Yol dev bir kaya ile kapatılabilir birden, bunun endişesini duymamak mümkün değil. Ama öte yandan inanılmaz bir manzara var. Karlı dağlardan su, irili ufaklı şelaleler halinde akıyor, aşağıdaki nehirle buluşuyor. Birazdan kar yağışı da başlıyor ve birden karların eridiği bir toprak parçasında bembeyaz çiçekler beliriyor. Nedense papatyaya benzetiyorum ve yol arkadaşım, “Berfîn onlar” diyor, “Kardelen.” İyi ki araç duruyor ve kardelen çiçeğine dokunma şansı bulabiliyorum.
Muş’a 40 kilometre kaldığını gösteren levha, yolculuğun bittiğini gösteriyor. 10 kilometre sonra muhteşem Muş ovası görünüyor ve bu levha, berbat çukurlu yolun bittiğini de gösteriyor.
Bölgedeki bütün illerde olduğu gibi polis barikatını zikzak yaparak geçiyor araç. Şehre girerken billboardlar dikkat çekiyor. Belediye başkanlığı seçimini kazanan Feyad Asya, kiminde tek başına kiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte gösteren afişlerle Muş halkına teşekkür ediyor.
Oysa seçime HDP’nin itirazları var, teşekkür etmek için biraz erken yani. HDP İlçe Seçim Kurulları tarafından kabul edilmeyen itirazları İl Seçim Kurulu’na götürmeye hazırlanıyor. Asya’nın teşekkür ettiği Muş halkı seçim sonuçları ve itirazlarla ilgili ne düşünüyor? Bizim Muş’ta olmamızın nedeni de bu sorulara cevap bulabilmek umudu.
MUŞ’TA SEÇİM SONUCU VE İTİRAZ
Muş’ta belediye başkanlığına yeniden aday olan AK Partili Feyad Asya, 15 bin 919 oy, HDP’nin adayı Sırrı Sakık ise 15 bin 381 oy aldı. Eski belediye başkanlarından Şerafettin Yatci seçime bağımsız aday olarak girdi ve 12 bin 237 oy aldı. Seçim sonucuna itiraz HDP’den geldi. Belediye başkan adayı Sırrı Sakık daha ilk günden seçimde usulsüzlük olduğunu iddia etti ve oyların yeniden sayılmasını istedi. Sakık, geçersiz sayılan 2 bin 500 oyun kendilerine ait olduğunu ileri sürdü. HDP’nin 5 itirazı oldu ve hiçbiri kabul edilmedi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan Muş’a geldi.
Pervin Buldan, gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından basın açıklaması yaparak oyların yeniden sayılmasını talep etti. İlçe Seçim Kurulu oyların yeniden sayılması talebini kabul etmemişti. Buldan, İl Seçim Kurulu’na itiraz için başvuracaklarını belirterek, hukuki arayışlarını AYM ve gerekirse AİHM’de arayacaklarını söyledi.
Sakık’a bir destek de Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçilen Ahmet Türk’ten geldi. Ahmet Türk, Twitter hesabından, “Ağrı halkıyla irade nasıl kazanılır göstermiştin, Muş halkıyla da bunu başaracağına inanıyorum” şeklinde bir paylaşımda bulundu. Sırrı Sakık, önceki yerel seçimde Ağrı’dan belediye başkan adayı olmuştu. Sakık seçimi kazanmıştı ancak AK Parti’nin itirazları üzerine Ağrı’da oylar 5 kez yeniden sayılmıştı. Ahmet Türk bunu hatırlatıyordu.
Bu kez seçim sonucuna itiraz eden Sırrı Sakık’tı. Seçimde ciddi usulsüzlük yapıldığını ileri sürüyor ancak itirazı İlçe Seçim Kurulu’nda karşılık bulmuyordu. Üstelik itiraz süreci henüz dolmadan Muş Valisi İlker Gündüzöz Feyad Asya’yı makamında ziyaret etmekte bir sakınca görmüyordu.
‘İSTANBUL’A BAKALIM HOCAM
Muş’un, neredeyse bütün resmi kurumların bulunduğu küçük bir meydanı var. Belediye de burada ve önünden geçerken insan tedirgin oluyor. Çünkü çok sayıda Özel Harekatçı belediyenin önünde bekliyor. Zırhlı araçlar ise her yerde. Bunun nedeni seçim olabilir elbette. Ama seçimden sonra Muş Valiliği her türlü gösteriyi yasaklamıştı şehirde, bu nedenle de olabilir.
Vakit akşam olduğu için ne AK Partili ne de HDP’li bir yetkili ile görüşmek mümkün olmuyor. En işlek caddesi de tenha. İnsanlar erkenden evlerine çekiliyor diye düşünüyorum. Ama lokantalar ve diğer dükkanlar henüz açık.
Bir çerezciden su aldım. Seçim için ne düşündüğünü yekten sordum. “İstanbul tehlikede” dedi. Gayri ihtiyari güldüm, “Yahu sana ne İstanbul’dan” dedim, “Ben Muş’u soruyorum.” Adam hiç oralı olmadı, “Muş gitmiş, Bitlis gitmiş ne olacak ki. Biz İstanbul’a bakalım hocam. İstanbul Türkiye demek. Uğraşıyorlar almak için, alacaklar da” dedi. Sonra açıklama yapma gereği duydu belki ve “Ben AKP’li değilim, yanlış anlaşılmasın” diye ekledi.
