Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Küçükakyüz darbe gecesi Moda Deniz Kulubü'nde katıldığı bir düğünden darbeciler tarafından kaçırılmıştı.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilen Yaşar Güler de, 15 Temmuz darbe girişiminde Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar ile birlikte Akıncı Üssü’ne götürülmüştü. Kara Kuvvetleri Komutanı olan Yaşar Güler’in, Orgeneral Hulusi Akar’ın ardından Genelkurmay Başkanı olabilmesi için önü açılmış oldu.
KARA KUVVETLERİ KOMUTANI YAŞAR GÜLER KİMDİR?
1954'te Bayburt'ta doğdu. 1974 yılında Kara Harp Okulu'ndan Muhabere Teğmen rütbesiyle mezun olduktan sonra. 1984 yılında kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı muhabere birliklerinde takım ve bölük komutanlığı yaptı.
1986’da Kara Harp Akademisinden mezun olarak Kurmay Subay oldu ve çeşitli karargahlarda Plan Subaylığı ve Şube Müdürlüğü görevlerini üstlendi. Silopi’de İç Güvenlik Tabur Komutanlığı, Bosna-Hersek Türk Tugay Komutan Yardımcılığı, Başbakanlık Askeri Danışmanlığında Proje Subaylığı, NATO Güney Bölge Komutanlığında (Napoli/İtalya) Muhabere Başkan Yardımcılığı, Türk Silahlı Kuvvetleri Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi Komutanlığı ve Genelkurmay Tatbikatlar Şube Müdürlüğü görevlerini yürüttü.
15 TEMMUZ'DA NEREDEYDİ?
Genelkurmay Başkanlığı'nın 2 numaralı ismi Yaşar Güler, kendi emir subayı Mehmet Akkurt tarafından makam odasında derdest edildi. Güler helikoptere bindirİLerek Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığına götürüldü.
Güler, Akıncı Üssü'nde tutulduğu sırada, darbe girişimi sonrası tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün kendisiyle darbeci askerler arasında temasları sağladığını söyledi.
HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI HASAN KÜÇÜKAKYÜZ KİMDİR?
Hava Pilot Tümgeneral Hasan Küçükakyüz 11 Kasım 1957 tarihinde Trabzon/Of'ta doğdu. Yukarı Kışlacık İlkokulu, Şehit Ahmet Türkan Ortaokulu ve Of Lisesini tamamlayarak 1974 yılında Hava Harp Okuluna girdi ve 1978'de teğmen oldu. 2009'dan tarihinden itibaren Hava Harp Okulu komutanı olarak görev yapmaya başladı.
15 TEMMUZ'DA NEREDEYDİ?
Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Küçükakyüz darbe gecesi Moda Deniz Kulubü'nde katıldığı bir düğünden darbeciler tarafından kaçırılmıştı. Küçükakyüz helikoptere bindirilerek İstanbul'da bir kışlaya götürülmüştü. Küçükakyüz 17 Temmuz'daki operasyonla kurtarılmıştı.
DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI ADNAN ÖZBAL KİMDİR?
1958 yılında İstanbul’da doğdu. 1973 yılında Deniz Lisesi’ne girdi ve 1980 yılında Deniz Harp Okulu’ndan Teğmen olarak mezun oldu. NATO Madalyası (Eski Yugoslavya) ve ABD Deniz Kuvvetleri Liyakat Madalyası sahibi Özbal, 2012 yılında Tümamiralliğe terfi ederek Deniz Harp Okulu Komutanlığına atandı.
15 TEMMUZ'DA NEREDEYDİ?
Darbe girişimi sırasında Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanı olan Özbal'a, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu'nun ifadesinde rastlanıyor. Bostanoğlu, Foça'da generallerin derdest edilmesi üzerine "Deniz Kuvvetleri'nin İstanbul'da konuşlu bir birliğine intikal etmek, iletişim imkanının daha güvenli olduğu, güvenli bir ortamda, Deniz Kuvvetlerine bağlı birliklerdeki duruma ilişkin bilgi temin ederek, emir komuta hiyerarşisi dışındaki illegal girişimleri kontrol altına almak" amacıyla aralarında Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanı Koramiral Adnan Özbal'ın da bulunduğu isimlerle görüşmeler yaptığını belirtmişti.
