Gazeteci yazar Ahmet Altan, kardeşi gazeteci yazar Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak haklarında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yapılan yeniden yargılamada bugün karar duruşması görüldü.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Ahmet Altan’a “örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım” suçlamasıyla 10 yıl 6 ay, Nazlı Ilıcak’a da aynı suçlamayla 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Ancak Altan için de Ilıcak için de suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdikleri süre gözetilerek adli kontrolle tahliyelerine karar verildi.
Ilıcak’a pişmanlık indirimi
"Üye olmamakla birlikte silahlı terör örgüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan önce 7 yıl hapis cezasına çarptırılan Ahmet Altan için “Sanığın toplum üzerindeki etkisi ve bulunduğu konum” gerekçe gösterilerek indirim uygulanmadı.
Ayrıca mahkeme heyeti Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 5. maddesi kapsamında cezayı yarı oranında artırarak 10 yıl 6 ay hapis cezasına çevirdi.
Nazlı Ilıcak'ı da, aynı suçtan önce 7 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, Ilıcak için de “sanığın toplum üzerindeki etkisi ile bulunduğu konum” gerekçesiyle indirim uygulamadı ve Altan kararında olduğu gibi TMK 5. Madde uyarınca cezayı yarı oranında artırarak Ilıcak’a 10 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Ancak mahkeme, Ilıcak'ın yargılama sürecinde pişmanlık duyduğunu belirtmesini lehine takdiri indirim sebebi sayarak 8 yıl 9 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Mehmet Altan'a beraat
Mehmet Altan ise delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat etti.
Mehmet Altan hakkında cezalandırılmasına yeter, kesin, inandırıcı ve şüpheden uzak delil elde edilememesi, suç işlendiğinin sabit olmaması gerekçeleriyle beraatine yönelik hüküm kuran heyet, sanığın adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına, sanığa 5 bin 450 lira avukatlık ücreti ödenmesine ve beraat ettiği için tazminat isteme hakkının bulunduğunun belirtilmesine de karar verdi.
Savcılık mütalaasında Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın "üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edilmişti. Tutuksuz sanık Mehmet Altan'ın ise beraatine karar verilmesi istenmişti.
Diğer sanıkların tutukluluğuna devam
Mahkeme, aynı dosya kapsamında yargılanan Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek'i 11 yıl 3 ay, Şükrü Tuğrul Özşengül'ü ise 12 yıl hapis cezasına çarptırdı.
"Örgüt üyeliği" ile suçlanan Yazıcı, Şimşek ve Özşengül'ün tutukluluklarına devam kararı verildi.
2016'da tutuklanmışlardı
Ahmet Altan ve Mehmet Altan 15 Temmuz 2016 darbe girişimi soruşturması kapsamında 1 Eylül 2016'da gözaltına alındı.
22 Eylül 2016'da Mehmet Altan tutuklanırken, Ahmet Altan serbest bırakılmıştı. Ancak Ahmet Altan bir gün sonra, 23 Eylül 2016'da kardeşi gibi, "Silahlı terör örgütüne üye olmak ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamalarıyla tutuklandı.
Nazlı Ilıcak da Gülen Cemaatine yönelik operasyon kapsamında 30 Temmuz 2016'da 16 gazeteciyle birlikte tutuklanmıştı.
Mehmet Altan 27 Haziran 2018'de tahliye edilirken, Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan tutuklandıkları günden bu yana hapishanede tutuluyor.
Ne olmuştu?
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018'de sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın, “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.
Bu kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi hukuka uygun bulmuştu. Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne gönderilmiş, yüksek mahkeme, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığa, "Anayasa'yı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bozmuştu.
Sanıklardan Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın eyleminin "Anayasa'yı ihlal" değil, "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçunu oluşturduğuna karar veren daire, bu sanıkların "Anayasa'yı ihlal" suçuna fail olarak iştirak ettiklerinin kanıtlanamadığını belirtmişti.
Anayasa Mahkemesinin "kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine" ilişkin kararı üzerine adli kontrol hükümleri kapsamında tahliye edilen Mehmet Altan'ın yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesini isteyen yüksek mahkeme, sanıklar Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek'in eylemlerinin ise, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunu değil, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçunu oluşturduğuna kanaat getirmişti. Daire, tutuklu 5 sanığın tahliye taleplerini reddetmişti. / Bianet
Güncelleme Tarihi: 07 Kasım 2019, 17:56