İmamoğlu, “İlk günden beri kucaklaşmayı anlattık. Bizim için siyasi partiler araçtır, amaç millete hizmet etmek dedik. Partileri ayırt etmedik. Bu şehir için İYİ Partililerin de, Saadet Partililerin de, AK Partililerin de, MHP’lilerin de HDP’lilerin de oyunu istiyorum dedim. Onlar bizden çatışma isteyecek, kötü söz duymak isteyecek. Biz ısrarla bu milletin kavga etmesini istemeyen, bu milletin kucaklaşmasını isteyen insanlar olarak ısrarla kucaklaşacağız” ifadelerini kullandı.
“Kazandığımız bu seçimi 31 Mart akşamı elimizden almaya çalıştılar, emeğimizi çalmaya çalıştılar. İşbirlikçisi Anadolu Ajansı’nın utanmaz yöneticileri 12 saat bilgi paylaşamadılar” diyen İmamoğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle:
BUNLARIN HALİNE GÜLÜN: O gece demokrasimize ihanet etmek isteyenler gecenin bir vakti saat 10.00’da alelacele ‘3 bin oyla kazandık’ diye açıklama yaptılar. Tam bir komedi. Ben olsam yerinize kahkaha atarım bunlara. Vallahi gülün, bu adamların gülünecek hali var.
HER GEREKÇE ÇÜRÜDÜ: Günün sonunda 31 Mart’tan sonra akıllarındaki tüm şeytanlıkları akıllandıkları tüm şaibeli işleri kendileri kazanamayınca gerekçe olarak ürettiler. Her ürettikleri gerekçe çürüdü. Hiçbirinde gerekçe tutturamadılar. Niçin biliyor musunuz? Biz o akşam bu kadar kararlı olmasaydık hani söylediler ya, sabah günün kör vaktinde 31 Mart’ın bir gün sonrasında inanın ki çıkıp ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ diyeceklerdi, dedirtmedik.
YSK’Yİ KINIYORUM: 31 Mart’tan sonraki bu süreçte kendileri gerekçe tutturamayınca karar vericileri etki altına almaya çalıştılar. YSK’yi farklı farklı itirazlarla, farklı farklı gerekçelerle etki altına almaya, tehdit etmeye başladılar. Buna boyun eğdiler. Ben YSK’yi kınıyorum. Şimdi YSK karar açıklıyor. Sandık kurullarına yapılan olağanüstü itiraza göre seçimi iptal etmişmiş. Aynı kurullarda geçen yıl Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçtin, aynı kurullarda referandum yaptın, anayasa değişti. O zaman anayasa da şaibelidir, cumhurbaşkanlığı seçimi de. Şaibeli olduğunu düşünmüyorsanız, ki İstanbul seçimlerinin anamın ak sütü kadar helal olduğunu biliyorum.
BÜTÜN TÜRKİYE’NİN ADALET DUYGUSU BİZİMLE: Bu millete, özgürlüklerine, demokrasisine kimse ama kimse engel olamaz. Bu ülkede karar vericiler, gaflet, dalalet hatta ihanet içinde olabilirler. Ama biz asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü ben biliyorum ki, bu yolu yürürken ben asla yalnız yürümeyeceğim. Ben 16 milyon İstanbullu ile yürüyeceğim. Ben artık inanıyorum ki, toplumun tamamının vicdanı bizimle. Bütün Türkiye’nin, vatanın her yerinden, 81 ilinden bütün Türkiye’nin vicdanı adalet duygusu bizimle beraber.
YARIN ANKARA’YA GİDECEĞİM: Bizden kavga bekleyenler, bizden huzursuzluk umanlar, bizden bu ülke adına birtakım unsurlar üzerinden kendi emellerine dönük hareketler bekleyenleri şaşırtacağız. Yarından itibaren her adımı sizinle paylaşacağım. Yarın sabah Ankara’ya gideceğim, CHP yöneticileriyle, Genel Başkanım ile bulaşacağım. İttifak partilerimizle konuşacağım. Herkesle konuşacağımız. En doğru kararı vereceğiz.
KONUŞMA VAKTİ ARTIK: Buradan tavsiyem var. Lütfen bu süreçte benim hemşehrilerim demokrasi adına herkese haklılığımızı anlatsınlar. Efendim sanatçıymış, konuşamazmış, konuşacak. Efendim iş insanıymış, konuşamazmış. Konuşacak. Konuşma vakti artık. Ben niye kabul görmedim söyleyeyim mi size? Ben ‘Bir kişiden talimat almayacağım’ dedim, 16 milyon insandan talimat alacağım. ‘Bana hizmet etmeyin’ dedim. ‘Bana değil 16 milyon insana hizmet edeceksiniz’ dedim. ‘Artık büyükşehirde israf yok’ dedim. 15 günde elde ettiğimiz bilgilerle, alacağımız tedbirlerle sizin haklarınızı nasıl koruyacağımızı bildiğim için ‘İsrafa artık geçit yok’ dedim. Kişilere, gruplara, partilere, vakıflara, derneklere, cemaatlere yer yok dedim, millet var millet. İşte onun için sevmediler. (DUVAR)