Bütçenin hazırlanış şeklini eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Buraya gelip bütçeyi sunan bir devlet memuru. Arkasında millet yok. Bu sizin vicdanınıza sığıyor mu? Recep Tayyip Erdoğan’ın gelip sunması lazım ama kendisi burada yok bir memur çıkıp sunum yapıyor” dedi.
‘SAYIŞTAY ÖDENEK ÜSTÜ HARCAMAYI SAPTADI ‘
2018 yılı bütçesinde 63 milyar 295 milyon 717 bin lira ödenek üstü harcama tespit edildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “‘İstediğim gibi para harcarım kimseye de hesap vermem’ diyorlar. Sayıştay ‘Ben ceza veremiyorum, saptadım ödenek üstü harcamayı takdiri size bırakıyorum’ diyor. Bütçenin dışında bir ek ihtiyaç olursa, borçlanma olur. Yüzde 2’yi aşmayacak şekilde ödenek üstü harcama yapılabilir. Kaç aşıldı yüzde 7. Siz demeyecek misiniz, ne oluyor bize, bizim irademizi yok sayıyor yürütme organı?” ifadelerini kullandı.
‘TRUMP’IN MEKTUBUNU GELDİĞİ GÜN GERİ GÖNDERİLMELİYDİ’
ABD Başkanı Donald Trump’ın Barış Pınarı Harekatı öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Trump’ın yazdığı mektup asla kabul edilemez. O mektup geldiği gün ya geri gönderilecekti ya da büyükelçiye verilip iadesi sağlanacaktı. Ne demek, cebime koyacağım ve orada iade edeceğim. Hani Türkiye’nin şan ve şerefini koruyacaktın? Bu benin ağrıma gidiyor, sizin de ağrınıza gitmeli” diye konuştu.
‘YARGIDA CİDDİ BOZULMALAR VAR’
“Yargıda çok ciddi bozulmalar var” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Adalet Bakanı’na buradan çağrı yapıyorum. Erdoğan’ın avukatlarının mal varlıklarını araştırın. Milyon dolarlarını araştırın. Mahkemeden parayla adam kurtarma, hakim tayin ediyorlar. Hakimler ve savcıların üzerindeki en etkili kişi onlar. Nasıl olur da bir avukat başsavcıya şu kültablasını getirir misin der ve başsavcı koşa koşa gidip alıp gelir. Bu mudur düzen, adalet, hak?”
‘BAŞKANLARIN GÖREVDEN ALINMASINA ORTAK İSYAN ETMEMİZ LAZIM’
Belediyeleri kayım atamalarını da eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz eğer vicdan taşıyorsak, eğer demokrasiden yanaysak, eğer milletin iradesine saygı gösteriyorsak milletin oyuna darbe vurulamaz. Kişi belediye başkan adayı oluyor mu, oluyor. Savcı iyi hal kağıdını veriyor. Gidiyor Yüksek Seçim Kurulu’na, Yüksek Seçim Kurulu da ‘seçime girebilirsin hiçbir engel yok’ diyor. Seçime giriyorum, kazanıyorum. Vay sen misin kazanan ertesi gün seni görevden alıyorum. Kim alıyor, yargı değil yürütme organı alıyor. Seçime gelen birisini atamayla gelen bir kişi alıyor. Sizler demiyor muydunuz atanmışların kurtulmamız lazım diye? Nasıl oluyor da seçimle gelen bir belediye başkanı atanmışların iradesiyle görevden alınıyor? Bu millet niye sandığa gitti, niye oy kullandı? Buna yasama organı olarak ortak isyan etmemiz lazım. Yargı kararı olur, eyvallah dersiniz. Tam tersine yargı seçime girebilirsin diyor. Aynı şeyi sizin büyükşehir belediye başkanlarınız zorla istifan ettirildiğinde de söyledim.” / DUVAR
Güncelleme Tarihi: 11 Aralık 2019, 13:31