Özbal ayrıca darbe girişimi gecesi kaçırılan Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Mesut Özel'in serbest bırakılmasında da rol oynamıştı.
YAŞ'A KATILANLAR
Başbakan Yıldırım başkanlığındaki toplantıya, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ, Mehmet Şimşek, Fikri Işık, Recep Akdağ ve Hakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal katıldı.
YILDIRIM'DAN AÇILIŞ KONUŞMASI
Başbakan Binali Yıldırım, başkanlığını yaptığı kritik Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısının açılışında bir konuşma yaptı. "Bu zor coğrafyada güvenliğimize yönelik iç ve dış tehditler söz konusudur" diyen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "An itibariyle Türkiye, üç terör örgütü ile aynı anda amansız mücadele sürdürmektedir. Bunlar bölücü terör örgütü, FETÖ ve DEAŞ terör örgütüdür. Şu hususu özellikle ifade etmek isterim. Bölücü terör örgütü ile mücadele, özellikle son bir yıl içerisinde çok başarılı bir şekilde sürdürülmektedir. Özellikle geçen yıl ağustos başında karar verdiğimiz taarruz amaçlı mücadele stratejisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile diğer güvenlik birimlerimizin tam bir koordinasyon içerisinde çalışmaları, beklenen sonucu vermiş ve bölücü terör örgütü ile mücadelede çok anlamlı bir seviyeye gelinmiştir.
Entegre sınır güvenliği programı süratle devam etmektedir ancak fiziki sınır güvenliği tamamen bitirilinceye kadar karadan Fırat Kalkanı Operasyonu ile güneyden bölücü terör örgütü ve DEAŞ unsurlarının sızmasını önlemeye yönelik tedbirler alınmıştır. Aynı zamanda hava ve kara harekatları marifetiyle terör örgütü unsurları ülke sınırlarına girmeden etkisiz hale getirilmektedir. Bütün bu tedbirlere rağmen mücadele henüz bitmemiştir. Güney sınırlarımızdaki ülkelerde mevcut olan istikrarsızlık, otorite boşluğu ve iç savaş, terörle mücadelemizin önündeki en büyük tehdittir. Güvenlik esaslı mücadele devam ederken aynı zamanda ekonomik sosyal rehabilitasyon projelerinin hayata geçirilmesi de hayati öneme sahiptir. Bu cümleden olmak üzere cazibe merkezleri programı başlatılmıştır. Ayrıca çukur siyaseti sonucu ortaya çıkan tahribatın giderilmesine yönelik çalışmalar süratle devam etmektedir."
'TÜRKİYE'Yİ İLGİLENDİREN İÇ VE DIŞ TEHDİTLER HENÜZ BİTMEDİ'
Yıldırım, Türkiye'yi ilgilendiren iç ve dış tehditlerin henüz bitmediğine ve devam ettiğine değinerek, "Yunanistan ile Ege'deki adalar konusu, Kıbrıs konusu, Kuzey Irak'ta referandum düşüncesi, Suriye'nin geleceği gibi konuların yakın vadede Türkiye'yi meşgul etmeye devam edecek sorunlardan sadece birkaçı olduğunu" söyledi.
Körfez krizi, Kuzey Kore'deki gelişmeler, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri, Yemen, Libya, Filistin-İsrail konularının da bölgesel ve küresel sorunlar olarak önümüzdeki süreçte potansiyel riskler olarak varlığını sürdüreceğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bütün bu zor şartlar altında gerçekleştirdiğimiz anayasa değişikliğiyle 94 yıllık yönetim geleneğimizde köklü bir değişikliğe gidilmiştir. Parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş olarak adlandırabileceğimiz bu değişiklik ülkemizin gelecek yıllarını istikrar ve güven bakımından teminat altına alacaktır. Yeni sistem üniter yapıyı daha da tahkim etmiş, sürekli iktidar, kalıcı istikrarı garanti altına almıştır. Bu değişik ülkemizin bulunduğu zor coğrafyada karşılaşabileceği kritik iç ve dış gelişmelere karşı koyabilmek için çok önemli bir imkan sağlamıştır. Hedefimiz Gazi Mustafa Kemal'in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin daha da ilerisidir.
