HDP: Neler oluyor, sırada parti kapatma mı var?

Gazeteci Murat Yetkin HDP'ye yapılan operasyonu siyasi dengeler ve anlamı açısından değerlendirdi: Doğu Akdeniz, Libya ve Suriye'de çatışma ihtimali azaldı. İktidar açısından bakıldığında bu gelişmeler tabanı sürekli askerî eylem ve söylemle bir arada tutma imkânının kaybı olarak görülebilir.

HDP: Neler oluyor, sırada parti kapatma mı var?

Gazeteci Murat Yetkin HDP’ye yapılan operasyonu ve perde arkasını yazdı. YetkinReport’taki ‘HDP: Neler oluyor, sırada parti kapatma mı var?‘ başlıklı yazının bir bölümü şöyle:

“Hukukla açıklayamıyorum. O yüzden son HDP gözaltılarına siyasi dengeler ve anlamı açısından bakmaya çalışacağım. Neden şimdi ve Allah aşkına, yine neler oluyor?
Kararın hangi siyasi atmosferde alınmış olduğu önemli. Son zamanlarda AK Parti-MHP blokunun milliyetçi-muhafazakâr tabanın heyecanını ayakta tutmasını sağlayan Yunanistan/Doğu Akdeniz ihtilafı artık masada sayılır. Libya ihtilafı da öyle. Açık konuşalım, Suriye de öyle. Ben bu gelişmelere baktığımda çatışma ihtimalinin azaldığını, ulusal çıkar konularının artık askerleri değil diplomat ve siyasetçileri meşgul edeceğini görüyor ve memnun oluyorum. Oysa iktidar açısından bakıldığında bu gelişmeler tabanı sürekli askerî eylem ve söylemle bir arada tutma imkânının kaybı olarak görülebilir.
Dış düşman etkisinin diplomasi masasında zayıfladığı bir dönemde Kobani dosyasının aradan 6 yıl geçtikten sonra yeniden açıldığına, HDP üye ve vekillerinin yeniden gözaltına alındığına tanık oluyoruz.

DIŞ HAMASET YOLLARI KAPANDIKÇA

İçeride artık Yunanistan’a, Fransa’ya, ABD ve Rusya’ya haddini bildirme söylemiyle halının altına süpürülemeyecek gelişmeler var.

Covid-19 salgınıyla mücadeleye fena başlamamıştık. Haziran başında turizmcilerin bastırmasıyla “her şey serbest” havasına girince hastalık yeniden canlandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, HDP gözaltılarına karar verildiği 25 Eylül günü, hastanelerde tedavi altına alınanların sayısının “endişe verici” oranda arttığını söyledi. Muhatabı herhalde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan başkası değil. Sağlık Bakanı da acaba MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından bozguncu ve Marksist ilan edilir mi, vahim tabloyu gösterdiği için?
Merkez Bankasının 24 Eylül’deki faiz artırım kararı bir başka örnek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2018’de Hazine ve Maliye Bakanlığına damadı Berat Albayrak’ı atadıktan sonra Merkez Bankasına istediği gibi faiz indirtti. Doları 7 liranın altında tutmak için devletin kaynaklarına el atıldı, bankalar baskı altına alındı. Eldeki döviz, AK Parti iktidarının dayanaklarından inşaat müteahhitlerine ödendi. Gelinen nokta yine faiz artırımı oldu. Ardından BDDK önceki SWAP kararını geri aldı. Dolar 7,70’ten 7,60’a düştü diye zafer kutlamaları yapan var.

Bunları konuşamıyoruz, doğal olarak HDP gözaltılarını sorgulamakla meşgulüz.

YAZININ DEVAMI

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER