ben mi söylüyorum? İş dünyası da söylüyor. Adalet reformu diyorlar. Getirsinler, biz karşı mı çıktık?
BERAAT EDEN KHK’LİLER NEDEN GÖREVE İADE EDİLMİYOR?: KHK ile pek çok kişinin işine son verdiler. Beraat etmelerine karşı neden işlerine iade edilmiyorlar? Sonra hukuktan bahsediyorlar. Hangi hukuk?
YETİM SÜT İÇERKEN VERGİ VERİYOR: (Bakanlara ve ailelerine ömür boyu sağlık hizmeti) AK Parti’ye oy verenlerin vicdanına sesleniyorum. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kime veriyorsunuz ya. O yetim süt içerken vergi veriyor. Niçin? Atanmış bakanlar ömür boyu sefa içinde yaşasınlar diye.
ERDOĞAN’DAN TL İLE YATIRIM ÇAĞRISI HİKÂYE: Hikaye bu. Alışveriş merkezlerinde dolarla kira olmaz diyorsun. Gereğini yaptın mı kardeşim. Yolları, otoparkları, dolar bazında… Taahhütler dolar bazında.
EYT’LİLER İÇİN AİLE SİGORTASI OLABİLİR: Sorunu ne EYT’nin onu bilmiyorlar. Dertlerini bilmiyorlar. EYT’li “Beni işimden attılar, iş vermiyorlar ‘yaşlısın’ diyorlar” diyor. Bu durumda devlete gidiyor, ‘aç kalacağım’ diyor. ‘E sen daha gençsin, emekli olamazsın’ yanıtını veriyorlar. Bunlar Aile Sigortası’yla çözülecek. İşsiz kaldığın dönemde sana 10 ay para veriyor. Aile sigortası devreye giriyor ve bütün aileye bakıyor. Aile sigortası, uluslararası çalışma örgütünün kabul ettiği bir sözleşme. Yaşlılık, emeklilik, ölüm, işsizlik gibi…Yeni sisteme göre EYT’li eğer iş bulur da çalışırsa, daha fazla prim ödedikçe bağlanacak maaşı düşüyor. Bütçede para var. Kimin için harcayacağın önemli. Vatandaşa mı yoksa yandaşa mı?
309 MİLYON LİRA NEREDE?: 15 Temmuz’u en çok Erdoğan konuştu. Şehit ailelerine yardım için vakıflar açıldı. ‘Ne kadar bağışta bulunuldu?’ dedik. ‘Bu para nerede?’ diyoruz. Cevap alamıyoruz. Vakfın adına baktık. Gittik adrese böyle bir vakıf yok. Mahkemeye yanlış bilgi veriyorlar. Yok öyle bir adres. Bu paranın açıklanması lazım. Bu paranın günlük olarak millete açıklanması lazım. 15 Temmuz kullanıldı. 309 milyon nerede? ‘Efendim bu para Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hesabında’ diyorlar. Neden orada. Vakfın hesabında olması gerek.
TANK PALET FABRİKASINDA NİYE İHALEYE ÇIKILMADI?: İşte belgesi. Dünyanın herhangi bir ülkesi kendi silah fabrikasını başka bir ülkeye peşkeş çekmez. 25 yıllığına özelleştirme yapıyorsunuz. Kaça devrettin? İhale yaptın mı? Bizim mi haberimiz olmadı. Bu bir Türkiye Cumhuriyeti’nin silah fabrikası. Değeri 20 milyar dolar. Niye ihale çıkmadı? Çıkarsın ihaleye. Buna ilişkin ikinci kararname çıkardı ve devir işlemlerini yaptı ve sakladı. 50 milyon dolara Katar ordusuna veriyorsun. Ben kendi ülkemin çıkarlarını savunurum, BMC’nin değil. Satılsa kiraya verilse para alınır. Ben peşkeş çekildi diyorum.
KORUMALARIN ÇEKİLMESİ: Canan hanım (CHP İstanbul İl Başkanı) koruma istemedi. Bizim il başkanımızın öyle bir derdi yok. Hangi devletten bahsediyorsunuz. Bizim anladığımız anlamda Türkiye Cumhuriyeti yok. Sarayın ve bir avuç insanın yönettiği bir devlet var şu an. Bütün milletin gözü önünde linç edilmeye kalktık. Biz bu Türkiye’yi düzelteceğiz. Ne olursa olsun hiç kimsenin morali bozulmasın. AK Partili ve ülkücü kardeşlerimizin oyların biz bu ülkeyi düzelteceğiz.
BENİM KATAR’DA MALEZYA’DA PARALARIM YOK: Benim de çocuklarımın da Malezya’da, Katar’da paraları yok. Veremeyeceğimiz hiç bir hesabımız yoktur. Dünyanın neresinde nasıl bir paran var senin? Ailenin senin paranın hesabını nasıl veremiyorsun?
AHMET TAKAN’A SALDIRI: Aradım, geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Bir gazetecinin özgürce yazması lazım. Gazetecilerin görevi aslında çok önemlidir. Siyasetçiyi eleştirebilir, yanlışını doğrusunu ifade eder biz de yanlışımız varsa düzeltelim deriz.
RAHMİ TURAN’IN YAZISI DOĞRU: (Erdoğan’ın Beştepe’de görüştüğü CHP’li bir siyasetçiye, CHP’nin başına geçmesini teklif ettiği iddiası): Ben şaşırmadım. CHP üzerine oyunlar oynanıyor. Kendi içlerinde anlaşamıyorlar demek için. CHP’yi nasıl dağıtırız diye çalışan ekipleri var. Arkadaşlarıma, partililere söyledim. Adamlar tutuldu, paralar verildi, biz bunu gayet iyi biliyoruz. Akıl var mantık var, başka işin mi gücün mü yok. Erdoğan, CHP’yi dağıtmak için elinden geleni yapıyor. Devletin en kilit noktasındaki isimleri devreye soktuğunu biliyorum. Okuduğumda doğrudur dedim. Saray’a gidenleri biliyorum. İsim vermek istemiyorum. Erdoğan, ‘Kimseyi Saray’a davet etmedim’ diyemiyor. Bu haber doğru mudur yanlış mıdır? Herkes konuşuyor, tek susan Erdoğan.
ŞEHİR DEĞİL, YANDAŞLARI ZENGİN ETME HASTANELERİ: ‘Devlet zarar ediyor’ diyor. EYT’liler için bunu diyorsun. Öbür tarafta yandaş müteahhitler var. Onlar için neden bunu demiyorsun. Şehir değil yandaşları zengin etme hastaneleri…