31 Mart yerel seçimlerinde partisinin başkanlıklarını kazandığı ilçe belediyelerini ziyaret eden CHP lider Kılıçdaroğlu, bugün Aydın’ın Çine ilçesine gitti. Kılıçdaroğlu, yeni siyaset anlayışını CHP belediyelerinde iki temel kural üzerine inşa ettiklerini anlattı ve “Birincisi seçildiği andan itibaren hiçbir ayrım yapmayacak. Hiç kimseyi ötekileştirmeden hizmet verecekler. İkinci temel kuralımız, para harcar, yatırım yaparlar ama harcadıkları para şahsi paraları değildir. Milletini parasıdır. O zaman harcanan her kuruşun hesabını millete vermek zorundalar” dedi.

‘HEPİMİZ MİLLİYETÇİYİZ’

Konuşmasının devamında hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, “‘Yol yapıyoruz tünel yapıyoruz’ diyorlar. İyi de bunları başkaları yapıyor. Sen yapmıyorsun ki? Garanti veriyorsun. Köprüyü, şehir hastanesini kaça yaptın? Kaça yaptın?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “Onları kaça yaptın arkadaş sen? Hepimiz milliyetçiyiz, bayrağımız her şeyin üzerindir. Ülkücü kardeşim de AK Parti’li de İYİ Parti’li de Saadet’li kardeşim de soracak. Sormak zorunda. Gün kavga edecek zaman değildir. Gün Türkiye Cumhuriyeti’nin yücelme, yükselme, büyüme zamanı olmak zorundadır” diye devam etti.

‘NE YAPARLARSA YAPSINLAR’

CHP lideri Kılıçdaroğlu, ekonomi politikalarını da eleştirirken şöyle konuştu:  “İşsizlik 8,5 milyona çıktı. Üniversite mezunları işsiz, çiftçinin hali meydanda. Öyle zaman geldi ki soğan üreticisi oldu terörist. Akıl alacak gibi değil. Bizim belediyelerin olduğu yerde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa, belediye başkanı yatağa girmeyecek, onun karnını doyuracak. Seçimleri kazanmamız kolay olmadı, her türlü baskıya rağmen kazandık. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu kazandı. İptal ettiler. Ben bu milletin ferasetine güveniyorum. Bu milletin bir vicdanı var, adalet temelli vicdanı var. İptal mi ettin? 13 bin oyu çıkardı 806 bin oya. Vicdan ve adalet önemli kavramlardır. Beraberdir. Demiryolunda giden iki ray gibidir vicdan ve adalet. Kapalı kapılar ardından adaletsizlik yaptılar, açık meydanlarda ve sandıkta vatandaşlar onun hesabını sordu. Bu milletin adalet anlayışına güveniyoruz. Bu kardeşiniz, çiftçinin, esnafın, asgari ücretlinin, emeklinin derdini anlatacak. Ben anlattıkça onlar bana saldırıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar. Söylemeye devam edeceğim, onun mücadelesini vereceğim.”

‘KİME VERDİNİZ BU ARAÇLARI?”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Çine’den sonra Aydın’ın Nazilli ilçesini ziyaret etti ve vatandaşlara seslendi. “Nohut, mercimek, canlı hayvan herşey dışardan. Neden fabrikaları sattın? Nazilli’yi Sümerbank’tan biliyorum. Nazilli’ye o Sümerbank’ın o emeğini biliyorum. Binlerce aile oradan geçindi” diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Her şeyi sattık şimdi sıra geldi Tank Palet Fabrikası’na geldi. Katar’a niye veriyoruz arkadaş? Kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya niye veriyoruz? Memleketi bu hale kim getirdi Allah aşkına. Suriyelilere neden geldi diye kızıyoruz, Suriyeliyi buraya getiren adama kızacaksınız. Millet İttifakı’nın belediye başkanları hizmet aşkıyla doludurlar. Onlardan iki şey bekledim. Oy versin vermesin ayrım yapmayacak. Herkesi kucaklayacak. İkincisi, belediye başkanları yaptığı her harcamanın hesabını verecek.

Kul hakkını savunmak gibi bir görevim var. İşçinin, emeklinin, çiftçinin işsizin hakkını savunmayayım mı? Yataya aç giren çocukların anneni yüreğinde açtığı yarayı bilen kaç kişi var? Çocuğunu beslemeyen anneyi Saray’dakiler düşünüyor mu? Belediye başkanlarına söyledim bir çocuk yatağa aç giriyorsa karnını doyurayacaksınız. Yeni bir siyaset anlayışı getiriyoruz.

Siyasetten bireysel olarak beklediğim bir şey yok. Ne yaparlarsa yapsınlar bunları söylemeye devam edeceğiz. Ekrem Bey’in İstanbul’da parka dizdiği kullanılmayan araçlar… Kime verdiniz bu araçları? Neden gösterdi onları, israfın boyutunu görsünler diye. Belediye başkanlarına sesleniyorum; kul hakkı yemeyeceksiniz, israf yapmayacaksınız.” / DUVAR