İç ve dış politikadaki gelişmeler, ekonomik zorluklar gibi birçok nedenle iktidarın yönetemez hale geldiğini savunan muhalefete göre iktidarın son dönem yürütülen politikaları da “günü kurtarma” ve “Erdoğan’ın iktidarını bir süre daha uzatma” dışında anlam taşımıyor.
ERDOĞAN’IN EN BÜYÜK OYUNU BAŞKANLIK SİSTEMİYDİ
Birçok muhalefet temsilcisine göre uzun yıllardır bir yönetme biçimine dönüşen ‘suni krizler’ ve ‘kontrollü gerilim’ de artık fayda etmiyor. İktidarda etkin görevde bulunmuş isimlerin yeni parti girişimleri de AK Parti’deki erimeyi daha da hızlandıracak gelişmeler olarak okunuyor. Ayrıca iktidarın kendi cephesine yeni kesimleri eklemleme potansiyeli ve becerisinin de kalmadığı ifade ediliyor. Bir siyasetçi bu durum için, “Erdoğan’ın en büyük oyunu Başkanlık sistemiydi. Bu oyunu da oynadı, bakıldığında en büyük hedefini gerçekleştirdi. Bundan başka ne vaat edebilir. Hikayesi bitti” diyor.
İTTİFAK SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE ODAKLANMALI
Birçok muhalefet temsilcisine göre ‘hikayesi kalmayan’ AK Parti’yi uğurlama zamanı geldi. Ancak bunun için ortak aklı işletmek, muhalefet cephesini genişletmek gerekiyor. Yeni sistemde zorunlu hale gelen ittifakın, demokrasi arayışı içinde olan tüm partileri buluşturması gerektiğine işaret ediliyor. Farklı düşünen birçok partinin güçlendirilmiş/iyileştirilmiş parlamenter sistem için yan yana gelebileceğine dikkat çekilerek, ittifakın demokrasi arayışı kapsamında sistem değişikliğine odaklanması gerektiği ifade ediliyor.
Yenilenen 23 Haziran İstanbul seçimindeki ortak duruşu örnek gösteren muhalefet temsilcileri, kuvvetler ayrılığını sağlayacak, denge denetleme mekanizmalarını yeniden oluşturacak, tahrip olan kurumları güçlendirecek bir yeni sistem için ittifak kurulması gerektiğine dikkat çekiyor.
2 YILLIK ONARIM HÜKÜMETİ
Kulislerde, muhalefet partileri arasında seçim sonrası Türkiye’de iyileştirilmiş/güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçişi sağlayacak, yaklaşık 2 yıllık bir 7onarım hükümeti’ için anlaşma sağlanabileceği, seçimlerdeki ittifakın da konu bazlı olarak bunun üzerine şekillenebileceği konuşuluyor.
SEÇİM 2023’E KALMAYACAK
Muhalefet temsilcilerine göre seçimlerin olağan takvimi içinde 2023 yılına kalma ihtimali yok. 24 Haziran 2018 seçimlerinde Meclis’e giren milletvekillerinin özlük haklarını kazanacağı 2020 Haziran ayından sonra her an seçim olabileceği, buna göre hazırlık yapılması gerektiği ifade ediliyor. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu demokratik rejimin süratle inşa edilmesi için demokrasiden yana olan tüm tarafların işbirliği yapması gerektiğine dikkat çekilip bunun içinde aday tartışmasının en önemsiz konu olması gerektiğine vurgu yapılıyor.
Kulislerde yapılan bu değerlendirmelerin partilerin yetkili organlarında nasıl karşılanacağını önümüzdeki süreçte izleyeceğiz. 2020 yılının ilk yarısını olağan kongrelerle, kendilerini yenileyerek geçirecek CHP, HDP ve İYİ Parti ve yeni kurulan partilerin 2020 yılındaki en önemli tartışmasının bu konu olması sürpriz olmayacak. / DUVAR