In response to the prosecutors' questions you said, Zarrab said that Suleyman Aslan and Levent Balkan was gone (from Halkbank).
Zarrab agrees that he approached Ali Faut at Halkbank.
Fleming notes that Zarrab didn't approach Atilla.
İşte davada bugün yaşanan gelişmeler:
00.40: Duruşma bitti.
00.39: Fleming Zarrab’a, Türkiye’de cezaevinden çıktıktan sonra Halkbank’ın yeni genel müdürüne gittiğini ancak Atilla’ya başvurmadığını söyledi. Savunma avukatı bu yolla Atilla’nın yaptırımların delinmesinde kilit bir rolü olmadığı tezinin altını çizerken, Zarrab da Atilla’dan daha üst seviyedeki yetkililere gittiğini belirtti.
00.34: Fleming Zarrab’a, AHaber söyleşisini sordu. Savunma avukatı, iddiaları reddettiği bu söyleşinin Türkiye çapında yaygın olarak bilindiğini söyledi, Zarrab doğruladı.
Zarrab on that: "If I recall correctly, that interview happened prior to the decree."
00.31: Zarrab’a Türkiye’de nasıl tutuklandığı soruluyor.
Soru: Türkiye’de Aralık 2013’te tutuklandınız, doğru mu?
Yanıt: Evet efendim doğru.
Soru: Ve Türkiye’de birkaç ay cezaevinde kaldınız.
Yanıt: 76 gün kaldım efendim.
Not sleep for me. Filing. Rather early here.
23.30: Zarrab’a amcasıyla yaptığı Azerice bir telefon konuşması soruldu.
23.02: Cathy Fleming, müvekkili Atilla’nın yaptırımların delinmesinde kilit bir rol oynamadığı tezini vurgulamayı sürdürüyor. Fleming, Halkbank’ın eski genel müdürü Süleyman Aslan’ın bir gün Zarrab’ın yanındayken Atilla’yı arayıp “Bu işi yapacaksın” deyip demediğini sordu; Zarrab doğruladı.
A phone call is about to be played.
20.52: Duruşmaya öğle arası verildi.
‘ATİLLA’YA YALAN SÖYLEDİN’
20.50: Savunma avukatı, Zarrab’ın bir ses kaydında Atilla’ya yalan söylediğini ima etti. Savunma bu yılla, Atilla’nın savcılığın iddia ettiği gibi para aklama planının mimarı olmadığını, esasında alt düzeyde bir eleman olduğunu ortaya koymaya çalışıyor.
Zarrab da 10 Nisan 2013 tarihli konuşmada Atilla’ya hayali gıda ticareti konusunda yalan söylediğini kabul etti.
And another recording. Missed much of the cross-examination explaining what the last one was about, but I'll loop back to it later.
YİNE ‘ÇİKİNOVA’ SORULDU
20.28: Zarrab’a, savcılık sorgusunda da geçen ‘çikinova’ sözcüğü bir kez daha soruldu. Yanıtı şöyle oldu: “Çikinova, personelimle aramızda gerçek olmayan ticareti, gerçek malların kullanılmadığı ticareti anlatmak için kullandığımız sözcüktü.”
The recording has ended. Cross-ex continues.
‘RÜŞVET ALMAYA MEYİLLİ OLAN HERKESİN BİR FİYATI VARDIR’
20.17: Fleming Zarrab’a “Herkesin bir fiyatı vardır” sözlerini sordu. Zarrab, “Rüşvet almaya meyilli herkesin bir fiyatı vardır efendim” yanıtını verdi.
‘RÜŞVET ALMAZSA SAAT VER’
20.02: Reza Zarrab ile Türkiye’deki sağ kolu olarak bilinen Rüçhan Bayar arasında 1 Mart 2013 tarihinde yapılmış bir ses kaydı dinletildi.
Bayar kayıtta “3 şirketimiz daha henüz tamamlanmadı” diyor.
Fleming “Bunlar paravan şirket mi?” diye sorunca Zarrab “Evet efendim, kurmak üzere olduğumuz şirketlerdi” yanıtını verdi.
Bayar kayıtta, “Birisi para ya da rüşvet almazsa, onlara yine de bir saat vermelisin” diyor.
