Deutsche Welle Türkçe’den Kayhan Karaca’nın haberine göre AİHM, aralarında Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 12 HDP’li hakkındaki geçici tutukluluk karar ve koşullarının yasallığı ve bu koşulların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumu konusunda Türk hükümetine bir dizi soru yöneltti.
‘ANAYASA MAHKEMESİ NEDEN KARAR ALMIYOR?’
Mahkemenin yönelttiği sorular arasında, geçici tutukluluk kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne itiraz aşamasının, özellikle de Anayasa Mahkemesi’nin bu itiraza yanıt vermekte gecikmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun olup olmadığı da var.
HDP üyeleri adına AİHM’ye başvurular bu yıl mart ve nisan aylarında yapılmıştı. AİHM iç tüzüğünün 41’inci maddesi temelinde yapılan başvuruların Mahkeme tarafından “öncelikli dosya” olarak ele alınıp “ivedilikle incelenmesi” talebinde bulunulmuştu. AİHM bu talebe olumlu yanıt verdi.
BALUKEN İÇİN İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ
Başvuruda, hastalık nedeniyle tedavisi sürdüğü halde hakkında yakalama emri çıkarılan Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken için de bu kararı durdurmak amacıyla “ihtiyati tedbir” talebinde bulunulmuştu.
Milletvekili dokunulmazlıkları Mayıs 2016’da kaldırılan Demirtaş ve Yüksekdağ, Türk Anayasası’na göre “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “terör örgütü üyesi olmak”, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “örgüt adına suç işlemek” iddialarıyla 4 Kasım 2016 tarihinde gözaltına alınıp tutuklanmışlardı.
Demirtaş ve Yüksekdağ’ın avukatı Reyhan Yalçındağ, AİHM’e başvuru sırasında yaptığı açıklamada, müvekkillerinin, “iç hukuktaki düzenlemelere, AİHM içtihatlarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) serbest seçim hakkıyla ilgili 1 numaralı Ek Protokolüne rağmen tutuklu yargılanmalarına devam edildiği için AİHM’e başvurma kararı aldıklarını” söylemişti.
‘AYM’DEN KARAR BEKLEMENİN ANLAMI KALMADI’
Tutuklu eş başkanlar adına AİHM’e başvuruyu yapan grupta yer alan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, AYM’den karar beklenmesinin “anlamı kalmadığını” ifade etmiş ve “Türkiye’de yargı bağımsız değildir. Türkiye’de yargı büyük baskı altındadır. Artık oradan (AYM) tarafsız ve adil karar çıkması söz konusu değildir. O nedenle oradan herhangi bir karar beklemeden AİHM’nin milletvekillerimizle ilgili dosyaları incelemeye alması ve bir an önce karar vermesi gerekiyor” şeklinde konuşmuştu.
Türk hükümetinin bu yıl sonundan önce AİHM’ye savunmasını sunması bekleniyor.
Güncelleme Tarihi: 19 Temmuz 2017, 17:03