Parti içerisinde 24 Haziran seçimlerinin ardından başlayan tartışmalar pek çok istifayı beraberinde getirmişti. Yeni yönetim ile İYİ Parti’nin yol haritası da belli oldu.
YÖNETİMİN YARISI DEĞİŞTİ
Akşener’in hazırladığı İYİ Parti Genel İdare Kurulu listesinde önceki yönetimin yarısı değişti. 80 kişilik genel idare kurulunda 40 yeni isim var.
Oyuncu Mehmet Aslan, Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu’nun da aralarında bulunduğu 40 isim şöyle sıralandı:
Yasin Öztürk, Ümit Diybakır, Ahmet Akar, Ayfer Yılmaz, Mehmet Salim Ensarioğlu, Mehmet Akalın, Yıldırım Ulupınar, Yavuz Temizer, Fuat Geçen, Hasan Hüseyin Türkoğlu, Sait Özcan, İbrahim Güzel,Hasan Seymen, Ahmet Can Buğday, Osman Kaçmaz, Berna Biçer, Bahadırhan Dinçarslan, Sena Aksakallı, Gökhan Beker, İrfan Alpat, Hana Akyüz, Hakan Gören, İsmet Koçak, Murat Ünsal, Şengül Hablemitoğlu, Mehmet Aslan, Mustafa Hakan Ünser, Özdemir Polat, Kübra Dursun, Faruk Köylüoğlu, Süleyman Sırrı Özdolap, Abdullah İlker Sungur, Almila Maraş, Murat Şamil Çapar, Cem Oba, Ünzile Yüksel, Cemal Karapınar, Mesut Özarslan, Ayça Altınok, Cevat Saraç.
YÖNETİM DIŞI KALAN İSİMLER
Akşener tarafından yeni yönetime alınmayan isimler ise şu şekilde soralandı:
Abdullah Alagöz, Ahmet Çelik, Ali Coşkun, Aydın Tümen, Ayhan Çevik, Ayşe Sucu, Bedri Yaşar, Berrin Zırhlı Eyidemir, Betül Bayraktar Orhan, Bilal Karaca, Celal Dağgez, Cezmi Polat, Coşkun Yıldırım, Çiğdem Özer, Engin Kabadağ, Ersönmez Yarbay, Fatih Demirkol, Fatih Mehmet Şeker, Feridun Bahşi, Fuat Yıldırım, Fulya Yasemin, Halil İbrahim Oral, Hasan Toktaş, Hayati Arkaz, İlay Aksoy, Kemal Niziplioğlu, Mahmut Bozkurt, Meltem Ünal Erzen, Merve Hafızoğlu, Mukadder Başeğmez, Nazif Aktür, Nazlı Aspay Şener, Oktay Erçakar, Oltaç Ünsal, Onur Aydın, Ömer İbrahim Sayın, Ramazan Kılıç, Şükriye Sevin Çağlayan, Tamer Kayaalp, Veli Çıtışlı.
BAHÇELİ’NİN ELİNİ ÖPEN VEKİL LİSTE DIŞI
24 Haziran seçimlerinde İstanbul’dan milletvekili seçilen Hayati Arkaz, Akşener’in hazırladığı yeni Genel İdare Kurulu listesinde yer almadı. Arkaz, seçimin ardından TBMM açılışında MHP lideri Devlet Bahçeli’nin elini öpmüş, bu durum parti içerisinde tartışma yaratmıştı.
Afyonkarahisar’daki Parti Çalıştayı’nda yaşanan tartışmaların ardından genel başkan Meral Akşener istifa ettiğini duyurmuştu. Partililerin günler süren çağrılarıyla yeniden aday olan Akşener, 2’nci Olağanüstü Kurultay’ın tek adayı oldu. Genel başkan seçiminin ardından 80 kişilik Genel İdare Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu seçimi yapılacak. 1124 delegenin katıldığı kurultayda MHP ve HDP’ye ise davet gönderilmedi.
ARENA YERİNE CONGRESİUM
İYİ Parti’nin 1’nci Olağanüstü Kurultay’ı 24 Haziran seçimleri öncesi 1 Nisan tarihinde Ankara Arena Spor Salonu’nda düzenlenmişti. 2’nci Olağanüstü Kurultay’ın adresi Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adaylığının tanıtım toplantısının yapıldığı ATO Congresium oldu. Oturma kapasitesi olarak 3 bin 500 kişiyi ağırlayabilen Congresium’da delegelerin yanı sıra partililer de geldi. Arena‘daki seçim öncesi düzenlenen kurultayın coşkusu ise Congresium’da gözlenmedi.
