BDP Eş Genel Başkanları, tüm insanlığın Yeni Yıl’ını kutlarken dünya halklarına barış, özgürlük, eşitlik ve mutluluk getirmesini diledi.

Demirtaş ve Kışanak’ın mesajı şöyle: “Başta Türkiye ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünya açısından önemli gelişmelere sahne olan 2013 yılını geride bırakırken, adil, barışçıl, huzur dolu bir dünya adına umut ve beklentilerin daha da arttığı yeni bir yıla giriyor olmanın heyecanını yaşıyoruz.

Yeni yılın tüm dünya halklarına barış, özgürlük, eşitlik ve mutluluk getirmesini diliyoruz.

2013 yılı; gerek ülkemiz gerekse de Ortadoğu açısından gelecek yılları şekillendirecek boyutta tarihsel gelişmelerin bir arada yaşandığı, halkların özgürlük ve demokrasi mücadelesinin daha fazla ön plana çıktığı bir yıl oldu.

Hiç kuşku yok ki, Kürt sorununun diyalog ve müzakere yöntemiyle çözümü için bundan bir yıl önce başlatılan yeni süreç, 2013 yılının en önemli gelişmesidir. Türkiye ilk kez demokratik çözüm ve barış süreci açısından çok önemli bir aşamayı yakalamıştır.

Her şeyden önce; yaşanan acı kayıpların son bulması, bu süreçte ortaya çıkan en önemli kazanımdır. Bundan dolayıdır ki, çözümün ve barışın vazgeçilmez, ertelenemez bir ihtiyaç olduğu artık herkes tarafından açık ve net olarak görülmüştür.

Kürt sorununun diyalog ve müzakere yoluyla çözüm aşamasına gelmiş olması, aynı zamanda ülkedeki demokratikleşme beklentilerini ve özgürlük taleplerini de yükseltmiş; Kürtler, Türkler, Aleviler, emekçiler, kadınlar, çevreciler, gençler tüm ezilenler, meydanlara inerek, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve eşitlik talep etmiştir.

Türkiye’de bunlar yaşanırken, Ortadoğu’da ise çatışmalar daha da derinleşmiş, halkların değişim talepleri, barış ve istikrar bir başka bahara ertelenmiştir.

Ancak tüm bunlarla birlikte dünya; Ortadoğu’nun kalbinde Rojava’da tüm saldırılara ve baskılara rağmen kendi demokratik ve özgür geleceğini inşa etmek için topyekün direnen ve özerk yönetimini oluşturan Kürt halk gerçekliğiyle tanışmıştır. Rojava’da halkın özgücüne dayanan demokratik devrim süreci; ezilen bütün halklara, kendi özgür demokratik geleceklerini ancak, kendi öz güçlerine dayalı örgütlü bir mücadeleyle güvence altına alabileceklerini göstermiştir.

Bu açıdan hem Rojava’da hem de Türkiye’de kazanan; halkların özgür iradesi, örgütlü mücadelesi ve demokrasi güçleri olmuştur.

Yeni bir yıla girerken, mevcut çatışmasızlığın güvence altına alınması, çözüm sürecinin kararlılıkla ilerletilmesi, bunun için müzakerelerin derinleştirilmesi hayati önemini korumaktadır. Bu bağlamda sürecin yasal zemine kavuşturulmasından, kapsamlı demokratikleşme adımlarına varıncaya kadar köklü reformların gerçekleştirilmesi başta hükümet ve parlamento olmak üzere herkesin öncelikli gündemi olmalıdır.

Daha fazla demokrasi ve özgürlük elde etmenin, yolsuzlukları önlemenin, paralel devlet gibi hukuk dışı yapılanmaları tasfiye etmenin yolu çözüm sürecine sahip çıkılmasından ve barıştan, özgürlüklerden, emekten yana olan herkesin örgütlü ve güçlü bir demokrasi mücadelesi yürütmesinden geçer.

Bu açıdan 2014 yılı; gerek demokratikleşme gerekse de çözüm süreci açısından çok daha büyük bir mücadele yılı olacaktır. Bu mücadelenin sonunda kazanan; halklarımız olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle başta Rojava olmak üzere tüm halkımızın, Türkiye ve Ortadoğu halklarının, tüm insanlığın yeni yılını kutluyor, 2014’ün herkes için barış ve özgürlük yılı olmasını diliyoruz.” / anf