CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan da, genel merkezin Kurultay için yeterli imza toplanmadığının açıklamasının ardından, her seçeneğin masada olduğunu belirterek dava imasında bulundu. Özcan, “Mahkeme ile ilgili de istişare edeceğiz. Her seçenek masada” dedi. Habertürk’e konuşan Özcan süreci şaşkınlıkla izlediğini belirterek, “O imzaların her birinin bir hikâyesi var. Noter tasdikli belgeleri bile adi fotokopi gösterdiler. Partiden istifa etmiş diyorlar. Ama bu kişilerin üyeliği şu an bile devam ediyor. 31 kişi imza çekmiş demeye getiriyorlar. Tasdikli belgeleri neden kabul etmiyorsunuz? Kimler imzasını hangi gerekçe ile çekmiş? Kendileri tehdit mi edilmiş? Biz bunları bilmek istiyoruz. Mahkeme ile ilgili de istişare edeceğiz. Her seçenek masada” ifadesini kullandı.
‘PARTİYE KAN GELMESİ İÇİN YOLA ÇIKTIK’
CHP Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer de, “Olağanüstü Kurultay için toplanmış 630 delegenin imzası yok sayılmıştır. Bunun adı demokrasi değildir” yorumunda bulundu. “Bu hareketin içindeki kimse muhalif değil. Biz partiye yeni bir kan gelmesi ve yeni bir başarı öyküsü gelmesi için yola çıktık” diyen Usluer’in Habertürk televizyonuna yaptığı açıklama şöyle:
“Verilen kararlarda şunu görüyorum. ‘Kadro hareketi istemiyoruz.’ dediler. Bunu okuyorum. Genel Merkez bu imzaları çeşitli yollarla 569 imzaya indirse de kendi iradesi ile 630 kurultay isteyen vardır. Bizim kurultayımızın 1095’i seçilmiştir, gerisi Genel Başkan’ın anahtar listesi ile girmiştir. Biz CHP’li olmanın sorumluluğu ile hareket edeceğiz. Artık ortak bir irade oluştu. CHP’de bir değişimi umut edenlerden yargı yoluna gitmeme kararımız ile ilgili bir tepki aldık. 630 delegenin iradesinden bahsediyoruz. 630 delegenin iradesi bizim kontrolümüz altında değil. Delegelere baskın yapılmıştır. Bu beyana dayalı. Belge yok. Herkes yaşıyor bu ülkede. Burada yanlış olan onların imzasını çekmesindense, onların iradesine ipotek konulmasıdır. Varsa siyasi etik dışı, ahlak dışı yöntemler takipçisi olacağız.”
Çağrı heyeti açıklamadan satırbaşları
AYNI NOKTADAYIZ: 24 Haziran seçimleri sonrasında gerek örgütümüz gerekse partimize oy veren, partimizi umut olarak görmek isteyen milyonların isteği doğrultusunda 16 Temmuz 2018’de “Değişim ve Umut” için Olağanüstü Kurultay talebimizi açıklamıştık. Tüzüğümüzün belirlediği süre içinde, yeterli sayıda imza (630 belge ve bilgi) Genel Merkezimize teslim edilmiştir. Buna rağmen Olağanüstü Kurultayı yapmamak için sayılarla oynanmaktadır. Olağanüstü Kurultay talebimizin kim gitsin, kim kalsın, kim kalksın, kim otursun sorularına indirgenmemesi gerektiğinin altını defalarca çizdik. Değişim talebimizin temeli, partimizin siyasi-ideolojik çizgisinin netleşmesi, yeni bir yönetim anlayışının belirlenmesi ve bir kadro hareketinin oluşmasıydı. Bugün hâlâ bu noktada ısrarcıyız.
YEREL SEÇİM BAHANE: Olağanüstü kurultayın yapılmasına engel olarak yerel seçim sürecinin gösterilmesi gerçekle bağdaşmayan, bahane niteliğindedir. 24 Haziran 2018 seçimlerinde partimizin almış olduğu yüzde 22.6’lık sonucun analizini yapmamış, öz değerlendirme yapmaktan kaçan bir siyasi anlayış “yerel seçimlere hazırız” diyerek sadece ve sadece kendisini aldatmaktadır. 24 Haziran seçim sonuçları sadece bugünün değil, CHP’de uzun döneme yayılmış siyasetsizliğinin eseridir. Hal böyleyken Cumhuriyet Halk Partisi’nin mevcut yönetimi, bugünkü siyaset anlayışını sürdürmekte ısrarlıdır. Mevcut MYK’nın değiştirilmesi sorunların bir kez daha halı altına süpürülmesi olacaktır. Bugün Türkiye’de yeni bir siyasete, yeni bir muhalefet biçimine olan ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Bugünün olağanüstü koşulları, siyasi mücadeleyi toplumla buluşturacak, Meclisi de içeren ama mutlaka onun da dışına taşan bir siyaseti gerektirmektedir.
KARAR ALINMALI: Olağanüstü Kurultay Talebi bugün sayıların gölgesinde kalamayacak kadar güçlü ve haklı bir taleptir. Bir çığlıktır. Atanmış değil, seçilmiş delegelerimizin yarıdan çok fazlası olağanüstü kurultay talep etmektedirler. CHP’yi umut bağlayan milyonlarca seçmen “Değişim ve Umut” talebini desteklemektedir. Bu nedenle, partimizi tekrar umut haline getirecek, Türkiye’yi içinde bulunduğu karanlıktan çıkaracak yeni bir yönetim iradesinin oluşmasına olanak sağlanabilmesi için amasız ve fakatsız OLAĞANÜSTÜ KURULTAY kararı alınmalıdır. Olağanüstü kurultayla eş zamanlı olarak, gerekli kurumsal ve örgütsel değişimi gerçekleştirmemize imkân tanıyacak Tüzük Kurultayı ve partimizin siyasi hattını netleştirecek Program Kurultayı için de somut takvim açıklanmalıdır. Bu tarihi sorumluluğu bugün olduğu gibi yarın da üstleneceğimizi ve üzerimize düşeni yapacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Güncelleme Tarihi: 08 Ağustos 2018, 15:09