CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, partisinin düzenlediği toplantıya katılmak için Mardin’e gitti. Baykal’ı havalimanında yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk karşıladı. Türk, Baykal’a bütün programlarında eşlik etti. Baykal’ın katıldığı CHP toplantısında Türk de bir konuşma yaptı.
Toplantıda konuşan Deniz Baykal, TBMM’nin göstermelik hale geleceğini belirtti. Baykal, “Seçtiği adam istediğini yapacak. Ne yapacak? 700 katrilyonluk bütçeyi istediği gibi harcayacak. Nereye harcayacağına kendi karar verecek. İsterse memurları kadrodan çıkarıp sözleşmeli yapabilecek. Bu anayasa çıktığı zaman bu yetkiyi vereceksin. Meclis, göstermelik, müsamere meclisine dönüşüyor” dedi.
‘BARIŞA BARIŞÇIL YÖNTEMLERLE ULAŞABİLİRİZ’
Barışa ancak barışçıl yöntemlerle ulaşılabileceğini belirten Baykal, “Barışı gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. Bana bu güveni veren, siyasi hayatımın ilk günlerinden beri, bu coğrafyada yaşayan insanlarla kurduğum dostluklar, arkadaşlıklar en önemli dayanak noktası oldu benim için. Ben arkadaşlarımı, herkesi biliyorum” diye konuştu.
‘ŞERAFETTİN ELÇİ, TAHİR ELÇİ GİBİ İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR’
Geçmişte acılar yaşandığını belirten Baykal, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“O acıların kurbanı olmayacağız. O acıları yaşadığımız için intikama, kızgınlığa, savaş çığırtkanlığına yönelmeyeceğiz. Bu anlayışı en iyi temsil eden insanlardan biri de sayın Ahmet Türk’tür. Çünkü Ahmet Türk, yaşadığı acılardan nefret üretmeye yönelmemiştir. Tam tersine onların aşılması gerektiğini herkese anlatmaya çalışmıştır. Ben de bunu bildiğim için tutuklanmasının söz konusu olduğu anda bir an bile tereddüt etmedim, onun şiddet ve terör dayanaklı bir siyasetin içinde olmadığını yıllardır biliyorum. Buraya en son Şerafettin Bey için taziyeye geldim. O da şiddeti, terörü elinin tersiyle itmişti. Tahir Bey, baro başkanı öldüğü zaman, aynı şekilde, ona da taziyeye koştum geldim. Niçin? Çünkü, Onun da şiddeti, terörü uygun göremeyen. Ama onun kaçınılmaz olarak ortaya çıkmasından üzüntü duyan bir insan olduğunu biliyorum. Ve öyle her insana ihtiyacımız var, onlara sahip çıkmamız lazım.”
‘NE MUTLU Kİ AHMET TÜRK ARAMIZDA’
Ahmet Türk’ü 40 yıldır tanıdığını aktaran Baykal, “Sen, onu şiddetin,terörün piyonu haline getiremezsin. O takibatı gördüğüm de koştum geldim. Herkese anlatmaya çalıştım, ‘Yanlış yapıyorsunuz.’ Ben umut ediyordum ki devletimiz o yanlışa sürüklenmeyecektir, bir tutuklama kararı çıkmayacaktır. Mardin’in halkın oyuyla seçilmiş belediye başkanı barışın gerçekleşmesi için sorumluluk almaya devam edecektir. Şimdi öyle sanıyorum o kararı alanlar da yaptıkları yanlışı gördüler. Ne kadar mutlu ki Ahmet Türk aramızda” ifadelerini kullandı.
‘TEKÇİ, OTORİTER ANLAYIŞ FELAKETLERE YOL AÇTI’
Baykal konuşmasının ardından Ahmet Türk’ü kürsüye davet etti. Türk, “Halkları karşı karşıya getirmek isteyen siyasetler bugünkü sorunların büyümesine neden oldu” dedi.
Geçmişte, Türk ve Kürt komşuların birbirine çocukları emanet ettiğini söyleyen Türk, “Ama iktidar uğruna, halklarımızı karşı karşıya getiren tehlikeli bir süreç yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Yaşanan acıları unutmayacaklarını belirten Türk, “Ama bugün yeni bir süreçten geçiyoruz. Telafisi olamayan bir rejimin kapısını aralamaya çalıyorlar. Tekçi, otoriter anlayışın bölgemizden Ortadoğu’da nasıl felaketlere yol açtıklarını bilen insanlarız” ifadelerini kullandı.
Belediyelere kayyımlar atandığını ve genel başkanların tutuklandığını hatırlatan Türk, “Yapılan tahribatlar, vahşetler… Bunu gören her insan böyle bir sistemin gelişmesine izin vermeyecektir” dedi.
‘ARADAN 35 YIL GEÇTİ’
Mardin’deki toplantıdan sonra Deniz Baykal, Ahmet Türk’ü, Derik ilçesinin Atlı Köyü’ndeki “Kasrı Kanco” adlı evinde ziyaret etti.
35 yıl aradan sonra geldiği Kasrı Kanco’da kısa bir açıklama yapan Baykal şöyle dedi:
“12 Eylül’ün karanlık günlerinde Ahmet Türk ile bir araya gelmiştik. O dönemin şartları içinde memleketin duruşu ve gidişatıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmıştık. Türkiye’nin bir daha böyle olaylara sürüklenmemesi için hepimiz bir değerlendirme yapma ihtiyacı yapmayı hissediyorduk. Aradan 35 yıl geçti. Şimdi yine ülkemizin sıkıntılı bir döneminde bir aradayız. Bu işin böylesi duygusal boyutu da var. Türkiye artık yeni bir başlangıç yapmak zorunda.”
‘VİCDAN SAHİBİ HİÇBİR İNSAN ‘EVET’ DEMEZ’
Ahmet Türk ise, bugün bir demokrasi mücadelesi verdiklerini, mesele siyasi partilerin olayı olmadığını ifade ederek, “Bir vatandaş olarak, siyasetçi olarak bu referandumda ‘evet’ çıkmasını sancılı bir sürecin başlangıcı olarak görmek lazım. İnanıyorum ki vicdan sahibi, onur sahibi hiç bir insan, kendi geleceğini karartmaya yönelik ortaya konulan bu pakete evet demez” diye konuştu. / DHA
