Sabuncu’nun ardından ilk olarak Yazı İşleri Müdürleri Bülent Özdoğan ve Faruk Eren görevden alınmıştı. Bu gelişmeyle birlikte yazarlardan Aslı Aydıntaşbaş’tan gelmişti. Aydıntaşbaş istifa kararını dün “Cumhuriyet’teki dostların mağduriyeti ve verdiği demokrasi mücadelesi, altın harflerle tarihe geçmiştir. Ben de bundan sonra yazmamaya karar verdim” sözleriyle açıklamıştı.
AYDIN ENGİN: BENİM İÇİN BURAYA KADARMIŞ
Gazetenin İlhan Selçuk dönemindeki yazı işleri müdürlerinden olan Aydın Engin’in de bugün yazdığı bir yazıyla istifa etti. Engin, yazısında “Cumhuriyet de benim için buraya kadarmış” ifadesini kullandı.
ÇİĞDEM TOKER’DEN VEDA YAZISI
Gündem yaratan ekonomi yazarlarından Çiğdem Toker de “Hoşça kalın” başlıklı yazısıyla istifa ettiğini duyurdu. Toker, veda yazısında “Yönetim değişikliğinin ardından ‘Atatürk’ün Cumhuriyet’i’ başlığını taşıyan dünkü açıklamanın, her duruşmasını izlemeye çalıştığım ağır ceza yargılamasında, Cumhuriyet davası iddianamesindeki çizgi değişikliği suçlamasını hatırlatması üzüntümün nedenlerinden biri” dedi.
HAKAN KARA: KALAMAZDIM
Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon sonrası 9 ay tutuklu kalan yazarlardan Hakan Kara da artık gazete kalmasının mümkün olmadığını söylerken “Ama gazeteyi almaktan asla vazgeçmeyin” ifadesiyle istifa ettiğini köşesinden duyurdu.
MELİS ALPHAN: VİCDANIM ELVERMEZDİ
Bugün istifasını duyuran bir diğer isim ise Melis Alphan oldu. Hürriyet gazetesinin Demirören grubuna satılması sonrası istifasını vererek Cumhuriyet’e geçen Alphan, gazeteden ayrılığını “Cumhuriyet, benim için epey kısa bir yolculuk oldu. Olsun, yine de güzeldi. Cumhuriyet’te kalıp yazmaya ne etik değerlerim ne vicdanım ne de hayat görüşüm izin verirdi” sözleriyle duyurdu.
GÜRAY ÖZ: VEDA YAZISI YAZMAK İSTERDİM
Okur temsilcisi Güray Öz de, istifasına ilişkin Twitter’dan şu açıklamayı yaptı: “Cumhuriyet gazetesindeki görevlerimden ayrıldım. Bir veda yazısı yazmak isterdim ama olmadı, artık okurlarımın ‘Sondan Bir Önceki’ başlıklı yazımı veda yazısı olarak kabul etmelerini diliyorum. Cumhuriyet’teki tüm arkadaşlarıma da hoşçakalın diyorum.”
BURSALI’DAN TOKER VE ATAY’A ÇAĞRI
Cumhuriyet yazarlarından Orhan Bursalı da köşe yazısında köşe komşusu Tayfun Atay’ın da istifa edeceğini belirtti. Bursalı, hem Toker hem de Atay’a ‘kararlarını gözden geçirme’ çağrısı yaptı.
BÜLENT ŞIK: AKP YARGISI ELİYLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Bülent Şık da gazetedeki yazılarına son verdiğini açıkladı. Şık, Twitter hesabından şu mesajı paylaştı: “Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yönetim değişikliği AKP yargısı eliyle gerçekleştirilen bir operasyondur. Reddedilmelidir. Cumartesi ekindeki gıda sorunlarıyla ilgili yazılarıma son veriyorum. Yazıların yayın sürecinde emeği geçen gazetedeki arkadaşlara ve tüm okurlara teşekkür ederim.”
