2013 yılında İmralı Heyeti üyesi olarak Diyarbakır Newroz’unda Öcalan’ın diyalog sürecinin başlangıcı olan mesajını okuyan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 6 yıl aradan sonra Diyarbakır Newroz’unda bu kez hükümete tecridin sonlandırılması için mesajlar verdi.
Buldan’ın konuşması şöyle:
“Değerli halkımız Newroz’unuz kutlu olsun. Sevgili kadınlar, gençler, yurt içinden, yurt dışından Newroz’u kutlamak üzere Amed’e gelen misafirler hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Buradan dünyanın dört bir yanındaki bütün Kürtlerin, Ortadoğu halklarının Newroz’unu kutluyorum. Sesimizin ulaştığı bütün yoldaşlara, Selahattin Demirtaş’a, Figen Yüksekdağ’a, Gültan Kışanak’a, İdris Baluken’e, Sırrı Süreyya Önder’e, zulme karşı direnenlere selam olsun. Kawa’nın direnişinden alev alan Newroz ateşi, Leyla’nın ve yoldaşlarının direniş ile harlanıyor, büyüyor. Bugün 134 gündür bedenini açlığa yatıran Leyla Güven’e selam olsun. Nasır Yağız’a, Sebahat Tuncel’e, Selma Irmak’a, zindanlarda ve dışarda bedenlerini açlığa yatıran bütün yoldaşlarımıza selam olsun. Bu Newroz sizindir. Büyüttüğünüz ateş geleceğe ışıktır.
'ARTIK DUYUN BU ÇIĞLIĞI'
Yaşatmak için kendi yaşamını feda eden Zülküf Gezen’in anısı önünde saygı ve minnetle eğiliyorum. Zülküf Gezen’e, Kemal Kurkut’ta, Mazlum Doğan’a, yaşam, barış ve çözüm kazanacak. Bugün açlık grevindeki arkadaşlarımızın taleplerini, yoldaşlarımızın sesini işitmeyenler artık duyun bu çığlığı. Bu meydanda bu haklı talebe milyonlar ses veriyor. Dünyanın dört bir yanında bu sesi yükseltiyorlar. Yoldaşlarımızın talebi bizim talebimizdir. Onları yaşatmak boynumuzun borcudur. Amed bir kez daha tarih yazıyor.
Amed bir kez daha tarihe tanıklık yapıyor. 6 yıl önce Sayın Öcalan’ın mektubunu bu meydana ben okumuştum. 6 yıl önce hepimizin geleceğe dair barış umutları yeşermiştir. Sırrı Süreyya Önder ile birlikte milyonların şahitliğinde Sayın Öcalan’ın mektubunu okurken, barışa, özgürlüğe, adalete ve demokrasiye olan duygularımız kabarmıştı. O mektubu yok sayanlar, Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok sayanlar, 5 Nisan 2015 tarihinde tecridi başlattılar. Çözümü bitiren, çözüm sürecini yargılayan zihniyet bu meydana iyi baksın. 5 yıldır tecrit uygulayanlar bu meydana iyi baksın. O gün mektubu yok saymasalardı, tecridi başlatmasalardı, Dolmabahçe Mutabakatı’nı görmezden gelmeselerdi, barışın, demokrasinin, özgürlüklerinin kapısı açılmış olacaktı. Bu süreci bitirmeselerdi, bu meydanda Selahattin Demirtaş, Leyla Güven, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak olacaktı. Ancak 80 milyonun hayali olan barışı kendi koltuklarına feda ettiler. Bu irade diz çökmez, boyun eğmez, barıştan asla taviz vermez.
İşte 21 Mart, işte Newroz, işte Amed. Ankara, Tayip Erdoğan bu meydanı gör artık. Bu meydandan yükselen barış, özgürlük çığlıklarını, tecride öfkeyi artık görün. Üç maymunu oynamaktan vazgeçin. Bir halka direne direne özgürlük ve barış için bu meydanda bir kez daha haykırıyor. Sesimiz Ankara’ya, Saray’a gidiyor. Bu sesi duymazsanız, işte o zaman bizde size bir kez daha bu halkın barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden vazgeçmeyeceğini söylüyoruz.
YEREL SEÇİMLER
İşte 21 Mart, işte 31 Mart. Seçimlere on gün kaldı. 31 Mart’ta bizler zalimlere karşı seçimlere gireceğiz. Tek adam rejimine karşı, AKP-MHP rejimine karşı seçimlere gireceğiz. Bu faşist ittifakın hırsızlığına, talanına karşı seçimlere gireceğiz. Kadınları her alanda yok sayan, tekçi erkek rejimine karşı seçimlere gireceğiz. Bizler 31 Mart’ta tek dil, tek millet, tek ben diyen zihniyete karşı seçimlere gireceğiz. Bizler hakkın, hukukun üstünlüğünü yok sayanlara karşı seçimlere gireceğiz. Halkımızın yoksulluğa, işsizliğe, çocuklarımızı karanlık geleceğe mahkum edenlere karşı seçimlere gireceğiz. Halkın iradesini tanımayan, kayyumlara gasp edenlere karşı seçimlere gireceğiz. Halkımız 31 Mart seçimlerine yüz yılın en karanlık iktidarına karşı bizimle beraber yürüyecek, bu zihniyeti tarihin çöplüğüne gönderecektir.
Bu seçimlere hakkın, emeğin, kadınların, Kürtlerin ittifakı ile giriyoruz. Bu ittifakın tarihsel bir önemi var. Bugün 4 milyondan tarihimize, kültürümüze, varlığımıza kimliğimize saldıranlara karşı oluşturduğumuz güç birliği var. Bu Kürtlerin, hakların, emeğin, kadınların ittifakıdır. Kürdü yok sayanlara, inkar edenlere, iradesini gasp edenlere karşı bir ittifaktır. Binlerce yıllık öz topraklarımızdan bizi kovanlara karşı kurduğumuz ittifaktır. Buradan bir kez daha haykırıyoruz; bu topraklarda bizim, bu ülkede bizim. Bu topraklara başka diyarlardan gelmedik, kimsenin buyruğu ile gitmeyeceğiz. Bizlerden rahatsız olan varsa buyursun gitsin, kapı açık, yol açık.
'MUTLAKA KAZANACAĞIZ'
Biz barış partisiyiz. Savaş kolaydır, barış yürek ister. Bizde de halkımızda da yürek de var, cesaret de var. Amed halkında yürek de var, cesaret de var. Bu ülkeyi karanlığın esiri yapmalarına asla izin vermeyeceğiz. Newroz ateşi bu karanlığı aydınlatacaktır. Amed meydanı milyonların şahitliğinde bir gün mutlaka tekrar çözüme tanıklık edecektir. Barışı mutlaka gerçekleştirecektir. Sizlere güveniyoruz, barışa, demokrasiye, özgürlüklere olan inancımız ile birlikte Newroz’un dünya halklarına kutlu olmasını diliyoruz. Mutlaka kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Bir kez daha hepinizin Newroz’unu yürekten kutluyorum. Newroz’u sevgili Leyla Güven’e armağan ediyorum.”
Güncelleme Tarihi: 22 Mart 2019, 13:57