Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Bursa İl Teşkilatı'nın önceki gün düzenlenen 2'nci Olağan Kongresi'ne katıldı. Kongrede konuşan Davutoğlu, Hamas'ın İsrail'e saldırısıyla ilgili olarak kendisine yöneltilen eleştirilere cevap verdi.
Hükümetin aileyi korumak için yapacakları çalışmaların yanında olacaklarını söyleyen Davutoğlu, "Aileyi korumak için ne yapacaksanız yanınızdayız. Çünkü aile bizim için en büyük değerdir. Aileden daha büyük değer yoktur" ifadesini kullandı.
DHA'nın aktardığına göre Filistin halkının 75 yıldır zulüm gördüğünü söyleyen Davutoğlu, "Dün Filistin direnişine destek verdim diye beni sosyal medyada eleştirenler, hiçbirimizin tasvip etmeyeceği birtakım görüntülerden hareketle münferit şeylerden hareketle, Filistin direnişine leke düşürmeye çalışanlar, Filistin halkının 75 yılda çektiklerini bilmiyorlar. Hiç şüpheniz olmasın şu anda eğer bana mazlum 3 halk sayın derseniz Filistinliler, Arakanlılar ve Doğu Türkistanlılar derim" dedi.
'GAZZE BOMBALANIRKEN ARAP BAKANLAR GİTTİ, SARE HANIM'LA BİZ KALDIK'
2012 yılının Kasım ayında Gazze havadan bombalanırken 10 Arap bakanla bölgede olduklarını söyleyen Davutoğlu, "Arap bakanların hepsi bombalama başladığı anda İsrail yetkilileriyle temas kurarak Mısır veya Batı Şeria üzerinden Ürdün'e geçtiler. Sare Hanım'la birlikteydik. Dedim ki "Madem Gazze'de kardeşlerimiz bombalanıyor. İsrail ile temas kurarak burayı bombalanırken, terk etmek bize haramdır." Ve Şifa Hastanesi'ne gittik. Üzerimizden bombalar atılıyordu. Bunu yaşamayanlar bilemez. Dün Filistin direnişinin yanındaydım. Bakanken, başbakanken yanındaydım. Bugün de yarın da yanlarında olacağım. Ulu Cami'nin manevi hatırası için Mescidi Aksa'nın sonuna kadar savunucusu olacağım" diye konuştu.
'ERDOĞAN'LA FİLİSTİN İÇİN AYNI ODADA AĞLADIK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Hamas'ın İsrail'e saldırısıyla ilgili açıklamasının yüreğini yaraladığını söyleyen Davutoğlu, "Sayın Erdoğan "One minute" dediğinde yanındaydım ve ayrılırken, "Bugün tarihi değiştiren bir söz söylediniz. Hiç geri adım atmayın sayın başbakanım" dedim. Aynı Sayın Erdoğan'ın dünkü konuşmasındaki metni okuyorum. 'İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın tarihi ve dini statüsünün aşındırmaya yönelik her türlü girişimin ve işgalin karşısında durmaya devam edeceğiz.' Doğru, ama devamındaki cümleye bakın. 'Türkiye olarak bu sabah İsrail'de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidalle hareket etmeye, yerini daha da hızlandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz.' Arkadaşlar Filistin var mı bu cümlenin içinde, yok. Filistin diye bir kavram var mı? Kim yazdı bu metni Sayın Erdoğan sana? Senin 7,5 yıl başdanışmanlığını yaptım. Beraber Filistin için aynı odada ağladık. Gerçekten ağladık 2014 savaşında. Bütün bölgeyi dolaşıp barış getirmek için çaba sarf ettiğimiz 2009 savaşında 10 gün uyku yüzü, yatak yüzü görmeden Kahire-Şam-Tel Aviv arasında arabuluculuk yaptım ben. Ateşkes yaptık. Ama hiçbir yerde İsrail'deki hadiseler demedik biz. Bu ne demek? Bir cümle önce Mescid-i Aksa'dan bahsedeceksin. Bir cümle sonra İsrail diyeceksin. Arkadaşlar bu tarih bilincinin bitmesidir, bu siyasetin bitmesidir. Mescid-i Aksa asla İsrail toprağı değildir. Gazze asla İsrail toprağı değildir. Filistin asla İsrail toprağı değildir. Emin olun dinlerken tüylerim diken diken oldu" dedi.