Halavurt, mahkemeye sunduğu dilekçede, Brunson’ın PKK ve ‘FETÖ’ ile ilişkisini gösteren delillerin mevcut olmadığını, müvekkiline isnat edilen ‘casusluk’ suçlamasının da hukuki dayanağının bulunmadığını belirtti.
‘GİZLİ TANIĞIN BEYANLARI YALANDAN İBARET’
Brunson hakkında beyanda bulunan ‘Dua’ kod adlı gizli tanık ile diğer tanıkların ifadelerinin ‘yalan’dan ibaret olduğunu kaydeden Halavurt, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Bu iddianame ve delillerle müvekkilin özgürlüklerinin sınırlandırılması mümkün olmamalıdır. Sayın mahkemece yapılan yargılamanın fazlasıyla siyasal meselelerin konusu haline geldiği bir gerçektir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile ülkemiz arasında ikili ilişkilerde temel bir sorun haline gelmiştir. Bu dava sebebiyle ülkemiz de ciddi zararlara uğramaktadır. Bu durumda mahkeme heyeti olarak hukuka bağlı kalarak karar vermenin zorluğu ortadadır ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın ve diğer bakanlarımızın belirttiği üzere Türkiye’de yargı bağımsızlığı var ise sayın mahkemeniz iki ülke arasında gidip gelen heyetler arası görüşmelerin sonucunu beklemeksizin hukuka uygun karar vermelidir.”
Brunson, ‘PKK ile FETÖ adına suç işlemek’ ve ‘devletin güvenliği bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek’ suçlamalarından 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. (DUVAR)
Güncelleme Tarihi: 15 Ağustos 2018, 12:17