AYRILAN GAZETECİLER
Gazetenin Cumartesi eki yayın yönetmeni Zeynep Miraç Özkartal Taner de istifa kararı verdiğini açıklamıştı. Miraç kişisel Twitter hesabından, “Cumhuriyet gazetesindeki yönetim değişikliği sonucunda ‘gördüğüm lüzum üzerine’ Cumartesi eki yayın yönetmenliği görevimden ayrıldım” diye yazmıştı.
Yönetim değişikliğinden sonraki ilk yazı günü çarşamba olan Özgür Mumcu’nun, henüz resmi bir istifa kararı bildirmediği, babası Uğur Mumcu’nun en yakın arkadaşlarından olan Ali Sirmen’in Cumhuriyet Vakfı Başkan Yardımcısı olmasını da dikkate alarak durum değerlendirmesi yaptığı belirtilmişti.
Gazete yazarlarından Prof. Dr. Ahmet İnsel’in dün (8 Eylül 2018) yayımlanacak yazısını önceki gün gazeteye gönderdiği, ancak yeni yönetimin yazıyı yayına koymadığı öğrenilmişti. Cuma gününe kadar Cumhuriyet Vakfı Başkanı olan Orhan Erinç ile yazısının yayımlanmadığı konuşulan Prof. Ahmet İnsel de gazeteyle yolları ayrılacak isimler arasında sayılıyor.
Cumhuriyet davasında yargılanan isimlerden karikatürist Musa Kart’ın da gazeteden ayrıldığı iddia edilmiş ancak bu bilgi henüz teyit edilememişti.
Cuma günü yayımlanan yazısında, Alev Coşkun ve ekibini kastederek, kendisinin de yargılandığı Cumhuriyet davasında asıl hükmün “Cumhuriyet’in kapısına dayananlar” tarafından verildiğini, “Belki de sondan bir önceki yazısını yazdığını” vurgulayan Okur Temsilcisi Güray Öz’ün de istifa hazırlığında olduğu konuşuluyordu. Öz, bugün Twitter hesabından, istifasını duyurdu.
Ayrıca Murat Sabuncu’nun “Karanlığa karşı yaşasın Cumhuriyet” başlıklı veda yazısı gazetenin internet sitesinden çıkartılmıştı.
DAVA SÜRECİ NASIL İŞLEDİ?
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, Cumhuriyet Vakfı’na yeni yönetim kurulu üyeleri seçiminin yapıldığı 2 Nisan 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısının geçersiz olduğuna karar vermişti. Cumhuriyet Vakfı’nın eski yönetim kurulu üyeleri Alev Coşkun ve Şevket Tokuş ile eski denetleme kurulu üyesi Mustafa Pamukoğlu’nun açtıkları, siyasete girdikten sonra gazetedeki yazılarına son verilen Mustafa Balbay’ın da davacıların yanında ‘müdahil’ olduğu dava, İstanbul 1. Hukuk Mahkemesi’nde görülmüştü.
“Cumhuriyet Vakfı’na yeni yönetim kurulu üyeleri seçiminin yapıldığı 2 Nisan 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısının Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce geçersiz sayılması nedeniyle 7 Ekim 2013 tarihli toplantının da geçersiz olduğu, izleyen toplantının vakıf tüzüğünde aranan çoğunlukla yapılmadığı ve vekâleten oy kullanılamayacağı” iddialarını yerinde gören İstanbul 1. Hukuk Mahkemesi kararına karşı Cumhuriyet Vakfı, İstinaf Mahkemesi’ne başvurmuştu.
İstinaf Mahkemesi, 28 Şubat 2018’de yazdığı gerekçede 1. Hukuk Mahkemesi’nin kararını “usul ve yasaya uygun” bularak, Yargıtay’da temyiz yolu açık olarak onadı.
İstinaf Mahkemesi kararını Yargıtay’a taşıyan Cumhuriyet Vakfı’nın dava sürecinde temyiz aşamasında da karar değişmedi. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, kararı onadı.
Yargıtay’ın kesin olan kararı uyarınca, Cumhuriyet gazetesinin yönetimini de tayin eden Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu seçimleri yenilendi ve Alev Coşkun başkanlığa seçildi. (DUVAR)