İsrail, Gazze’de insanları katletmeye devam ediyor...
Hakkari birkaç gündür karışık… Aşiretler meydan savaşı var! Sonuç bir ölü, onlarca yaralı…
Beşiktaş'ta Selahattin Demirtaş Beşiktaş Seçim Gönüllüleri Topluluğu adıyla her gün seçim çalışması yapan gençlerle, seçimden ne beklediklerini ve nasıl bir çalışma yürüttüklerini konuştuk.
Bana göre seçimin galibi çoktan belli. O da Türkiye’de demokrasi ve değişim talebinin tabeladaki bütün skorların ötesinde bir özgül ağırlığı olduğunu gösteren Selahattin Demirtaş’tır.
Ne LGBTİ bireyleri, ne Ezidiler'i, ne sokak hayvanlarını, ne katledilen ağaçları ihmal eden, tersine bunların hepsini özneleştiren, böylece küresel dünyanın en ön plândaki 'politik' duyarlılıklarını paylaşan, dolayısıyla en 'çağdaş' çizgide karşımıza çıka
HDP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı makamını halkla birlikte yönetmek için "kadınların cumhur meclisi, engellilerin cumhur meclisi, kimliklerin cumhur meclisi" gibi katılım mekanizmalarını savunduklarını belirtti.
Erdoğan’'n cumhurbaşkanı adayı oldu. Eğer seçilirse, Türkiye’de bir dönem bitecek, yeni bir dönem başlayacak. Daha doğrusu, ülkenin yönetim biçimi değişecek.
Önce belirteyim: Erdoğan’ın demokrasi konusundaki berbat sicili, onu Çankaya'ya da çıksa takip edecek!
Kendimizi kuşatılmış, zaman zaman çaresiz hissettiğimiz şu günlerde bir umut ışığı; gerçekçi olalım, imkânsızı isteyelim.
Erdoğan hükümeti, İmralı ve Kandil’in uzun zamandır talep ettiği yasal düzenlemeyi Meclis’e sevk ederek çözüm süreci konusunda önemli bir adım attı.
Irak çoktan bölündü. Suriye bölünme yolunda. Üç yıldır yaşanmakta olan iç savaş, Suriye’yi kan ve ateşle her geçen gün paramparça ediyor.
Ovadaki mücadelede omuz omuza vermenin epey şık olacağı kanaatini taşıdığım birinin yokluğuyla eksik, dolayısıyla yalnız kaldığımızı düşünüyordum
Erdoğan'la Öcalan... Bu ikili olmasaydı, 2013 yılı Mart ayından beri parmaklar tetikten çekilmez, dağda silahlar susmaz, kan ve gözyaşı akmaya devam ederdi.
Çözüm sürecini destekledim, bugün de destekliyorum. Ama destek, gözü kapalı destek değil, eleştirel destektir
İçinde debelendiğimiz şiddet, nefret, çatışma iklimini değiştirip normalleşmeyi sağlayacak; hepimizi savuran, birbirimize düşman eden kötü rüzgârlar yerine ılımlı bahar yelleri estirecek siyasal reçete, aslında basit.
Gezi’de hayatlarını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, İrfan Tuna, Mustafa Sarı, Selim Önder, Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan’ı da... Hiçbirini unutmayacağım.
Emirsiz, sırasız, senaryosuz ölümler ise huzur ve sinir bozar. İster maden işçisi olsun, ister kaçakçı Kürt, ister iktidara başkaldıran protestocu, ister tehlikeli bölgelerde dolaşan çoluk çocuk...
Geçen akşam kilometrelerce uzamış köprü trafiğinde yüzlerce araçla birlikte ve tükenmeye yüz tutmuş bir sabırla beklerken siyah bir cip güvenlik şeridinden arsız burnunu uzatarak kuyruğa kaynamaya çalıştı
Şiddet', iktidarın her toplumsal olayla olağan baş etme yöntemi haline getirildi. Asıl sorun bu.
Gazeteciliği patronlara rağmen savunabilsek bugün neler farklı olurdu?
"Tek Adam" için, herşey "O'nun için feda olsun" hali, 'hastalıklı' görünüyor ama öyle değil. 'İktidar çıkarları' ile ilgili bir hal bu.
Bağımsız yargı diyorsam, hukuk devleti diyorsam, Erdoğan’ı her Allah’ın günü de olsa yazmak zorundayım
Sadece siyasetçiler değil, biz gazeteci milleti de sorumluyuz Soma katliamından
Etrafımda herkes yorgun, bitkin, bıkkın. Kimsenin bir söz söylemeye gücü kuvveti yok.
Sorumluluklarını pişkinlikle üstlerinden atmaya çalışanlara bakalım ve onların yerine insanlığımızdan...