Adam Klasfeld, bir ‘Rolex’ saatten söz edildiğini yazdı.
Bayar: Three more companies of ours are still not complete.
Fleming: Are these front companies...?
Zarrab: Yes ma'am. These are front companies that we were about to establish.
Next recording. No hold music.
19.54: Yeni bir ses kaydı dinletildi. Gazeteci Klasfeld, Halkbank’taki para aklama döngüsüne kimin katılıp kimin katılmadığının anlaşılması için dinletilen kayıtta yeni bir şey göremediği notunu düştü.
Next recording.
HAYALİ ZEYTİNYAĞI TİCARETİNİN BELGESİ
19.22: Zarrab’ın ‘Hiç zeytinyağı ticareti yapmadım’ demesine rağmen 1 Haziran 2013’te düzenlenmiş 4.9 milyon TL’lik sahte zeytinyağı ticaretinin belgesi:
Shipping statement: Frozen chicken breast.
Zarrab, yesterday: "I never traded chicken, sir."
Part of the "food" scheme. pic.twitter.com/BQuRgSRnqJ
Another statement: This one for virgin olive oil.
Zarrab, yesterday: "No, sir, I never traded olive oil, either." pic.twitter.com/aIiyJQPr5O
HAYALİ TAVUK TİCARETİNİN BELGESİ
19.16: Duruşmaya ara verilmişken, Amerikalı gazeteci Adam Kladfeld dünkü oturum sonrası dava dosyasına kanıt olarak giren belgeleri paylaşıyor.
Aşağıda, 5 milyon TL’lik dondurulmuş tavuk göğsü ticaretine ilişkin bir makbuz var. Zarrab dün, gerçekte hiç tavuk ticareti yapmadığını söylemişti.
While we're on recess, I'm going to take a look at what evidence became public
Shipping statement: Frozen chicken breast.
Zarrab, yesterday: "I never traded chicken, sir."
Part of the "food" scheme. pic.twitter.com/BQuRgSRnqJ
EBRU GÜNDEŞ SORUSU
18.41: Zarrab’a eşi Ebru Gündeş soruldu.
Soru: Türkiye’de çok ünlü bir pop yıldızıyla evliydiniz, değil mi?
Yanıt: Bu doğru efendim.
Soru: İkiniz sık sık magazin sayfalarındaydınız?
Cevap: Evet öyleydik… Hakkımızda gazete ve dergilerde çok sayıda haber yayınlandı.
Zarrab, Ebru Gündeş ile kendisi hakkında çıkan haberlerin yüzde 99’unun yalan olduğunu savundu.
Q: You were married to a very famous pop star in Turkey, correct?
A: That is correct, ma'am.
Q: The two of you were very frequently in celebrity pages...?
A: We were on there... There were many bits of news that were published about us in the newspapers and magazines...
Fleming leads Zarrab to describe the trappings of his celebrity life. Picture of his family's home and yacht.
"These were pictures that were taken secretly by the media and they were published as such," Zarrab acknowledges
‘YASAL İŞLER DE YAPTI’
18.40: Fleming, Zarrab’ın İran’la işlemlerin dışında yasal işler de yaptığını söyledi, Zarrab buna onay verdi.
Fleming suggests recording shows Balkan has decision-making authority and clout.
Q: When he says “I’ll go ahead and give the approval then,” he’s not saying “I’ll go up the chain and give the approval,” is he?
A: Of course he’s not.
‘LEVENT BALKAN’IN ONAY YETKİSİ VARDI’
18.38: Fleming, Levent Balkan’ın Zarrab’ın işlemleri için onay yetkisine sahip olup olmadığını sordu.
Soru: ‘O zaman devam edip onay vereceğim’ derken, ‘Zincirin tepesine sorup onay vereceğim’ demiyor, değil mi?
Yanıt: Tabii ki hayır.
Recording ends. Reading English translation transcript.
‘ATİLLA İLE YÜZYÜZE GÖRÜŞMEDİK’
18.31: Fleming, Zarrab’ın, Halkbank’ın uluslararası işlemlerden sorumlu eski genel müdür yardımcısı Levent Balkan ile bir konuşmasını dinletti. Bu konuşmada Zarrab’ın telefon dinlemesine takılma korkusuyla “Yüzyüze konuşalım” dediğine dikkat çeken savunma avukatı, aynı uyarıyı Atilla’ya yapmadığını söyledi. Zarrab da böyle bir şeyi kendisinin de hatırlamadığını belirtti.
