R.D., avukatı aracılığıyla 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne para cezasının kaldırılmasına yönelik başvuru yaptı. Mahkeme, 31 Ocak’ta idari cezanın kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme, gerekçesinde şöyle dedi: “Her ne kadar itiraz eden kişi hakkında Kabahatler Kanunu 40’ıncı maddesi uyarınca kimliği bildirmemem kabahati nedeniyle idari para cezası uygulanmışsa da, çarşı, mahalle bekçilerinin (olay tarihi olan 03.01.2020 tarihinde) kimlik sorma yetkisi bulunduğuna ilişkin açık bir düzenlemenin bulunmadığını, çarşı ve mahalle bekçilerinin vazifeleri ile ilgili olarak riayet etmeleri gereken hususları gösterir yönetmeliğin 16. maddesinde ‘Bekçiler bölgeleri içinde dolaşan şüpheli şahısları takip eder ve hüviyetlerini araştırırlar’ şeklinde düzenleme mevcut ise de bu düzenlemenin açık bir şekilde bekçilerin kimlik sorma hakkının mevcut olduğunu göstermediği.”
‘AÇIK MEVZUAT HÜKÜM YOK’
Bekçilere “kimlik sorma yetkisine” ilişkin olarak olay tarihi itibariyle yasal düzenlemenin bulunmadığı belirtilen gerekçede şu ifadelere yer verildi: “Her ne kadar olay tarihinden sonra buna ilişkin yasal düzenlemelere dair yasama çalışmaları bulunsa da bu düzenlemelerin hem olay tarihinden sonraki döneme ilişkin olduğu hem de olay tarihi itibariyle bekçilerin kimlik sorma yetkililerinin bulunmadığını, en azından buna ilişkin açık bir mevzuat hükmünün bulunmadığı, bu nedenle kişiye uygulanan idari para cezasının usul ve yasaya uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.” (Kaynak: MA - DUVAR)
Güncelleme Tarihi: 17 Şubat 2020, 15:26