Türkiye gazetesinde bugün yer alan, “Soruşturmalara ‘demokratik’ ayar” başlıklı Yücel Kayaoğlu’nun haberine göre, AYM’nin kararı sonrasında AK Parti’nin yeniden düzenleyerek torba teklife koyduğu ve sonrasında tekliften çıkardığı “güvenlik soruşturması” şartına ilişkin iki alternatifli taslak hazırlandı.
Önceki halinin parti içinde de ‘tepki çektiği’ belirtilen habere göre teklife ilişkin olarak önce AK Parti Genel Merkezi’nde, dün de AK Parti grubunda hukukçu milletvekillerinin katılımı ile iki ayrı toplantı gerçekleştirildi. Toplantılarda, kamuda ilk defa görev alacaklar için aranacak kriterlerdeki ‘sadakat, iş birliği, devlete bağlılık’ gibi ifadelerin ‘somut delile dayandırılması’ gündeme geldi. Habere göre hukukçu vekiller, bu araştırmalar sırasında mahallenin bakkalı veya komşuların bilgisine başvurulduğunu söyleyerek, “Sadece bu veriler somut delil olamaz. Komşunun verdiği ifadenin ne kadar gerçekçi olduğu tartışılır” dedi. Bu sebeple de, “güvenlik soruşturmalarından elde edilecek verilerin somut delile dayandırılmasının gerekli olduğu” görüşü ortaya çıktı.
İKİNCİ ÖNERİ: MEVZUATTAN ÇIKARILSIN
Haberde söz konusu toplantılarda, ikinci öneri olarak güvenlik soruşturmasına ilişkin uygulamanın mevzuattan çıkarılması, arşiv taraması ile yetinilmesinin de gündeme geldiği, güvenlik soruşturmasının ‘sübjektif’ olduğu, bu sebeple arşiv taraması ile yetinilmesinin demokratik hak ve özgürlükler açısından daha doğru olacağının ifade edildiği de belirtildi. Sonuçta, ‘kanunlarda güvenlik soruşturması olacaksa bunun objektif kriterlere dayandırılması, bu yapılamıyorsa sadece arşiv taramasının yasa metnine taşınmasına’ ilişkin iki ayrı taslak hazırlanması kararlaştırıldı. Hangi taslağın Meclis gündemine getirileceğine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da görüşü alındıktan sonra karar verilecek.
‘İSTİHBARAT HAVUZU’ ÖNERİSİ
Yücel Kayaoğlu’nun haberinde, “güvenlik veya arşiv soruşturması ile elde edilen verilerin ortak bir havuzda toplanması”nın da gündeme geldiği bu sayede toplanan verilerin istihbarat birimlerinin ayrı ayrı ‘araştırma’ yapmasını da önlemiş olacağı dile getirildi.
Hürriyet gazetesinde Nuray Babacan imzasıyla yayınlanan “Güvenlik soruşturması sil baştan” başlıklı haberde ise, “Silahlı Kuvvetler’de görev alacaklar hariç, kamunun diğer birimlerinde çalışacaklarla ilgili mevcut sistemin korunması, yeni bir güvenlik soruşturmasına gerek olmadığı görüşünün öne çıktığı” yazıldı.
Bu haberde de, “AK Parti Genel Merkezi’nde geçen hafta yapılan toplantıda, güvenlik soruşturmasındaki verilerin somut gerekçeleri dayandırılmasının ele alındığı” ve “devlette işe başlayacaklara ilişkin soruşturmalarda soyut ifadelerin ayıklanmasına karar verildiği” belirtildi. Haberde Türkiye gazetesinin haberine benzer şekilde, “Ancak önceki günkü ikinci toplantıda bir adım daha ileri gidildi. Silahlı Kuvvetler’de görev alacaklar hariç, kamunun diğer birimlerinde çalışacaklarla ilgili mevcut sistemin korunması, yeni bir güvenlik soruşturması sistemine gerek olmadığı görüşü dile getirildi. Güvenlik soruşturması yerine arşiv taraması yapılması, bunun da devlet memurlarının işe alınmasına ilişkin mevcut yasaya taşınması ele alındı. Yasada yer alan ‘MİT, emniyet ve mahalli mülki idari amirlikleri’ tarafından yapılacak araştırma ifadesinin de ‘oluşturulan tek bir merkezden yapılması’ şeklinde düzenlenmesi önerildi” denildi.
Hürriyet’in haberinde her iki toplantıda oluşan alternatiflerin, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılacak toplantıya sunulacağı ve orada alınacak karara göre gerekirse yeni bir düzenleme yapılmasından tamamen vazgeçilebileceği” belirtildi.
Ne olmuştu?
Anayasa Mahkemesi, güvenlik soruşturmasına ilişkin düzenlemeyi, 29 Kasım 2019’da iptal etmişti. Hükümet de, mahkemenin bazı uyarılarını dikkate alarak yaptığı yeni düzenlemeyi TBMM’ye göndermişti. Bu düzenleme yapılmadan önce kamu görevine atanmak için aranan şartlar içinde, güvenlik soruşturması koşulu yoktu. Yalnızca adli sicil belgesine işlenmiş kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlenmiş sürenin üzerinde hapis cezası alanlar veya belirlenmiş bazı suçlardan ceza almış olanların devlet memuru olamayacağı hükme bağlanmıştı.
Ancak bu teklif de TBMM’de gelen itirazlar nedeniyle yılbaşından önce Genel Kurul’daki görüşmeler sırasında geri çekildi. Muhalefet yasa görüşmeleri sırasında, sadece Silahlı Kuvvetler mensupları için aranan şartların, tüm devlet memurları için istenmesinin OHAL şartlarının normal sisteme taşınması anlamına geldiğini savundu / DUVAR
Güncelleme Tarihi: 10 Ocak 2020, 15:28