Zarrab böylece, davanın tek tutuklu sanığı olan Atilla’yla yüzyüze görüşmediğini söylemiş oldu.
‘ALT DÜZEY HALKBANK ÇALIŞANLARI NE YAPTIĞIMIZI BİLMEZDİ’
18.22: Savunma avukatı Fleming, Zarrab’ın ‘Mehtap’ isimli kadın bir Halkbank çalışanıyla konuşmasında yalan söylediğini belirtiyor. Zarrab onu yanlış yönlendirdiğini kabul ederek, “Alt düzeydekiler ne yaptığımızı hiçbir zaman bilmiyordu” dedi, “Telefonda zaten hiçbir zaman açıkça konuşmazdık” ifadelerini kullandı.
Mehtap isimli Halkbank çalışanının hiçbir şey bilmediğini, sadece yüksek düzeydeki personelin yaptıklarından haberdar olduğunu aktardı.
Fleming said that Zarrab lied to the female Halkbank employee on the phone about their business during the conversation.
Zarrab acknowledges that he misled her.
"The lower ranks never knew what we were doing," he says.
Zarrab also said as much on direct examination.
‘HALKBANK ÇALIŞANLARI BANA HEP SAYGILI DAVRANDI’
18.17: Fleming, dinletilen ses kayıtlarında Zarrab ile Halkbank çalışanlarının birbirlerine çok saygılı davrandığına dikkat çekiyor.
Soru: Çalışanlar size saygılı davrandı, değil mi?
Yanıt: Halkbank personeli, çalışanları bana her açıdan saygı gösterdi ve ben de onlara saygılı davrandım.
(Another defense recording plays.)
‘ATİLLA’NIN OFİSİNİN YERİNİ BİLMEM’
18.12: Fleming, müvekkili Atilla’nın yaptırımların delinmesinde kilit rol oynamadığını kanıtlama çabasını sürdürüyor.
Soru: Atilla’nın ofisine hiç gitmediniz, değil mi?
Yanıt: Bankada Atilla’nın ofisine gittiğimi hatırlamıyorum.
Zarrab, Atilla’nın ofisinin kaçıncı katta olduğunu bile bilmediğini söyledi.
Brief recording just played.
Zarrab says it was Suleyman Aslan and him. A phone conversation after a meeting at Halkbank with Aslan and Atilla.
‘İRAN LİDERLERİYLE HİÇ TANIŞMADIM’
17.42: Zarrab, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney veya eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’la hiç tanışmadığını söyledi. Batı karşıtlığıyla ve sertlik yanlısı tutumuyla tanınan muhafazakâr Ahmedinecad, yaptırımların Zarrab tarafından delindiği dönemde cumhurbaşkanıydı. Savcılık sorgusunun başında, Zarrab’ın Ahmedinecad’a yaptırımlara karşı ‘ekonomik cihad’ önerdiği bir mektup yayınlanmıştı.
Testimony turns to Zarrab's business. Fleming is introducing an email from Zarrab's employee at Royal. Employee's name sounds like "Umat."
17.35: Zarrab’a Royal Holding şirketinden bir e-posta soruluyor. E-posta, ‘Umat (muhtemelen Umut)’ isimli bir çalışanından gelmiş.
Fleming said Zarrab told people he was "shocked" Atilla's arrest.
“You told people you were shocked he was arrested at the time."
Zarrab says yes.
‘ATİLLA YAKALANINCA ŞAŞIRDIM’
17.29: Savunma avukatı Fleming Zarrab’a, “Atilla’nın tutuklanması üzerime insanlara şoke olduğunuzu söylediniz” dedi; Zarrab ‘evet’ yanıtını verdi.
Cross-examination begins with Zarrab's arrest in Miami.
17.20: Bugünkü duruşma başladı. Cathy Fleming Zarrab’ın Miami’de tutuklanmasını soruyor.
Güncelleme Tarihi: 07 Aralık 2017, 14:59
