Almanya’nın Hamburg kentinde mülteciler için kurulan seyyar kampta yaşayan 400 Rojavalı Kürt çeşitli sorunlarla boğuşuyor. Tel örgülerle çevrili çadır ve konteynırlardan oluşan kampta yaşayan Kürtlerin, sağlık, sosyal ve güvenlik sorunları var
Kobani'de Batı ile işbirliği halinde bir "Kürt zaferi" kazanılması durumunda, Kürtler, Türkiye'ye karşı, bırakın "borçlu" olmayı, kendilerini "alacaklı" hissedebilecekler.
Devletleşen AKP iktidarı Kobanê'de yaşananları doğru okuyamıyor. Diyarbakır Valisi'yken "Cana gelmesin cama gelsin" diyen Efkan Ala İçişleri Bakanı olarak "Misliyle karşılık bulacaklaR" diyebiliyor.
Yarın daha da vahim noktaya tırmanabilecek toplumsal kaosun, can kayıplarının, iç çatışmanın birinci dereceden sorumlusu hiç tartışmasız kriz yönetimini beceremeyen hükümet, “PKK ile IŞİD” aynıdır zihniyetinin taşıyıcısı AKP iktidarıdır.
Barış süreci diye çıktığınız yolda vardığınız nokta, sokağa çıkma yasağı ilan edip sokaklara tankları, zırhlı araçları koymak olur. Silahlı Kuvvetlerinizi bir işgal ordusu konumuna düşürüverirsiniz.
“Bak Hasan Abi” diyor, “Şu siyah bulutların yükseldiği yer var ya, orası Kobanê’dir.” Suruç’ta kepenkler kapalı.
Yaklaşık bir aydır Kobanê'yi düşürmeye çalışan IŞİD teröristleri, oradan ne istiyor, neden orayı ele geçirmek istiyor?
Kürtler, kendi topraklarında, kendilerini yönetmek amacıyla gerçekleştirdikleri bir rejimi korumaya çalışıyorlar. Direnişleri haklı ve meşru bir zeminde sürüyor. Kendi vatanlarını savunuyorlar. Kobani askeri bakımdan düşse bile, o topraklar Kürtlerin toprağı.
Göç edenler artık geri dönüyor. İşyerleri artmış, ticaret yapılıyor, kadınlar yöresel kıyafetleriyle dolaşıyor, ilçe merkezi cıvıl cıvıl, kentte adeta bir huzur kokusu... Herkesin tek dileği var, barışın kalıcı olması.
Sıradışı ittifakın tepesinde yani Cezire Kantonu Eşbaşkanlığı koltuğunda Suriye ve Irak'tan Suudi Arabistan ve Ürdün'e kadar geniş bir alana yayılan Şemmar aşiretinin lideri Şeyh Humeydi Dehham el Hadi ile Kürt asıllı eski gerilla Hediye Yusuf oturuyor.
Kürt meselesini adil ve onurlu bir barışla çözmenin tek yolu, tek olanağı var: IŞİD saldırısına karşı Rojava Kürtlerine tam destek vermek, Barzani yönetiminin de aynı desteği vermesini sağlamak.
“Su içecek hali bile kalmamıştı. Sırf susuzluktan ölmesin diye sürekli ağzına su döküyordum. Onuncu günden sonra terk edilmiş bir arabanın içinden yarım torba küflü ekmek buldum.
IŞİD mevzilerinden sadece birkaç kilometre uzaktaki Erbil Steel adlı fabrikanın Şemdinlili sahibi Sabri Özel, örgüt taarruzu başlayınca, fabrikadaki 600 Hintli işçisini uçakla ülkesine göndererek işletmenin kapısına kilit vurmuş..
2013 yılında, Türkiye’de annesine verilen hapis cezasından dolayı onunla birlikte hapishanede bulunan çocukların sayısı 400’ün üzerindeydi.
Norveç’te şöyle bir olay yaşanır: Bir metroya eli silahlı bir adam girer. Metronun açık camından dışarıya ateş eder ve metrodakilerin tümünü bir köşeye toplar. Amacının, sadece eğlenmek olduğunu söyler.
Bu ülkede barış adına Şemdinli’de kurulan Barış Çadırı’na bombalı saldırı yapılacak, 1’i ağır 7 kişi yaralanacak ve ardından bugün Dünya Barış Günü denilecek.
İŞID konusunu ciddiye almamak ve duyarsız davranmak Şemdinli ilçesini faciaya götürür.
Ortadoğu ve Mezopotamya’nın bugüne dek savaşlara, talanlara rağmen kendini koruyan kültürel ve tarihi değerleri yeniden talana uğruyor.
Suriye'de üç yılı aşkın bir süredir devam eden acımasız bir savaşın ortasında güvenlikli bir alan haline gelmeyi başaran Batı Kürdistan, maruz kaldığı aralıksız saldırılar ve ekonomik ambargoya rağmen bugün 700 bin mülteciyi ağırlıyor.
Uyuşturucu… Yavaş yavaş öldüren zehir… Süründüren, yaşamayı zindana çeviren beyaz ölüm…
Deniz Fırat haber takip ederken Maxmûr’da, ailesinin sürgün hayatının son durağında, IŞİD saldırısında yaşamını yitirdi. Hem de kardeşi Sarya'nın yaşamını yitirdiği günde!
30 Mart yerel seçimler ile cumhurbaşkanlığı seçimlerinde dengelerin bozulmadığı tek kent nitekim Şemdinli ilçesi olmuştur!
Sevdikleriniz, inandıklarınız, özledikleriniz...Anneniz, babanız, kardeşleriniz, çocuklarınız, eşiniz, amcanız, en yakın arkadaşınız, sevgiliniz...
Uzun yıllar cezaevinde kalan eski gerilla Mujica seçim sonrası balkon konuşmasında “Yoldaşlar, seçimi kazanmış olabiliriz ama şimdilik muzaffer sayılamayız, çünkü gerçeğin tek sahibi değiliz. Seçimi kaybettiği için üzülenleri de anlamalıyız” demişti.
Rojava’da ve Şengal’de ve Mahmur’da ve çölün şehirlerinde güneş doğarken, kendini yitirirken... Kadınlar güneş ile yol alırken, kalabalıklar arasında suskunluğuna ağlarken, ruhunu uzaklara taşırken...