Habertürk gazetesinden Fevzi Çakır’ın ulaştığı iddianameye göre, ‘saadet zinciri’nin kurbanları arasında Aysun E.’nin çalışma arkadaşları, bürokratlar, işadamları ve polis memurları var. Aysun E.’nin eşi şüpheli polis Arafa E. ve şüpheli polis Celalettin G.’nin sisteme katılmasını sağladığı isimler arasında üst düzey bir emniyet istihbarat görevlisi de bulunuyor.
‘BORÇ ALIP VERDİM’
Müşteki olarak ifade veren söz konusu üst düzey istihbarat görevlisi, şunları söyledi: “Cemalettin G., özel kalemimde çalışır. Cemalettin, Aysun’dan bahsedip hisseli arsa alımına girip girmeyeceğimi sordu. Biriktirdiğim 100 bin TL’yi gönderdim. Tapu işlemlerinden haberim olmadı. Parayı iade ettiler. Tekrar iş olduğunu söylediler. Arkadaşımdan borç aldım. Bunu da aldım. 38 bin TL kaybım var.”
Cemalettin G.’nin aile dostu müşteki C.S. de nasıl dolandırıldığını şöyle anlattı: “Aysun E.’yi hiç tanımadım. Cemalettin G. kârlı bir iş olduğunu söyledi. Aysun E.’nin hesabına 140 bin TL yatırdım. İlk defasında paramı geri aldım. Daha sonra 100 bin TL daha yatırdım.”
Polis memuru M.V. de “Aysun’un eşi Arafa, TRT’deki kantin ihalesinden hisse alınmasıyla ilgili bilgi verdi. Önce 40, sonra 50 bin TL verdim. Geri alamadım” ifadesini kullandı.
Müştekiler arasındaki işadamı M.E., zincire en fazla para kaptıran isim oldu. M.E. yaşadıklarını şöyle aktardı: “Belediye çalışanı F.A.Ö., TRT’de kantin ihalesi hisse satışı olduğunu söyledi. Malatya’dan Ankara’ya geldik. Tanıştığımız M.N.’nin ikna etmesi üzerine 950 bin TL gönderdim.”
İddianamede, sanıklar hakkında 590 yıl hapis cezası talep ediliyor.
Güncelleme Tarihi: 28 Mart 2018, 17:37