Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Edirne 1. Olağan Kongresi bugün yapıldı.
Kongreye HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile PM üyeleri Ayşe Akıncı ile Arife Çınar katıldı. Kongrenin düzenlendiği salona, "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın", "Rojava Devrimi kadın devrimidir", "Yeni yaşam radikal demokrasidir, adalettir" yazılı pankartlar ile Kobane'de yaşamını yitiren Arin Mirkan, Paramaz Kızılbaş, Nergin Oramar ve Vahap Güven'in fotoğrafları asıldı.
ÖZGECAN ASLAN ANILDI
Kongre, Sanatçı Ferhat Tunç'un müzik dinletisi ile başladı. Tunç, "HDP halkların, inançların partisi olarak örgütlenerek geliyor. Bunu görüyorlar, bu nedenle rahatsız oluyorlar" dedi. Mersin'in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan adlı üniversite öğrencisinin tecavüz edildikten sonra yakılarak vahşice katledilmesine dikkat çeken Tunç, "İşte bu kadın cinayetlerinin son bulması için HDP büyümeli. Çünkü HDP kadın partisidir" diyerek, AKP'nin kadın karşıtı politikasına tepki gösterdi.
Kobane zaferini selamlayan Tunç, "Özgürlük Mahkumları'nı Arin Mirkanlar, Sibel Bulutlar ve Paramaz Kızılbaşlar, tüm Kobanê şehitleri için seslendirelim" dedi.
Dinletinin ardından "Biji berxwedana YPG" sloganları atıldı.
YÜKSEKDAĞ: EŞİTLİK OLMADAN KARDEŞLİK OLMAZ
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Edirne'de de yeniden daha güçlü başlamanın, bir ilki gerçekleştirmenin coşkusu ve heyecanı içindeyiz" diyerek konuşmasına başladı. Ağrı'da bugün yapılan kongreyi de hatırlatan Yüksekdag, "Sadece bir kongre gerçekleştirmiyoruz, partimiz o kadar kapsamlı bir çalışma içinde, bir ayağımız edirne'de, bir ayağımız Ağrı'da. HDP olarak Edirne'den Ağrı'ya yeni yaşamı örüyoruz. Edirne'de de yeni yaşamın mümkün olduğunu göstermek için bir araya geldik" dedi.
Halkların bir arada yaşayabilmesi için halkların eşitliğinin gerektiğine işaret eden Yüksekdağ, "AKP'ye sorarsanız, hepiniz kardeşizdir. Ama bu ülkede kardeşlik söylemi olduğu kadar kardeşlik hukuku olmamıştır. Kardeşliğin olabilmesi için, eşitliğin olması, eşitlik hukuku gerekir. Bu yoksa, hamasetten, kandırmacadan başka bir şey değildir. Biz Türkiye'de eşitlik temelinde bir kardeşliği inşa edeceğimizi çok iyi biliyoruz" diye konuştu.
'HDP TÜRKİYE'NİN DEĞİŞİM GÜCÜ'
Yüksekdağ, "Bizi bir bölgeye, bir halka, bir siyasi mecraya hapsetmeye calıştılar. Biz ise tüm Türkiye'nin, tüm halkların partisi olduğumuzu ifade ettik. Bugün Ağrı'dan Edirne'ye kadar HDP'nin gücü büyüyor ve yayılıyorsa, yeni yaşam çağrısı yükseliyorsa bu haklı bir davanın ürünüdür, sonucudur. Türkiye halkları bugün kendisine dayatılan alternatiflerin çok daha ötesine gözünü dikti. HDP, Türkiye halklarının yeni değişim adresidir. Türkiye'nin yeni değişim gücüdür" mesajını verdi.
Toplumun AKP ve CHP'ye mahkum olmadığını belirten Yüksekdağ, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bugün AKP iktidarını böyle zalim ve zorba iktidar haline getiren de, basiretsiz, içerik olarak AKP'den farkı olmayan muhalefettir. HDP bugün sadece iktitara karşı mücadele yürütmüyor, iktidar karşısındaki basiretsiz muhalefet ile de mücadele ediyor. HDP bu statükoyu aşacak, bu statükoyu iktidarı ile muhalefeti ile aşacak. Çünkü bu statükonun karşısında serhildanlar ve isyanlar var, halklarımızın gücü var. Muhalefet partileri de halkın bu değişim gücünü anlayacak durumda değil. Bu değişim ihtiyacına ancak halkın bağrında var olan HDP karşılık verebilir. Türkiye'nin bütün temel sorunlarını çözüm geliştirecek bir programla yürüyoruz.
Bizim programımızda Türkiye'yi saraylardan yönetmek yok, halkımızla birlikte yerelden yönetmek var. Saray'dakinin zulmü ile itaat etme kültürünü yaratarak siyaset yapmak yoktur. Söz ve hareket özgürlüğünün yolunun açılması vardır. Bizim programmızda bir avuç sermaye sahibinin ülkenin bütün zenginliklerine el koyması yoktur, paraları ayakkabı kutularında istiflemesi yoktur. Memleketin bütün zenginlik ve kaynaklarının halklar, emekçiler eşitle paylaşılması vardır. 2015 genel seçimlerinde yeni başkanlık ve sultanlık değerlerini hayata geçirmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. 2015 genel seçimlerinde onların saltanat ilan etmesine asla ve asla izin vermeyeceğiz. Tekçi, merkeziyetçi ve faşizan bir anlayışın alıp başını gitmesinin önündeki en güçlü barikat HDP olmuştur, yine olacaktır. Bizi aşmadan geçemeyecekler. Çok net ifade ediyorum, bizi aşamayacaklar."