Bölgede ve dünyada gelişen tehditlere göre kendisini yenileme, savunma ve caydırıcılık kabiliyetini tamamlamaya deruhte etmiş bir TSK, hepimizin ortak hedefidir. Cumhuriyetimizin 100. yılına giderken güçlü millet güçlü ordu anlayışımızın gereğini her alanda yapmanın gayreti içerisinde olacağız. Bir yandan dostlarımızı arttıran, düşmanlarımızı azaltan dış politika eylemlerimize hız verirken diğer yandan savunma ve iç güvenlik ihtiyacımızı kendi kendimize yeterli olacak şekilde tahkim edeceğiz. Böylece sadece ülkemizin huzuru, milletimizin birliği ve kardeşliğini sağlamış olmayacak aynı zamanda da bölgesel ve küresel barış ile huzura da önemli katkı sağlamış olacağız. Bu düşüncelerle tekrar siz değerli şura üyelerimize teşekkür ediyor, şura kararlarımızın milletimiz, ülkemiz ve Türk Silahlı Kuvvetleri için hayırlı olmasını diliyorum."
ERDOĞAN'IN ONAYININ ARDINDAN KAMUOYUNA DUYURULACAK
Toplantıda, TSK’nin çalışmaları ile görev süreleri dolan kuvvet komutanlarının durumunun ele alınması ayrıca görev süreleri uzatılabilecek kuvvet komutanlarının durumu, atama ve terfilerin de belirlenmesi bekleniyor.
Toplantıya, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcıları, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal katıldı.
Şura kararları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayını almasının ardından kamuoyuna duyurulacak.
Çankaya Köşkü’ndeki ilk şura toplantısı, Başbakan Yıldırım başkanlığında 28 Temmuz 2016’da, ikincisi 23 Ağustos 2016’da yapılmıştı. Bugünkü toplantıyla, Yüksek Askeri Şura üçüncü kez Çankaya Köşkü’nde toplanmış oldu.
TOPLANTI ÖNCESİ ANITKABİR ZİYARETİ
Başbakan Binali Yıldırım, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanlarından oluşan Yüksek Askeri Şura(YAŞ) heyeti, Anıtkabir'i ziyaret etti. Başbakan Yıldırım'ın Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu.
Misak-ı Milli Kulesi'ne beraberindeki YAŞ heyetiyle birlikte geçen Başbakan Yıldırım, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayarak, şunları kaydetti:
"Aziz Atatürk, Yüksek Askeri Şura heyeti olarak huzurundayız. Güçlü temeller üzerine miras bıraktığınız cumhuriyeti muasır medeniyetler hedefine ulaştırmak için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Daha müreffeh, daha güvenli, daha adil, daha özgür bir Türkiye bizim en önemli hedefimizdir. Şehit kanlarıyla yoğrulan bu vatan topraklarını aynı azim ve kararlılıkla koruma, gelecek nesillere emanet etme inancımız her zamankinden daha fazladır. 15 Temmuz 2016 günü yaşanan melun darbe girişimi karşısında milletimizin gösterdiği diriliş ruhu bir kez daha kanıtlamıştır ki bu millet, istiklalinden ve istikbalinden asla vazgeçmeyecek. Dün olduğu gibi bugün de canı pahasına bizi biz yapan değerlerini koruyacaktır.
Milletimiz, 15 Temmuz'daki cesareti ve kahraman duruşuyla tüm dünyaya asla esareti ve vesayeti kabul etmeyeceğini göstermiş ve vatanı namertlere çiğnetmemiştir. Millet iradesinin her türlü vesayetin üzerinde olduğunu bu aziz millet, kanları ve canları pahasına kanıtlamıştır. 15 Temmuz şanlı tarihimizin altın sayfalarına bir destan olarak yazılmıştır. Milli irade adeta tecessüm ederek, demokrasiye ve ülkenin bağımsızlığına sahip çıkmıştır. Krizlerle boğuşan bölgemizde milletimizin işte bu azmi ve iradesi sayesinde ülkemiz, bir istikrar adası olarak varlığını sürdürmektedir. Devletimiz, kendisine yönelecek her türlü tehdidi bertaraf edecek kudrete sahiptir. Bu şuurla 2023 hedefleri doğrultusunda gerçekleştireceğimiz YAŞ toplantısının ülkemize, milletimizi, TSK'ya hayırlı olmasını diliyor; bize bağımsız bir devlet bırakan bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhun şad olsun." Evrensel
Güncelleme Tarihi: 03 Ağustos 2017, 12:07