SIRRI BEY’E YAZIK OLDU
Biz çerezciyle sohbet ederken gidenler gelenler oldu alışveriş için. Adam işini bitirdiğinde geri döndü konuya ve sözü hep İstanbul’a getirdi. Arada, Diyarbakır’da seçim sonucunu hatırlatarak, “Diyarbakır’ın gözünü seveyim” demekten de geri kalmadı.
Çerezcinin bir arkadaşı da katıldı bize. “Karar Ankara’da verildi, yazık oldu, Sırrı Bey’i başkan yapmayacaklar” dedi çerezcinin arkadaşı. Bunu söylerken seçimde usulsüzlük yapıldığını kabul ediyordu. “Devlet Feyad Bey’in arkasında, bakın Vali Bey hemen gitti kutladı onu. Sırrı Bey’e yedirmeyecekler Muş’u.”
İsimleri “Bey”siz söylemiyordu çerezcinin arkadaşı. “Memur musun?” diye sordum. Nedense sadece memurlar “Bey” diye hitap eder gibi bir algı oluşmuş bende. Değilmiş, serbest çalışıyormuş ve azıcık yüzümü kızartıyor.
“Kim hayırlıysa o kazansın” cümlesinden sanırım pek çok gazeteci hazzetmiyor. Çerezcinin arkadaşı bir, iki kez bu cümleyi kullanınca, “Oy kullanmadıysan doğru bir cümledir bu. Ama oy kullandıysan kimin hayırlı olduğunu biliyorsun demektir” diyorum. Çerezci söze karışıyor, “O Şeref’e verdi oyunu” diyor.
Çerezci’nin Şeref dediği Şerafettin Yatci. Daha önce Muş’ta belediye başkanlığı yapan Yatci aslında MHP’li. Ancak Cumhur İttifakı tercihini mevcut belediye başkanı Feyad Asya’dan yana kullanınca seçime bağımsız aday olarak katıldı. Yatci 12 bin 237 gibi azımsanmayacak bir oy aldı Muşlu seçmenden. MHP’li olmadığını söyleyen çerezcinin arkadaşı, Yatci’ya oy verme gerekçesi olarak Cumhur İttifakı’na duyduğu tepkiyi gösteriyor. “Taktik yaptık” diyor, sonra yanlış taktik yaptıklarını da ekliyor.
YANLIŞLARIMIZ OLDU
Baş ağrısı bela bir şeydir ve beni çok sık yoklar. Yola çıktığımda çantamda hep ilaç bulundururum bu yüzden. Ama bu kez unutmuşum işte. Saatler geceye doğru ilerledikçe yağmur başlamış, Muş da iyice soğumaya başlamış üstelik. Nöbetçi eczane arama seçeneğim var elbette ama ben bir bakkala girip ağrı kesici ilaç soruyorum. Şanslıymışım, ilaç varmış.
Bir kez daha şanslıymışım ki bakkal HDP’liydi ve konuşmaya çok istekliydi. Bana Muş merkezinin etnik yapısı dahil birçok şey anlatıyor. Esasında seküler bir şehir olan Muş’un 12 Eylül’den sonra nasıl değiştiğini örnekler vererek kanıtlamaya çalışıyor. “Şimdi küçücük kızlar çarşaf giyiyor, Muş böyle değildi eskiden” diyor.
HDP’nin yanlışlarına da geliyor söz. Birçok şey anlatıyor HDP’nin yanlışlarıyla ilgili ve sonra “Bunlar benim düşüncelerim. Bunlar aramızda kalsın, yazma” diye uyarıyor beni.
MUŞ HERKESE YAKIN OLSUN
Seçimde usulsüzlük yapılmış mıydı peki? “Seçimde Türkiye’nin her yerinde usulsüzlük yapıldı” diyor. “YSK dediğin hükümetin emrinde. İstanbul’da oyları sayıyorlar ama Muş’ta saymıyorlar. Neden itirazları kabul etmiyorsunuz? Belki bir hile vardır. Hileyi ortaya çıkarmak devletin görevidir. Devlet görevini yapmıyor. Bir aday diyor ki 2 bin 500 oyumuz geçersiz sayılmış, YSK bunu dikkate almak zorundadır.”
Twitter’da #muştaoylaryenidensayılsın TT olmuş, HDP’liler oylar yeniden sayılsın diye İl Seçim Kurulu’na itirazda bulunuyor. Muşluların talebi de bu yönde ve akılları İstanbul’da olsa da, “İstanbul’da oylar yeniden sayılıyorsa burada da sayılsın” diyorlar.
Ama Muş o kadar uzak ki gözlerden bu uzaklığı ancak Turgut Uyar’ın Yokuş Yol’a şiiri tarif eder. “güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan/dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar//dikenleri kopardığın yerleri bir bahar filân sanırsan/Kürdistan’da ve Muş-Tatvan yolunda bir yer kanar”.
Benden bu kadar ama siz bu harika şiirin tamamını okuyun.
Güncelleme Tarihi: 04 Nisan 2019, 18:00