31 Mart yerel seçim sürecinden bu yana “12 belediyenin gasp edildiğini” söyleyen Oluç, “Zihniyetleri bu. Demokratik siyasete darbe diyoruz, sahiden darbe. Sandık hukuku, adaleti, millet iradesi ne varsa hepsini çiğniyor, yok sayıyorlar. Çok açık bir gasp bu. Halkın iradesi gasp ediliyor. Bunu yapmaya devam edecekler. Biz bunu bekliyorduk, sürpriz değil” dedi.

KAYYIMA SES ÇIKARMAYAN MUHALEFET…

HDP Meclis Grubu, görevden uzaklaştırılıp yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçık Mızraklı’nın tutuklanması üzerine, bu kararı protesto etmek için Meclis çalışmalarına 3 gün katılmadı. HDP Grup Başkanvekili Oluç, kendilerini asıl endişelendiren durumun da bu protesto karşısında Meclis’teki muhalefet partilerinin sanki böyle bir şey yaşanmamış gibi davranması olduğunu söyledi. Oluç, “Bunu konuşmuyorlar. Halbuki ne kadar büyük hata yapıyorlar. Bu tür hukuksuzluklara yol verdiğiniz, sesinizi çıkarmadığınız zaman, bunu yapmaya devam ediyorlar. Zannediyorlar ki sadece HDP’ye yapacaklar. Şimdi bir yerel yönetim yasası hazırlığı var. Daha önce yerellere, özellikle büyükşehirlere verdikleri yetkileri tekrar merkeze, Saray’a alacaklar. Kayyum atanmasına sesini çıkarmayan muhalefet buna sesini yükseltse ne olacak ki? Bizim muhalefete uyarımız bundandı. Ama hiç ses çıkmadı. İçler acısı bir durum” dedi.

YARIN SEÇİM OLSA KAYBEDECEKLER

Meclis çalışmalarını protesto sürecinde bölgede halkla buluştuklarını anlatan Oluç, AK Parti seçmeninden de “Yapılanı onaylamıyorum” diyen çok sayıda kişiyle karşılaştıklarını söyledi. Kayyım ataması sonrası yapılan bir araştırmanın da bunu doğruladığını anlatan Oluç, “Bölge halkı açısından kayyum atamasının hiçbir bir meşruiyetinin olmadığı çok net olarak görülüyor” dedi. “Yarın seçim olsa iktidarın hem Cumhurbaşkanlığını hem de Meclis çoğunluğunu kaybedeceğinin görüldüğünü söyleyen Oluç, “Oy kaybı bu kadar görünürken neden alınan tutumda ısrar edildiği” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Birincisi var olan geleneksel devlet politikasını üstlendiler. Özellikle Kürt sorunu ile ilişkili söylüyorum bunu. İkincisi kendileri dışındaki insanların yönetmesine tahammülleri yok. Sahiden bir Kürt düşmanlığı ve Kürt fobisi de var. Bu yeni değil ama yeniden güçlü bir şekilde ortaya çıktı. Suriye, Irak gibi dış politikadaki gelişmeler de etkili. Kürt sorununun bölgesel, hatta küresel bir sorun haline gelmiş olmasının da etkisi var. Anlamadıkları şey şu; bu yapılanlarla var olan gerçekliği ortadan kaldıramıyorlar. 31 Mart sonuçları ortada. Şu anda kayyım atanan belediyeler yüzde 60-70 kusur oylarla alınmış yerler. Bunun sonuç getirmeyeceğini görecekler.”

ÇEKİRDEK AKP, MHP SEÇMENİ DIŞINDA KİMSE İYİDİR DEMİYOR

Mızraklı’nın tutuklanması üzerine Meclis çalışmalarını bir hafta protesto eden HDP, Meclis grubunu Diyarbakır’da toplayarak bundan sonraki süreçte nasıl bir tutum izleyeceğini masaya yatırdı. Gelecek haftadan itibaren Meclis çalışmalarında yeniden katılarak görüşlerini dile getirmeye devam edeceklerini anlatan Oluç, ayrıca toplumsal ve siyasal muhalefeti daha duyarlı kılacak adımlar atacaklarını, bu çerçevede görüşme ve diplomasiye ağırlık verileceğini anlattı. Her alanda halkla buluşma çalışmalarının arttırılacağını hem batıda hem de doğuda çalışmalar yapacaklarını ifade eden Oluç, “Özellikle yaşananları batıda yoğun şekilde anlatmak istiyoruz. Neredeyse çekirdek AKP ve MHP seçmeni dışında hiç kimse bu yaşananlara “iyidir” demiyor” dedi. Hukuki sürecin de devam edeceğini kaydeden Oluç, “İtirazlarımızı yaptık onların sonuçlarını bekliyoruz Ama tabii Türkiye’de bu saatte hukuk konuşmamın çok fazla anlamı olduğunu biliyoruz ama yine de yapıyoruz” dedi.

SİNE-İ MİLLET TARTIŞMASI YOK

Parti içinde “Meclis’ten çekilelim” gibi bir tartışma olmadığını, ama yaşananlara büyük öfke duyan vatandaşlardan bu yönde çağrılarıyla karşılaştıklarını anlatan Oluç, “Konuşulup anlatılınca, bunun hem demokratik siyaset hem de halkın iradesinin çiğnenmesi açısından doğru olmayacağı konusunda insanlar ikna oluyor. Bu mevzinin terkedilmemesi, mücadele edilmesi gerektiği konusunda fikir birliği oluşuyor” dedi.

