İnsanların dağa çıkmasına yol açan şartları ortadan kaldırmadıkça PKK hiçbir zaman silahsız kalmayacaktır.
18 yıl önce de Kürt vekilleri hedef gösteren yazı ve manşetlerin ve siyasilerin kullandığı üslubun bugün ile aynılığı, Kürt sorununun çözümünde kat edilen mesafeyi söze gerek bırakmayacak şekilde gözönüne seriyor
Habertürk yazarı Balçiçek İlter Sakık'a gelen nefret mesajlarına çok kızdı: YAZIKLAR OLSUN SİZE, ADAM MISINIZ SİZ!
Gitmeyin çocuklar! Savaşa hayır deyin, savaşmayın, savaşmayın. Hep kalın burada. Gitmeyin, o atsız uzaklara. Giderseniz vururlar düşlerinizi.
Sözleşmeli (paralı) olarak askere alınan kişilere $_55ölümlerinin basına açıklanmaması$_55 şeklinde bir sözleşmenin imzalatıldığı iddiaları daha önce de gündeme gelmişti
Sözcü yazarı Çölaşan: PKK'nin haber ajansı da aynı şeyi söylüyor. KANDIRMAYIN BİZİ 20 PKK'LİNİN CESEDİNİ GÖSTERİN
Çözüm ve çözümsüzlük arasındaki uçurum zaman zaman baş döndürücü bir hal alsa da, çözüm umudumuzu yitirmeyelim.
Türkiye'de Kürt kimliğinin tanınması ve Kürt kültürünün geliştirilmesi için engelleyici tüm yasaların kaldırılması ve herkesin anadilinde eğitim görmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Kürt sorunundaki 'kilitlenmeye' karşı BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, bir tür 'Kürt Akil Adamlar Konseyi öneriyor.
Şemdinli'de yaşananların 15 Ağustos 1984 Şemdinli, Eruh, Çukurca, Çatak ve Uludere olayları ile benzerlik göstermesi dikkat çekiyor.
İki haftadır Şemdinli uyumuyor. Daha doğrusu uyuyamıyor. Top ve kurşun sesleri bırakmıyor çünkü.
Bugün köşemi Hakkari’den gelen iki mektuba bırakıyorum. Biri Hakkarili Avukat Rojbin Tugan’ın mektubu, diğeri de onun annesi Semiha Tugan’ın 30 Temmuz 2012 tarihli Başbakan Erdoğan’a açık mektubu.
Vali 'Haberim yok' diyor, kaymakam telefonlara çıkmıyor, savcı bile adliyeyi terk etmiş.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Şemdinli'yle ilgili olarak operasyonların devam ettiğini söylemekle yetinmesi durumun ciddiyetine işaret ediyor.
Karakollara inat, zindanlara inat, sürgünlere inat gülümse. YÖK$_55e inat, ÖSYM$_55ye inat, LYS$_55ye inat gülümse. Gülümseyerek aç kollarını serin esen rüzgarlara.
Şemdinli binlerce askerin, yine yüzlerce gerillanın çatışma halinde olduğu, tankların, topların, obüslerin, uçakların, helikopterlerin ve her türlü teknolojinin yoğun bir şekilde kullanıldığı bir savaş sahasıdır.”
Küçük tilkiler BDP'yi bölme kurnazlıkları peşindeyken, Suriye'ye kafa patlatan birileri de elbette vardı.
14 Temmuz'da Diyarbakır'da yalnızca polis şiddeti yoktu. Gaz bulutları arasından geleceğin ezilenler koalisyonunun silueti beliriyordu
Bu devirde 34 vatandaşını bombalayıp paramparça edeceksin. Aylarca nedenini açıklayamayacaksın. Ve ‘Avrupa arenası’, ‘uluslararası kamuoyu’ buna dikkat çekmeyecek!
Büşra Ersanlı’lar hapisteyken, KESK’li sendikacılar tutuklanırken sessiz kalan siz değil misiniz? BDP’li milletvekilleri hapis yatarken, tahliye talepleri birer birer reddedilirken nerelerdesiniz?
Hangi yöneticidir ki Roboski'de ne olduğunu bize anlatmadan konuşmayı sürdürür, onun ağzından çıkan her söz utanmazlığa örnek teşkil eder.
'Beyaz Türk' profesör ama Büşra Ersanlı 'simge' bir isim haline geldi ve onun tutuklanması, 'Türk demokratları için de bir 'işaret fişeği' idi.
Ama ben bu resimleri size bir pazar kutlaması olarak yolluyorum. Sahar'a iyi bakın. O güzelim vatan hainine.
Arsız bir ölümün kirli sureti dolaşıyor havada. Her yan ateş, barut, yanık et kokusu, kemik ve kan; parça parça sıyrılmış teninden bir sürü insan!.
Silivri’nin insanı bezdiren mahkeme salonunda, KCK davasının başladığı günden beri, tartışmalar Kürtçe üzerine yoğunlaşmış durumda...