DİVAN BAŞKANI İSMAİL KONCUK
2’nci Olağanüstü Kurultay’ın Divan Başkanı İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili İsmail Koncuk oldu.
ÇIRAY: BU HAYAL KIRIKLIĞINI BÜYÜTMEMELİYİZ
Açılış konuşmasını yapan İYİ Parti sözcüsü İzmir Milletvekili Aytun Çıray yaptı. Seçimlere katılmayı tuzakları bozarak demokrasi mücadelesiyle sağladıklarını belirten Çıray ikinci olağanüstü kurultayın önemini vurguladı. 24 Haziran seçimlerinde büyük başarı elde ettiklerini fakat gönüllerinden geçen sonuçların gerçekleşmediğini belirten Çıray, “Bu hayal kırıklığını büyültmemeliyiz, öz eleştiriyi yapmalıyız. Ama bu kendi kendimizi kıracak düzeyde olmamalıdır. Rakiplerimizi sevindirmemeliyiz” diye konuştu.
‘DUVARLARINI YIKARAK GELDİK’
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in konuşmasına başladı. Akşener’in konuşmasıyla salondaki coşku arttı. “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları eşliğinde konuşmasını sürdüren Akşener, “Devletin devasa imkanlarıyla karşımıza dikilenlerin duvarlarını yıkarak geldik. Kurulan tuzaklara düşmemek için, her adımımızı hesaplayarak geldik” dedi.
Akşener’in konuşmasının satır başları şu şekilde
YARIN MUTLAKA İKTİDARDA OLACAĞIZ: Bugün, Meclis’te grubu, her ilde her ilçede teşkilatı, binlerce üyesi, gönüllüsü, hasılı, Türk siyasetinde söyleyecek sözü ve gücü olan bir partiyiz.Bugün sözümüz var..Ama dün, susma orucu tutan Meryem gibiydik… Bu memleketin namuslu, dürüst çocukları olduğumuza şahitlik etme vakti gelmiştir. İYİ Parti, sesi kısılan, sözü kesilen, iftiraya uğrayanların partisidir. İYİ Parti, memleketi avucuna alan ehliyetsizliğe, terbiyesizliğe, yozlaşmaya karşı kalbiyle buğzedip Allah’a sığınanların partisidir. Bugün buradayız. Milletin Meclisi’ndeki sayımız belli ama yarın, evet yarın mutlaka, iktidarda olacağız. Fakat o gün bir şeyi asla yapmayacağız; nereden ve nasıl geldiğimizi unutmayacağız !
BU PARTİ KİMSEYLE BAKİ DEĞİL: Buradan hatırlatmak istiyorum; Bu parti, bir iyiler hareketidir ve, kimseyle baki değildir! Beşer fani, fikirler bakidir.Bu yüzden, herkesin adaletinden emin olduğu güne kadar, bu birliktelik sürecektir. Dünden bugüne, el ovuşturup pusuya yatanlar bilsinler ki; kötü ile mücadele devam ettikçe, iyilik hareketi de, var olacaktır.
KİMSEYE ZAFER GARANTİSİ VERMEDİK: Sevgili İYİ Partililer, biliyorsunuz, yola çıkarken bir iddia koyduk ortaya. ‘Başaracağız’ dedik. ‘Başaracağız, başaracağız, başaracağız’ dedik. Bunu derken, bir yerlerden zafer garantisi almış değildik. Bir yerlere sırtımızı dayamış değildik.Kimseye, zafer garantisi falan da vermedik. Mesele inanmaksa, mesele iddialı olmaksa, işte yine söylüyorum: Başaracağız, başaracağız, başaracağız! Evet bir iddia koyduk ortaya, seçimlere öyle girdik. Meclise girmiş olan bütün partiler oy kaybettikleri halde, kendilerini başarılı ilan ettiler… Biz ise, 50 yıllık partiler kadar oy almamıza rağmen, iddiamızla sınanmayı esas aldık, sorumluluğu üstlenerek çekildik. Meşhur sözdür, bilirsiniz: “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.” ‘Kendi partimde ihtilaf konusu olmaktansa, noktayı koyarım’ dedim. ‘Fitneye sebep olmaktansa, örter kapımı otururum’ dedim. ‘Çekildim, İzzet ü ikbal ile bab-ı siyasetten’ dedim.