KAFALARINDAN HER TÜRLÜ BASKIYI KURMAK GEÇİYOR

Hakkında kesinleşmiş hapis cezaları bulunan bazı HDP’li vekillerin milletvekilliklerinin düşürülebileceği konuşuluyor. Konunun tamamen Meclis başkanının elinde olduğunu belirten Oluç, böyle bir durum yaşanırsa parti yönetimi olarak değerlendireceklerini ama tutumlarının sert olacağını söyledi. “CHP’nin kayyım sürecindeki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna “Seslerini daha fazla yükseltmeleri lazım” yanıtı veren Oluç, bunun demokratik kültür, politikalar açısından önemli olduğunu söyledi.

MHP NE KADAR TEPKİ GÖSTERİRSE O KADAR ZAYIFLAMA VAR

AK Parti içinde etkin görevlerde bulunmuş bazı siyasetçiler iki yeni parti kurma hazırlığında. Oluç, yeni partilerin siyaset sahnesini nasıl etkileyeceği sorusuna, “Her halükarda iktidar blokunu zayıflatacak adım olacak” yanıtı verdi. Her iki oluşumunun henüz program ve politikalarına dair bilgi sahibi olmadıklarını söyleyen Oluç, “Bizim açımızdan şu önemli: Türkiye’de kurulacak yeni partiler demokrasi, hak ve özgürlükler, evrensel ilkeler, hukukun üstünlüğü açısından bir hat izleyecek mi, izlemeyecek mi? Yüzleşme olacak mı, özgür bir siyaset anlayışlarına sahip olacaklar mı? Bunları görmek isteriz. İktidarın bir başka versiyonu gibi davranacak olurlarsa bunun toplum açısından sonuç yaratacağını düşünmüyorum. Her halükarda daha hareketli, iktidar bloğu içinden itirazların daha yüksek sesle dile getirileceği bir dönem bekliyorum. Zaten verilen tepkiler de bunu gösteriyor. Çocuktan al haberi gibi… MHP ne kadar çok tepki verirse bilin ki iktidar blokunda o kadar zayıflama vardır. Son günlerde yapılan konuşmalara bakarsanız bunu anlıyorsunuz” dedi.

DAVUTOĞLU SUR, CİZRE, SUR’UN TOLEDO YAPILMASI DEMEKTİR

AK Parti’ye oy veren Kürt seçmenin, yeni oluşumların ilk oy potansiyeli olduğu yorumları yapılıyor. Oluç, “Kürtler, Ahmet Davutoğlu’na nasıl bakıyor?” sorusuna “Sokakta yürüyen bir Kürt vatandaşa “Davutoğlu” ismini sorduğunuzda vereceği cevap; Sur’un Toledo yapılması ve Cizre olacaktır. O unutulmadı. Kendisi de çıkıp herhangi bir açıklama yapmadı. Konuşursam iyi olmaz dedi ama konuşmadı” yanıtı verdi.

SAVAŞ VERGİLERİ GELECEK

Kuzey Suriye’de yapılan harekatla ilgili “zafer kazandık” havasının gerçek olmadığının her geçen gün biraz daha anlaşıldığını söyleyen Oluç, “İstedikleri kendi güçlerini arttırmak, sallanan koltuğu sağlamlaştırmaktı. Ama öyle olmadığını görecekler” dedi. Meclis’e sunulan Gelir Vergisi Kanununa gönderme yaparak “Şimdi gündeme savaş vergileri gelecek” diyen Oluç şöyle devam etti:

“Vergi oranları artacak, dolaylı vergiler artacak. Kurumlar vergisi azaltılacak, o da patronlara yarayacak. Orada atılan her kurşun ve bombanın faturasını emekçi halk, işçi, çiftçi, esnaf ödeyecek. Savaşın ekonomi ile doğrudan alakası var, bunun sonuçlarını herkes doğrudan yaşayacak. Her şeye yeniden zam gelecek. Savaş vergileri ve savaş zamlarını önümüzdeki günlerde yaşayacağız.”

DAHA ÖNCE 7 PARTİ KAPATILDI, VAZGEÇİP ÇEKİLMEYECEĞİZ

HDP için kapatma davası açılabileceği iddialarını da değerlendiren Oluç, “Bizim bildiğimiz bir şey yok ama yargı ellerinde olduğu için istedikleri zaman dava açabilirler. Ama bunun bir çözüm olmadığını bilmeleri gerekiyor. Daha evvel 7 parti kapatıldı, her seferinde daha güçlü bir şekilde demokratik siyaset sahnesinde yer alındı. Vazgeçip çekilecek değiliz. Mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

İMAJ ELEŞTİRİLERİNİN BİR KISMINI DOĞRU BULDUM

Oluç’un, geçtiğimiz günlerde Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Barış Pınarı Harekatı’yla ilgili “Türkiye’nin imajını yaraladınız” sözleri parti tabanında tepkiye yol açmıştı. Bu konuda derdini iyi anlatamadığını ve eleştirilerin bir kısmını da haklı bulduğunu belirten Oluç, “Bu ülkede toplumsal muhalefet, siyasal muhalefet var ve toplumun yarısından çoğu bizim inancımıza göre AKP-MHP iktidarının karşısında. Atılan adımlar bütün Türkiye’yi temsil ediyor. Esas derdimiz budur. Bunu anlatmaya çalıştım fakat bunu iyi ifade edemeyince çeşitli eleştirilerle karşılaştık. Eleştirilerin bir kısmını doğru buldum, değerlendirdim de. Yanlış bir şey ifade edebiliriz bazen, ama düzeltiriz” dedi. / DUVAR