Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Beştaş, OHAL sürecinde ortaya çıkan “iltisak” kavramı ile herkesin ihraç edilebilecek bir aşamaya getirildiğini belirterek şunları söyledi:
‘BEN MİLLETVEKİLİYİM, BİR SUÇLU DEĞİLİM’
“Ben size bugüne kadar hiç söylemek istemediğim somut bir örnek vereyim. Bunu söylemek istemezdim ama söylemek zorundayım, bu dönem bitiyor. Benim kardeşim, öz kardeşim profesör ve doktor, nefrolog ihraç edildi üçüncü kararnamede ve dosyasına bizzat AKP’lilerin eliyle ulaştım. Yanında tek bir not var ‘HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın kardeşi’ diye. Birçok başvuru yaptık ve benim kardeşim idealist bir doktor olarak, bugüne kadar yaşamını sadece tıpa adamış biri olarak ‘iltisaklı’ diye kabul edildi. Hakkında ne bir soruşturma var ne bir kovuşturma var ne bir disiplin cezası var ne bir disiplin araştırması var ve yaptığımız bütün başvurulara rağmen hâlâ işe iade edilmedi. Buna kendimden örnek vermek istemezdim ama bunun gibi binlerce insan şu anda gerçekten ihraç edildi. Bunun adı zorbalıktır. Bunun adı faşizmdir. Ben milletvekiliyim, ben bir suçlu değilim.”
‘HÜKÜMET BU ZULMÜN ARKASINDA DURUYOR’
Halkoyuyla seçilen bir milletvekili olduğunu hatırlatan Beştaş, “Sayın Başkan, ben bir milletvekiliyim ve halkoyuyla seçildim. ‘HDP milletvekilinin kardeşidir’ diye bir milletvekilinin kardeşi bir profesör bile ihraç ediliyorsa diğer vatandaşlara yapılanların sınırını zaten tartışmaya gerek yoktur. OHAL Komisyonu da sadece işe iade etmemek için, zaman kazanmak için kurulan bir mekanizmadır, başvuru yollarını kapatmıştır. Hükûmet, seçime giderken bu zulmü, bu zorbalığı durdurmak yerine hâlâ arkasında duruyor. Gerçekten, bu konuda kendilerini binlerce kere daha düşünmeye davet ediyorum” dedi. (DUVAR)
Güncelleme Tarihi: 12 Mayıs 2018, 12:07