İRADENİZE BOYUN EYDİM: Türkiye’ye yakıştırdığımız demokrasi anlayışımız da, şahsi prensiplerim de bunu gerektiriyordu. Allah şahittir ki, meselenin altı da budur, üstü de budur. Önü de budur, ardı da budur. O andan sonra ise içinde yer almadığım ve asla müdahil olmadığım bir süreç yaşandı. İYİ Parti camiası, kararımın hilafına ortaya bir irade koydu, ısrarcı oldu. Veda niyetine ‘ben sizi çok sevdim be’ demiştim. Bu sözümü alıp elimi ayağımı bağlayan bir hamleye çevirdiniz: ‘Biz de seni çok sevdik be’ dediniz. Kararınıza teslim oldum. Görev, töre gereğidir. Töre konuştu, Han sustu. İradenize boyun eğdim. ‘Gel’ dediniz, geldim. ‘Kazanmak için gerekirse papaz cübbesi giyerim’ diyenlerden değiliz.
ÖYLEYSE NEREDE KALMIŞTIK?: Eteğinde taş kalmış olan var mı? ‘Şunu da söyleseydim’ diye, içinde ukde kalmış olan var mı? Tekrar soruyorum; Var mı? Öyleyse, Nerde kalmıştık? Şimdi yeniden Bismillah diyor muyuz? Öyleyse; Daha yeni başlıyor muyuz? Haydi, Bismillah!
‘KORKAKLARLA, HESAPÇILARLA YÜRÜYEMEYİZ: Sabaha iktidar umanlar, bizimle yola çıkmasın. Yolumuz uzun ve çetin.Bu yolda karşınıza menfaat teklifleri, tehditler ve daha bir yığın engel çıkacak. Bu çetin fakat kutlu yolu, yufka yüreklilerle, korkaklarla, hesapçılarla yürüyemeyiz. Cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekten inananlar katılsın kafilemize. Biliniz ki, varlığımız çok anlamlıdır. Ve bunu daha da anlamlı kılacak olan, gerçeği görüyor olmamızdır. Emir komuta ile sevk ve idare edilen bir yapının, Türk siyasetini dönüştürmesinin mümkün olmadığının, bilincindeyiz. Türkiye’de uygulanmasına ve yerleşmesine karşı çıktığımız ‘tek adam’ modelini partimizde de uygulamıyoruz, uygulamayacağız. Partimizde, insan çok, Allah’a çok şükür.Yılgınlığa, yorgunluğa mahal yok.
İSVİÇRE ÇAKISI ROLÜNDEKİ MHP: İYİ Parti, AK Parti ve CHP’nin bir kumpas ağzı gibi konumlandığı, yanlarına da her işe yarayan, İsviçre çakısı rolündeki, MHP’nin iliştirildiği siyasi tabloyu değiştirmiştir. Türkiye, memleketi beslemek yerine, türlü oyunlarla birbirlerini besleyen, siyaset erbabı yüzünden, bu günlere geldi .
ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARMAYACAĞIZ: Biz, bugüne kadar duyulmamış bir söz söylemek peşinde değiliz. Kimsenin aklına gelmeyenler, bizim aklımıza geliyor değil. Şapkadan, tavşan çıkarmayacağız. Sihirli değneğimiz de yok ama, kalpten söylenen her sözün, tesir edeceğini biliyoruz. Dert edinerek yapılan her eleştirinin, karşılık bulacağını biliyoruz.İnanarak atılan her adımın, sonuç alacağını biliyoruz. Selim kalpler ülkeye baktığında ne görüyorsa, onu söylüyoruz .Selim akıllar ülke için ne öneriyorsa, onu yapalım diyoruz. İYİ Parti, bunun için var, iyi ki var. Gelecek hayallerini Türkiye üzerine kuran, her hal ve şartta birlikte yaşama iradesini beyan eden kim varsa, müstakbel bir İYİ Partilidir. Milletimize bakışımız budur. Cumhuriyetçilik de, demokratlık da, muhafazakarlık da, milliyetçilik de bizimdir.B u başlıklara dair söz söylerken, kimsenin ağzına bakacak değiliz. Bir kıyamet sahnesinden çıkıp, kurduğumuz cumhuriyetimizin, siyasete azık edilmesine, izin vermeyeceğiz.
