Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Yufkalı köyüne bağlı Binahare mezrasında, operasyona çıkan askerler tarafından dövüldükleri iddia edilen çobanlar Nasır Taş ile Ramazan Aktaş ile ilgili Diyarbakır Barosu, Van Barosu ile Hakkari Barosu ortak açıklama yaptı. Baro başkanları, olayın takipçisi olacaklarını açıkladı.
Şemdinli'ye yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan Yufkalı köyü Binahare mezrasında yaşayan Nasır Taş ile Ramazan Aktaş, koyunları ile birlikte önceki gün gittikleri yaylada operasyonda olan askerler tarafından dövüldükleri iddia edildi. Vücutlarının çeşitli yerlerinde darp izi olan çobanlar Taş ve Aktaş, akrabaları tarafından Şemdinli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Buradaki tedavileri ardından Taş ve Aktaş taburcu edildi. Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Ahmet Özmen, Van Barosu Başkanı Av. Murat Timur, Hakkari Barosu Başkanı Av. Zeydin Kaya ve beraberlerinde bulunan bölge avukatlarla olayın yaşandığı Binahare mezrasına giderek yaralıları ziyaret etti, olayla ilgili bilgi aldı. Baro başkanları ve beraberinde bulunan avukatlar daha sonra Şemdinli ilçe merkezine geçerek ortak basın açıklaması yaptı.
Hakkari Baro Başkanı Av. Zeydin Kaya: "Askerler ile ilgili soruşturma devam ediyor"
Hakkari Baro Başkanı Av. Zeydin Kaya; “ 31 Mayıs günü Hakkari İli Şemdinli İlçesi Korgan Yufkalı Köyü’nden kotunlarının başında olan 4 çoban 5 asker tarafından uzun süre alıkonulmuş, darp edilmiş ve işkence edilmişlerdir. Biz bugün Hakkari Barosu, Diyarbakır Barosu ve Van Barosu Başkanları ile avukatları olarak, Yufkalı ve Korgan köylerinde söz konusu işkenceye maruz kalan mağdurlarla ve tanıklarla birebir görüştük. Binahere ilişkin bu beyanları raporlarımıza dökeceğiz. Öncelikle şunun bilinmesini istiyoruz. İşkence ve kötü muammele bir insanlık suçudur. Biz yapılan görüşmelerde söz konusu askerlerle ilgili soruşturmanın devam ettiği, mağdurların ve tarafların beyanları alındığını öğrendik. Biz bu olayın takipçisi olacağız. Zira bir hukukçu olarak, bir avukat olarak insan hakkını savunmak bizim birinci vazifemizdir. Ben huzurunuzda bugün bizi yalnız bırakmayan Diyarbakır baro başkanı ve arkadaşları, Van baro başkanı ve arkadaşlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Av. Ahmet Özmen: "İşkence bir insalık suçudur"
Diyarbakır Baro Başkanı Av. Ahmet Özmen; “ sevgili Hakkari baro başkanımızın da beyan ettiği üzere, bugün yaptığımız incelemelere ilişkin yakın bir tarihte raporumuzu kamuoyu ile paylaşacağız. Net bir şekilde ifade etti başkanımız. Kısa bir bilgi vermek adına söylüyorum. Net bir şekilde önceki gün köylülerin yasaklı olamayan bölgedeki yaylalarından koyunlarını indirmeleri askerler tarafından kendilerine telefon edilmiş. Tehdit, hakaret ve küfürlere mağruz bırakılmışlar. Ertesi günde söz konusu köyunların bulunduğu yaylada bahsi geçen ağır, fiziki ve psikolojik işkence olayı gerçekleşmiştir. Kısaca son 10 yıllık Türkiye’nin kötü muammele ve işkence sürüvenine dönemin başbakanı bugünün cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın bir sözü ile atıf yapmak isterim. İşkenceye sıfır tölerans demişti. Özellikle Şemdinli’nin son bir yıllık, Şapatan, Korgan köyü ve daha başka yerler, sadece basına yansıyan, kamuoyuna yansıyanları sınırlı tutacak olursak yoğun bir kötü muammele ve işkence uygulamasının şahidiyiz hepimiz. İşkenceye sıfır töleransın gereğide bugün işkence vakasına karşı işkencecilerin derhal açığa alınması ve haklarında bir tutuklama kararını talebiyle mahkemeye sevki ile yürütülecek bir soruşturma olması gerekiyor. Ancek soruşturmanın henüz jandarmada olduğunu, savcılığa aktarılmadığı dosyanın savcılığa iletilmediği yönünde mağdurlar tarafından bize bilgi verildi. İşkence bir insalık suçudur. Biz barolar, hukukçular asla ve asla işkenceyi kabul etmedik, etmeyeceğiz. Nerede olursa olsun işkenceye ve insan hakları ihlallerine karşı mücadelmiz sürecektir.
Van Baro Başkanı Av. Murat Timur: Raporumuzu hazırladıktan sonra kamuoyu ile paylaşacağız
Son olarak Van Baro Başkanı Av. Murat Timur; “bugün baromarımız ile birlikte çeşitli incelemeler yaptık. Bu olaya ilişkin hakikaten çok önemli bulgulara rasladık. Olay kamuoyuna yansıdığı biçimi ile çok böyle dar bir olay olmadığı söylemek gerekiyor. Çok geniş kapsamlı ve hakikaten önemli bulgular bı dasyada söz konusu. Bizler üç baro raporumuzu hazırladıktan sonra birkaç gün içerisinde bu bulgularımızı kamuoyu ile paylaşacağız. Ancak burada birkaç hususa değinmek gerekiyor. Cezasızlık bu ülkede bir politika olarak devam ettiği sürece hergün yeni bir işkence olayı ile karşılaşabiliriz. Bu işkencedeki cezasızlık olgusu bu toplumda duygusal bir ayrışma desteklemektedir. Bu açıdan hükümete siyasi iktidara çok önemli bir görev düşüyor. Birincisi bu dosyada derhal şeffaf bir soruşturma yapılabilmesi için mutlaka avukatların dsoyaya erişimi sağlanması gerekiyor. Bazı arkadaşlarımızın bu dosyaya erişiminin sağlanamadığını, hukuka aykırı bir şekilde engellendiğini görmekteyiz. İkincisi soruşturmanın selameti açısında bağımsız, objektif bir soruşturma yürütülmesi için derhal bu suça karışmış olan kişiler ki bunlar teshişlendi. Net bir şekilde ortaya konulmuş, derhal görevden uzaklaştırılması gerekiyor. Derhal bu şüphelilerin yetkili mahkeme önüne çıkarılıp tutuklanması gerekiyor. Aksi bir taktirde delillerin karartılması söz konusudur. Arkadaşlarımızla birlikte bir iki gün içinde en geç pazartesi günü bu dosyada ulaştığımız önemli ve vahim nitelikte gördüğümüz bulguları kamuoyu ile birlikte paylaşacağız” dedi.
