AK Parti'li Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Son günlerde bazı siyasetçi, gazeteci ve yorumcular, Fransa'da yaşanan son hadiseler üzerinden sığınmacıların Türkiye'de de benzer çatışmalara yol açabileceği iddiasını dile getiriyorlar. Türkiye'nin insani değerlere dayanan göç politikası ile Fransa'nın sömürgeci politikalarına ve ırkçı şiddete duyulan tepkiyi mukayese etmek, şuursuz ve kötü niyetli bir yaklaşımdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin haysiyetli ve ahlaki temele dayanan insani yaklaşımı ile başka ülkelerin sömürgecilik, ırkçı şiddet ve insani dramlarla dolu politikalarını yan yana getirmek bir provokasyondur. Bu siyasetçi, gazeteci ve yorumcuların, Türkiye Cumhuriyeti'ni sömürgeci ülkelerle yan yana getiren şuursuz yaklaşımını ve çirkin provokasyonunu şiddetle kınıyoruz. Bunlar, bir yandan sığınmacıları hedef göstererek nefret suçu işliyor; diğer yandan çatışma çığırtkanlığı yaparak ülkemizde hakim olan barış iklimine karşı korku ve nefret iklimi üretmeye çalışıyorlar" dedi.
'TÜRKİYE, ÖLÜMDEN KAÇAN SIĞINMACILARA SAHİP ÇIKMIŞTIR'
Fransa'nın, birçok ülkede sömürgeci politikalarıyla yıkıma yol açtığını ve sömürdüğü coğrafyanın insanlarına kucak açan bir ülke olmadığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: "Bu siyasetçi, gazeteci ve yorumcular, Fransa'nın sömürgecilik anlayışı ve ayrımcı kamu politikaları ile Türkiye'nin insani ve haysiyetli göç politikası arasındaki farkı kasıtlı olarak göz ardı ederek milletimizi yanıltmaya çalışıyorlar. Seçim döneminde en seviyesiz şekilde ortaya koyulan bu çirkin provokasyonlara milletimiz gereken dersi vermiştir. Sömürgeci ülkeler ayrımcı politikalarının neticeleriyle ve şehirlerindeki ırkçı şiddete duyulan toplumsal tepkiyle yüzleşmektedir. Türkiye ise insani değerlere dayalı politikası gereği ölümden kaçan sığınmacılara sahip çıkmıştır."
'TÜRKİYE, BU ZİHNİYETE GEÇİT VERMEYECEK'
Ayrıca Türkiye'nin, bu çatışma bölgelerinde barışın yeniden tesis edilebilmesi ve bu insanların ülkelerine dönebilmesi için sorumluluk alan bir ülke olduğunu işaret eden Çelik,
"Türkiye Cumhuriyeti, hiç kimsenin evini yurdunu terk etmeyeceği barış ikliminin bölgemizde ve uzak coğrafyalarda tesis edilmesi, ölümden kaçan insanların yurtlarına sağ ve salim dönebilmesi için güçlü bir siyaset takip etmektedir. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, 'Sadece mazlumların canlarını ve onurlarını kurtarmak için kapılarımızı açmakla kalmadık, onların yeniden evlerine dönüşü için de her türlü gayreti gösterdik, gösteriyoruz. Türkiye'nin Suriye'de derinleşen insani trajedi karşısında sınır ötesi harekatlarını başlattığı 2016 yılından bugüne kadar oluşturduğu güvenli bölgelere yaklaşık 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır. Göçü sınır ötesinde tutmaya yönelik stratejimizi, gönüllü geri dönüşleri teşvik edecek projelerle destekliyoruz...' Türkiye'yi sömürgeci ülkelerde gerçekleşen ve ırkçı şiddete dayanan köklü sebepleri olan hadiseler üzerinden değerlendirmeye çalışanlar, Avrupa'daki faşistlerle aynı düzlemde durmaktadır. Türkiye güven içinde yoluna devam ederek bu zihniyete geçit vermeyecektir" dedi.