SAYIN ERDOĞAN ADALETSİZSİN: OHAL, olağan hal oldu. Valiler, Ak Parti il başkanı olarak görevlendirildi. Galiba, ‘Milletin Adamı’nın içine, bir Führer kaçtı. Ve buradan sesleniyorum; Sayın Erdoğan, sonda söyleyeceğimi şimdi hemen başta söyleyeyim: Adaletsizsin, basiretsizsin, kifayetsizsin! Hem aldanıyorsun, hem aldatıyorsun. Kullanışlı müttefikinle ülkeyi içine sürüklediğin, hale bir bak. ‘Tek adamlığı verirseniz, Türkiye uçacak’ dedin. Millet verdi. Döviz, faiz, enflasyon uçtu. Borç, işsizlik, cari açık uçtu. ’24 Haziran’da seçilirsem, her şeyi düzelteceğim’ dedin.
EKONOMİK BOY MUHTERİSSİN: Seçildin, daha beter hale getirdin. Beş bin yıllık devletin hazinesini, maliyesini, FETÖ okulundan yetişmiş Damad Berat’a, teslim ettin. Sizin lale devriniz başladı ama, milletin ekmeği küçüldü, öğünü eksildi. O kadar hukuksuz, güvensiz bir ortam oluşturdun ki, ekonominin canlanması imkânsız. Kendi kendine kurduğun ekonomi teorileri, memleketi batırmak üzere. ‘Ben ekonomistim’ diyorsun. Sen ekonomist değilsin, Muhterem. Sen, ‘ekonomik boy bir Muhterissin!’
TÜRKİYE’Yİ IMF’LİK EDECEKSİNİZ: Millet bahçelerinde yuvarlanmayı vadederken, Türkiye’yi uçurumdan aşağı yuvarlıyorsunuz. Seçim sürecinde de öncesinde de, bu sistemin yanlış olduğunu ısrarla belirttim. Bugün, sonuçlarını görüyoruz. Borç vereceğiz diye hava atıyordunuz, ama bu gidişle korkarım Türkiye’yi, IMF’lik edeceksiniz. Türkiye’yi, 2001’in bile gerisine götüreceksiniz. Sayın Erdoğan, cilan dökülecek, forsun sökülecek. Seni ilk önce, beytülmalden beslediğin yalakaların terk edecek.
ORWELL 1984 ROMANI’NDA NE DİYORDU?: George Orwell, ünlü romanı 1984’te ne diyordu? “Geçmiş yok olup gitmişti, geleceği düşlemek imkansızdı.” Bir de bizim iktidarın yaptıklarıyla okuyalım o romanı… İktidar sayesinde, 95 yıllık birikim gitti, yeni nesil artık geleceği düşleyemiyor!
AMERİKALI YETKİLERİN HADSİZLİĞİNE KENDİLERİ SEBEP OLDULAR: Keza, Amerika ile geçtiğimiz hafta yaşadığımız papaz sorunu da, bu şahsi ikbal hesabının bir sonucu. Amerika ile, her ne görüştülerse, neyi taahhüt ettilerse, bu küstahlığa, Amerikalı yetkili-yetkisiz isimlerin hadsizliğine, kendileri sebep oldular. Ancak yine de bilinmelidir ki; Amerika Birleşik Devletleri’nin, pastör Brunson’ı gerekçe göstererek, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanına karşı ‘hedefli yaptırım’ kararı alması, tarafımızdan mazur görülemez. Ülkemizi, “müstemleke” gibi gösterecek, seçilmiş küstahça sözcükler ile yapılan açıklamalar, kadim devlet geleneğimizde, diplomasi anlayışımızda, müsamaha gösterilecek bir mahiyette değildir. 20 ay boyunca tutuklu bulunan Pastör Brunson konusunda, bugüne kadar ciddi bir girişimde bulunmayan, sosyal medya diplomasisi ile meseleye uhulet ve suhuletle yaklaşan Amerika’nın son tutumu, yakın zamandaki jeopolitik gelişmelerin bir yansıması, yargımızın bağımsız olmadığını bilmelerinin bir sonucudur.
Ancak, 16 yıldır, iktidarınızın içini boşaltmaya çalıştığı devlet geleneğimiz,hiçbir şart ve koşulda bu gibi bir yaklaşıma, tehdide boyun eğmemelidir. Brunson’ın tutukluluğu konusunda, bir Twitter iletisi ile tutum değiştiren yargı sistemimiz, aşikardır ki, iktidarın politikalarına göre muamele ediyor. Hasbi bir şekilde hem Amerika’ya, hem de dünyaya “yargı bağımsızlığı” hatırlatması yapabilmek için, yargıyı bağımsız bırakmak, adaleti temsil ettiğini unutan, hâkim ve savcıları tasfiye etmek.