'AKP'NİN ZAMAN KAZANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ'
Yüksekdağ, seçim barajı tartışmalarına da değinerek, "Yatıp kalkıp HDP'yi baraj altında kalmasını hayal ediyorlar. Ancak bu hayallari gerçekleşmeyecek. HDP barajın kıyısında köşesinde değil barajın çok üstünde olan bir başarı elde edecek. O barajı ortadan kaldırmayı başaran da biz olacağız. AKP 13 yıllık iktidarı boyunca halklarımızın özlemlerini kullandı. Darbe ile hesaplaşacağını, darbe anayasasını kaldıracağını vaat etti. Ancak Erdoğan bugün kendi anayasasısını yapmak istiyor. Biz bu gerici faşist yeniden yapalandırmaya asla izin vermeyeceğiz. (...) Onların yanlış hesapları 2015 seçimlerinden dönecek. 8 Haziran'da yeni bir geleceğin inşasına başlayacağız. AKP eski Türkiye'nin enkazı ile başbaşa kalacak. Onlar eski Türkiye'nin bir parçası olabilirler. 2015 secimlerinde iki Türkiye karşımızda duracak; eski Türkiye'nin enkazı, yeni yaşamın filizlenen görüntüsü, yani HDP" diye kaydetti.
Çözüm sürecinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı ile başladığını hatırlatan Yüksekdağ, "Bu süreç Erdoğan'ın yüzu suyu hürmetine başlatılmadı. Bugün Edirne'ye asker cenazeleri gelmesin, Edirne halkının yüreği yanmasın, diye başladı. İki yıl boyunca Kürt halkı sözüne bağlı kaldı. Edirne halkının yüreği yanmadı, evlatlarının cenazesi gelmedi. Ama AKP hükümeti sözünü tutmadı. Kürt halkının evine evlatlarının cenazeleri gelmeye devam etti. Batıda bir sükunet oluşturulurken, memleketin diğer tarafında savaş kazanı kaynatıldı. 12 yaşındaki evlatlarımızı katledildi" tepkisinde bulundu.
Çözüm ve barışta ısrarlı olduklarının altını çizen Yüksekdağ, 'ancak AKP'nin bu süreçte kararlı davranmak için bir zamanı kalmadığını, adım atmayarak zamandan ve yaşamdan harcadığını' dile getirdi. Yüksekdağ, "Ancak halkın hiç zamanı yoktur. Artık zaman harcanmasına izin vermeyeçeğiz. AKP hükümeti de artık gerçek sorumluluğunu hatırlamalı ve bu sorumluluğun gereklerini yerine getirmeli. Ancak çözüm ve barış yasayarı yapmaları gerekirken, faşizm yasaları yapıyorlar. 'İç Güvenlik Paketi' altında karşımıza bir savaş paketi çıkardılar" diye ekledi.
'ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ'
Eğitim boykotuna dönük saldırıların da hükümetin 'İç Güvenlik Paketi' ile ilgili olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, "AKP artık faşizmle yönetebileceğini düşünüyor. Bu faşizm anlayışına ve uygulamasına asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bu 'güvenlik paketi'nin geçmesine asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar tüm iktidarlar o getirdikleri paketle birlikte gittiler. AKP hükümetini de böyle bir yolculuk bekliyor" dedi.
KADIN CİNAYETLERİ
Yüksekdağ, artan kadın cinayetlerine de tepki göstererek, "Saraylarını korumak için güvenlik yasaları çıkartan siyasi iktidar, bir kadın kırımı yaşanırken bu katliamı durduran caydırıcı yasalar çıkarmak ve bunları uygulamamak için de ayak diretiyor. Çünkü bu siyasi iktidar için kadınların güvenliği bir sorun oluşturmuyor. Onların derdi saraylarının güvenliği. Özellikle kadınların yaşamının, özgürlüğünün güvencesi olacaktır. HDP bir kadın partisi olarak kadınların özgürlüğünün ve yaşamın tek güvencesidir" ifadelerini kullandı.
Yunanistan'daki Syriza'nın zaferini de hatırlatan Yüksekdağ, sözlerini şöyle noktaladı: "Syriza'nın kazandığı başarı, Edirne'nin de yolunu açacak. Aranızdaki sınır halklarımız için anlamsız bir sınırdır. Edirne'yi Atina'dan ayıran sınır devletlerin sınırıdır, halkların sınırı değildir. Biz biraz ötemizde kazanılan zaferi aynı zamanda Edirne halkının zaferi olarak da görüyoruz. Zaferler kuşağının tam ortasındayız. Doğuda Kobanê ile kazandığımız zafer, batıda Syriza ile kazandığımız zafer. Daha güçlü bir zaferi kazanmak için yola çıktık" dedi.
Yüksekdağ'ın konuşmasının ardından kongre konukların konuşmasıyla devam etti.
HDP Edirne Eş Başkanlığına Selahattin Karatoprak ve Melahat Çelik aday oldu.
Güncelleme Tarihi: 15 Şubat 2015, 09:41