Edirne F Tipi Cezaevi’nde 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunan HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan, Bölge İstinaf Mahkemesi’nin bozma kararı sonrası ikinci kez yargılandığı davada karar çıktı. Zeydan, bir kez daha 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
MA’da yer alan habere göre, Zeydan’ın tutukluluk halinin devamına hükmeden Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, HDP’li vekilin avukatları hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
‘İSTİNAF MAHKEMELERİNE NE GEREK VAR?’
Duruşma sonrası HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım ise karara itiraz ederek, “Mahkemede, yeni bir tiyatronun yeni bir perdesi oynandı. Daha önce verilen karar İstinaf Mahkemesinde bozulmuştu. Ama bu bozulma sebeplerinin hiçbiri ciddiye alınmadan, avukatların sunduğu yeni deliller görmezden gelinerek aynı karar verildi. Bu ülkede istinaf mahkemelerine ne gerek var?” diye sordu.
“Abdullah Zeydan, gitmediği bir yer, yapmadığı bir konuşma sebebiyle ceza aldı. Buna ilişkin CD izletildi. Özel güvenlik bölgesine girdiği iddia edilmişti ama görüldü ki 30 km kala geri dönülmüş. İddia edilen yere gidilmemiş. İzledi bunu mahkeme heyeti” diyen Yıldırım şöyle konuştu: “İkincisi, propaganda dedikleri konuşması izlendi. Bir PKK’li ile bir askerin cenazesini alma niyeti olduğunu, ayan beyan, kendilerinin yolunu kesen karakol komutanları söylüyor. Yine sözüm ona, PKK’lilere sağlık ve gıda mahkemesi götürüyormuş. Bütün kamera kayıtları ve mahkemeye sunulan diğer delillere göre kendileri sadece anneleri ve cenazeleri almaya gidiyor. Ama o ferman yüksek yerde yazılmış. Bugün avukatlar delileri sunmasa savunma yapmasa bile o karar önceden belliydi.”
‘CAN SIKICILIK 6 BUÇUK MİLYON İNSANIN İRADESİNİ REHİN ALMAKTIR’
Yıldırım, yargı mensuplarına seslenerek; “Biz en yüksek yargı organı olan AYM kararına saygı duymadığımızı söylemedik. Suç duyurusunda bulunacaklarsa AYM’yi tanımayan kişi hakkında suç duyurusunda bulunsunlar. Avukatların mahkeme esnasında söyledikleri sözden yargılanamayacağı en temel hukuk kurallarındandır” dedi ve ekledi: “Avukatların yaptığı savunmalarda ne zamandan beri mahkeme heyeti avukata, “canımızı sıkıyorsunuz” diyor. Can sıkıcılık nedir biliyor musunuz 6 buçuk milyon insanın iradesini rehin almaktır. Milyonlarca insanın, halkın canını uygulamalarınızla siz zaten sıkıyorsunuz. Bütün tevzi, talimat ve delil ikamesi taleplerine rağmen size olan güveni zayıflamış bir avukat hakkında suç duyurusunda bulunmak; ne ala memleket! Birileri 80 milyonun aklıyla dalga geçebilir, biz buna müsaade etmeyiz. Bu çaba içindekiler kendi akıllarıyla alay ediyorlar. Bizim için bu karar siyasidir. Hiçbir hükmü yoktur. Toplum nezdinde karşılık bulmayan bu kararların yargı kararı olması da mümkün değildir.” / DUVAR