ÜLKEMİZİ CEZALANDIRMAYA KALKMASINA İZİN VERMEYİZ: Bir başka devletin, ekonomik yaptırım gibi araçlarla, içişlerimize karışmasını engellemenin yolu,bu araçları etkisiz kılacak, bir yönetim sistemi inşa etmektir. Bu sistemse, sizin tek adamlığınız gibi ucube bir sistem değildir. Ancak, hatırlatmak isterim ki; Nne Amerika’nın, ne de başka bir devletin, hükümet üzerinden, ülkemizi kendince ve küstahça cezalandırmaya kalkmasına asla, prim vermeyiz, hükümetimizin yanında ve yakınında oluruz. Hükümete çağrımız açıktır; adaleti tesis edin.Demokrasiyi inşa edin.Girişimde ve eğitimde fırsat eşitliği ile bir kesimin değil, herkesin büyümesine, gelişmesine müsaade edin ki, ülkemizin itibarı, itibarıyla birlikte, gücü artsın..Başkaları bize küstahlık etmeden önce, on kere, yüz kere düşünsün.
BİZİM OĞLANI BAŞKASINA DÖVDÜRMEYİZ: Bizim durduğumuz yer belli. Evet, buralara iktidarın hataları ile geldik. Dışarıda caydırıcılığını, içeride güvenirliğini kaybeden bir ülke olduk. Bu iktidardan, uygulamalarından, ortaya çıkardığı ülkeden ve yönetimden memnun değiliz. Ama, bizim oğlanı da, başkasına dövdürmeyiz! Peşinen söyleyeyim, her ne sebeple olursa olsun, Türk Devleti’nin bakanlarına yaptırım kararı alınması, asla kabul edilemez. Yargının nasıl işlediğinin, mahkemelerimizin adaletinin hesabını Amerika’ya verecek değiliz. Bunlar Türk Milleti’nin meselesidir. Sırf Amerika bahane ediyor diye de, adaletsizliğe razı olmayız ama sanki temyiz makamıymış gibi, herhangi bir ülkenin Türkiye’ye parmak sallamasına da, müsaade etmeyiz.
“Büyük Türk Milleti, İYİ insanlar; Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Allah yar ve yardımcımız olsun. Sağ olun, var olun. Allah’a emanet olun” diyen Akşener konuşmasını tamamladı.
DİĞER PARTİLERDEN KATILIMLAR
İYİ Parti’nin kurultayına davetiye gönderilen AK Parti’den hiçbir temsilci katılmadı. Diğer siyasi partilerden ise, CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Uğur Gürel, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcıları Atik Ağdağ ve Fatih Aydın ile Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcıları Ali Keser ve Tevfik Eren 2’nci Olağanüstü Kurultay’a gelen isimler oldu.
İSTİFA EDEN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GERİ DÖNDÜ
İYİ Parti’nin eski genel başkan yardımcısı Ayfer Yılmaz 24 Haziran seçimleri sonrası Genel İdare Kurulu (GİK) ve Divan’daki görevinden istifa etmişti. 2’nci Olağanüstü Kurultay’da Akşener’in hazırladığı GİK listesinde Yılmaz yeniden yer aldı.
OĞLUNUN IŞİD’E KATILDIĞI İDDİA EDİLEN VEKİL YENİ LİSTEDE
Geçtiğimiz günlerde 2.5 yıldır kayıp olan oğlunun IŞİD’e katıldığı iddiaları gündeme gelen İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk de Genel İdare Kurulu’nda ilk kez yer alan isimler arasında yer aldı.
DELEGELERİN YÜZDE 20’Sİ OY KULLANMADI
İYİ Parti’nin 2’nci Olağanüstü Kurultay’ında genel başkan seçiminde 1123 delegenin 888’i oy kullandı. Akşener’in 881 geçerli oyun tamamını alarak seçildiği kurultayda 235 delege oy kullanmadı.
AŞIK VEYSEL’İN TORUNU LİSTE DIŞI
Önceki dönem Genel İdare Kurulu’nda yer alan Aşık Veysel’in torunu Çiğdem Özer yeni listede yer almadı. Özer, 24 Haziran seçimlerinde İzmir 1’nci bölge 4’üncü sıradan Milletvekili adayı olmuş fakat seçilememişti.
GENEL İSTİŞARE KURULU BELİRLENDİ
İYİ Parti’nin 80 kişilik Genel İdare Kurulu yapılan oylamanın ardından kesinleşti. Akşener’in hazırladığı liste için bin 123 delegenin 765’i oy kullandı. Seçimde, 744 oy geçerli, 21 oy da geçersiz sayıldı.
Güncelleme Tarihi: 12 Ağustos 2018, 19:35