Ankara bu açıklamalara tepki gösterdi. Bu arada Washington Post gazetesi de krizin perde arkasında ‘takas anlaşmasının’ yattığını iddia etti. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise Cumartesi günü Daily Sabah gazetesinde yayımlanan yazısında ABD-Türkiye ilişkilerini ele aldı.

‘YASAL SÜRECE MÜDAHALE ETMEK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR’

Kalın, Brunson hakkındaki kararın tamamen mahkemelere ait olduğunu söyledi:

“Defalarca ifade edildiği üzere, ülkemizin siyasi liderinin bağımsız yargının yetki alanına giren yasal bir sürece müdahale etmesi gibi bir şey söz konusu değildir. Bahsi geçen ABD vatandaşı Andrew Brunson’ın hapse mi gireceği, ev hapsinde mi tutulacağı yoksa serbest mi bırakılacağı ancak mahkemenin verebileceği bir karardır.”

ABD tarafından atılan son yıllarda bazı adımların bu ülkenin Türkiye’yle stratejik ortaklığına zarar verdiğini belirten Kalın, ‘ABD’nin YPG’ye desteği, Fethullah Gülen’in iade talebinin geciktirilmesini’ eleştirdi:

“Son yıllarda ABD tarafından atılan bazı adımlar, bu ülkenin Türkiye’yle stratejik ortaklığına zarar vererek, güçlü ve karşılıklı çıkarlara hizmet eden bir ilişkiyi zayıflattı. Türkiye, bu ilişkinin kötüleşmesinde herhangi bir rol oynamadı. Sadece ABD ile ilişkilerimizi Washington’daki miyop politika yapıcılardan korumaya, iyi niyetle hareket etmeye ve milli çıkarlarımızı korumaya gayret ettik.”

‘KARŞILIKLI SAYGI VE MÜŞTEREK ÇIKARLAR…’

Yazının son bölümünde Kalın, ABD yönetiminin, Türkiye’nin güvenlik endişelerini anlaması durumunda bu ilişkinin ileri götürebileceğinin mümkün olduğunu söyledi:

“ABD yönetiminin, Türkiye’nin güvenlik endişelerini anlaması durumunda bu ilişkiyi kurtarmak ve ileri götürmek hâlâ mümkün olabilir. Ancak NATO müttefikimizin, sınırlarımızın içinde ve dışında milli güvenliğimizi tehdit eden adımlarını görmezden gelemeyiz. Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye’yle iyi ilişkilere sahip olma niyetinde olabilir. Kuşkusuz bu ilişkinin karşılıklı saygı ve müşterek çıkarlar temelinde gelişmesi halinde bu yaklaşım karşılık bulacaktır ancak Türkiye’yi tehdit etmek, ilişkilere zarar vermek dışında hiçbir sonuca hizmet etmez.”

BRUNSON DAVASI NEDİR?

Brunson, Ekim 2016’da FETÖ yapılanmasına üye olmak suçlamasıyla tutuklanmıştı. ABD’nin North Carolina eyaletinde doğan 50 yaşındaki Brunson, 23 yıldır Türkiye’de yaşıyordu ve tutuklandığı sırada süresiz oturma izni başvurusu yapmaya hazırlanıyordu. Brunson davasında bugüne kadar üç duruşma yapılmış ve bu duruşmalarda tahliye talepleri reddedilmişti.

İzmir Ağır Ceza Mahkemesi, hafta içinde aldığı kararla Brunson’a yurt dışı yasağı getirilmesine ve elektronik kelepçe takılmasına hükmetti.