HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Demokratik İslam Kongresi bileşenleriyle Alba Otel'de iftar yemeğinde buluştu. Demirtaş, ırkçılık ile beslenmediklerini dile getirerek, “Hangi kimlik, hangi inanç varsa hep birlikte olduk. Kürt halkının temsilcisi, bir Kürt evladı olarak bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde cumhurbaşkanı adayı oldum. Ben sadece Kürtlerin Kürt halkının adayı olarak ortaya çıkmadım. Ben ezilen Türk halkının da, Alevi’nin suninin, ve diğer inançların ve halkların adayı oldum. Kim ki ben bu devlet bana eşit davranmıyor diyorsa hepsinin temsilcisiyim olmak için buradayım” dedi.
Demirtaş, Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra birçok kesim ve yerden destek gördüğünü belirterek, “Savunduğumuz bu ilkelere karşı büyük destekler alıyoruz. Kimliklerimizi yok etmeye çalışmadan birlikte yaşama arzumuz vardır” diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olmasının Türkiye halkı için hakaret olduğunu söyleyen Demirtaş, “Başbakan meydanlarda ne diyeceğini bile bilmiyor. Kardeşlik adı altında yaptığı bütün açıklamalarında hakaret ediyor. Barışı konuşurken, bile tehdit ediyor. Demokrasiyi konuşuyor, zannediyorsun ki savaş meydanındadır. CHP ve MHP’nin AKP’ye bıraktığı meydanları kendi öz gücümüzle dolduracağız. Yıllardır CHP ve MHP’nin taşıdığı su ile AKP döndü. Bu gidişata dur demenin yolu ortadadır” dedi.
Çankaya seçimlerinde ortaya çıkacak sonucun herkesin ortak başarısı olacağını söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti: “Bu ne sadece benim başarım ne de HDP’nin başarısı olacaktır. Bu ilkelere gönül vermiş herkesin bu çorbada tuzu olacaktır. Biz Çankaya yolunda iddialı olacağız. Devletin tarumar ettiği değerleri tekrar yenide getirmek istiyoruz.
“Hükümete kalsaydı şimdiye kadar Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü, hepsi birbirini boğazlayacak konuma gelirdi Allah korusun. Kim ki bu topraklarda benim dışımda kimsenin yaşama hakkı yoktur diyorsa asıl bölücü odur” diyen Demirtaş, şunları söyledi: “ “Hala meydanlarda tek dil tek millet diye geziyorlar. Millet de meydanlarda bunları alkışlıyor. Siz neyi alkışladığınızın farkında mısınız? Tek dil tek millet diyen Hitler’di. Sen 76 milyonluk bir ülkeye nasıl tek dil, tek milleti dayatabilirsin. Asıl terörist kafalı da sizsiniz, asıl bölücü de sizsiniz. Çok kültür, çok inanç bir arada yaşayamaz mı? Her yerde tek dil, tek millet deniliyor. Bir mahallede bir sokakta bile tek dil yoktur. İşte cumhurbaşkanlığı seçiminde çizgimiz bu olacaktır.”
Tek bir kişi ülkeyi tek başına yönetemeyeceğini söyleyen Demirtaş, “Ben oraya gelirsem hükümeti de yönetirim, köprüyü de yaparım demek işte bu tekçi anlayışı ifade ediyor. Biz gelirsek halkla birlikte yöneteceğiz, cumhurbaşkanının, başbakanının yetkilerini azaltıp yetkiyi yerel yönetimlere, halka vereceğiz. Madem ortak vatanımızdır, devlet de, yönetim de ortak olacaktır. Türkler bu ülkeye hakim olsun diyen de yanlış yapar, Kürtler bu ülkeye hakim olsun diyen de yanlış yapar. Cumhurbaşkanlığı bütün bu hesabın, kitabın görüleceği en büyük fırsattır. Kim neyi savunuyor gün gibi ortadadır. Herkes ön yargıları, devlet söylemini bir kenara bıraksın. Başımıza yeni bir otoriter, yeni bir totaliter lider lazım değil. Ben tek başıma ülkeyi yönetmeye talibim diyen herkes ülkenin başına felaketler getirmiştir. Bu zihniyet asla bu topraklarda kalıcı değildir” dedi.
Ortadoğu’da yaşanan savaşa değinen Demirtaş, “Eğer Ortadoğu’daki halklar Rojava’daki gibi kendi yönetimleri kurmuş olsalardı, bugün bunlar yaşanmazdı” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 15 Temmuz 2014, 11:46