Sağlık Bakanlığı bugün Gazete Duvar'da yayınlanan 'Sağlık Bakanlığı'na bağlı Bebek Ölümleri İnceleme Kurulu raporları yenidoğan davasına girdi: Bebek ölümleri önlenemezdi' başlıklı habere ilişkin bir açıklama yayınladı.
Haberde Bebek Ölümleri İnceleme Kurulu'nın, Yenidoğan çetesi davasında ölümleri soruşturulan 5 bebeğe yönelik hazırladıkları raporların dava dosyasına girdiği anlatılıyordu. Kurulun raporlarında beş bebekten dördünün ölümünün önlenemez olduğu belirtilirken bir bebek için ise karar verilemediği belirtiliyordu. Kurulun hazırladığı raporların görselleri de haber içeriğinde yer alıyordu.
CHP'Lİ MURAT EMİR PAYLAŞTI, SAĞLIK BAKANLIĞI AÇIKLAMA YAPTI
Gün içinde CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Gazete Duvar'ın haberini alıntılayan Halk TV'nin sosyal medya mesajını şu ifadeleri kullanarak yeniden paylaştı:
"Etekleri tutuşan Sağlık Bakanlığı kendi sorumluluğundan kurtulmak uğruna, yenidoğan çetesinin de suçunu hafifletecek “bebekler zaten öleceklerdi” kıvamında bir raporu dolaşıma sokuyor."
ÇETE ÜYELERİ KURULU YANILTMAYI BAŞARMIŞ
Sağlık Bakanlığı, bu paylaşımın ardından söz konusu haberi 'dezenfarmosyon' olarak nitelendirerek Bebek Ölümleri İnceleme Kurulu'nun çete üyelerinin 'gizli ve yanıltıcı müdahaleleri sonucu' şüpheli ölümleri tespit edemediğini belirtti.
Açıklamada, şüpheli ölümleri tespit edemeyen Bebek Ölümleri İnceleme Kurulu raporlarının dava dosyasına girdiği bilgisine yönelik bir yalanlamada ise bulunulmadı. Şüpheli ölümlere ilişkin Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun hazırladığı rapor anımsatıldı ve davanın da bu rapor sayesinde açıldığı belirtildi.
AÇIKLAMANIN TAM METNİ
Bugün bazı basın organlarında ve sosyal medya hesaplarında ”yenidoğan çetesi yargılaması kapsamında sağlık bakanlığınca bebek ölümlerinin önlenemez olduğuna” dair sözde bir rapor sunulduğuna ilişkin organize şekilde yapılan dezenformasyonlara karşı aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti doğmuştur:
Öncelikle belirtmek gerekir ki Sağlık Bakanlığı’nın yenidoğan bebek ölümleriyle ilgili önlenemez olduğuna ilişkin herhangi bir raporu asla bulunmamaktadır.
Dezenformasyon faaliyetlerine konu edilen evraklar incelendiğinde bunun yeni doğan çetesi faaliyetine özgü bir rapor olmadığı, 2009 yılından bu yana uygulanagelen “Bebek Ölümleri İnceleme Kurulu” tarafından yapılan bir incelemeden ibaret olduğu kolayca anlaşılmaktadır.
Yenidoğan çetesine dair yargılamaya konu bebek ölümleri de bu inceleme komisyonu tarafından değerlendirilmiştir. Ancak çete üyeleri tarafından doğrudan yapılan gizleme ya da yanıltıcı müdahaleler çerçevesinde bebek ölümlerindeki ihmal, kusur veya kasıt bu komisyon tarafından rutin kontrol kapsamında tespit edilememiştir.
İşte tam bu nedenle İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün “İnsanlıktan Nasibini Almamışlar Çetesi”ne karşı en başta adli bir soruşturma başlatmayı tercih etmesinin ne kadar doğru bir adım olduğu bu sayede bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Rutin evrak ve forum kontrolleri ile tespit edilmesi mümkün olamayacak ölçüdeki yenidoğan çetesinin insanlık dışı faaliyetleri, özel soruşturma usülleri çerçevesinde teknik ve fiziki takip ile olağan dışı denetimler, el koyma ve dijital materyal incelemeleri ile tespit edilebilmiştir.
Bu çerçevede ilgili başsavcılığın koordinasyonunda kolluk kuvvetleriyle birlikte İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu müfettişlerinin olağanüstü gayret ve çabalarıyla bu çetenin faaliyetleri deşifre edilmiştir.
Yargılamaya esas teşkil eden Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporunun içeriği de tam olarak budur. Bunun dışında Sağlık Bakanlığınca hazırlanmış başkaca yeni bir rapor bulunmamaktadır.
Hal böyle iken kamuoyunu yanıltıcı, gerçeğe aykırı paylaşım ve haberlerin en başta bu insanlıktan nasibi almamış çeteye hizmet ettiği, aynı zamanda adli yargılama sürecini manipüle etmeye dönük olduğu anlaşılmaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. / Gazete DUVAR