DAİŞ çetelerinin Rojava devrimine yönelik saldırılarının bu yıl boyunca durmadığını kaydeden Mazlum, çetelerin ilk ve en kapsamlı saldırıları Kobanê'de gerçekleştirdiğini hatırlattı. Mazlum, “Ancak Kobanê yıl boyunca ve en son Eylül ayında başlayan DAİŞ saldırılarına karşı Önder Apo felsefesi ve feda ruhu ile karşılık verdi. Kobanê DAİŞ için sonun başlangıcı oldu” diye konuştu.
YPG Kobanê komutanı Cemil Mazlum, Kobanê başta olmak üzere Rojava'da 2014 yılı boyunca DAİŞ saldırılarına karşı gelişen direnişi, sonuçlarını ve 2015 yılına ilişkin beklentilerini ANF'ye değerlendirdi.
‘ROJAVA DEVRİMİ HALKLARIN ÖNÜNÜ AÇTI’
“YPG/YPJ'nin 2014 yılı içerisindeki mücadelesini değerlendirmeden önce bu mücadele yılında emeği geçen halkımızı, selamlıyor şehitlerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz” diyen YPG Kobanê komutanlarından Cemil Mazlum, “2014 yılının Kürdistan ve Ortadoğu halkları için önemi büyüktü. Ortadoğu'da başlayan değişim dönüşüm dalgasını devrimci ve halkların demokratik geleceğini sağlayacak bir mücadeleye dönüştürmek için Kürt halkı olarak önceden hazırlıklarımız vardı. 2011 ile birlikte başlayan ve ‘Arap baharı’ olarak adlandırılan sürece Kürt halkı da aktif bir biçimde katıldı ve hazırlıklarını bu temelde yaptı” dedi.
Bu mücadele içerisinde Rojava devrimi ile Kürt halkının Suriye ve Ortadoğu halklarının demokratik geleceğinin önünün açtığını hatırlatan Mazlum, Rojava devrimi ile Ortadoğu halklarının kurtuluşunu sağlayacak projeyi hayata geçiren tek halkın Kürtler olduğu gerçeğinin altını çizdi.
‘2014’TE ROJAVA DEVRİMİNE YOĞUN SALDIRILAR OLDU’
Rojava devriminin 2014 yılına doğru artık sistemin oturtmuş olarak girmesi ile birlikte egemen ve gerici güçlerin bu sistemin Ortadoğu halkları içinde bir model olacağını gördüklerini kaydeden Mazlum, sözlerine şöyle devam etti: “Devrimimize yönelik saldırılarını yoğunlaştırdılar. Diyebiliriz ki 2014 yılı Rojava devrimine yönelik saldırıların çok yoğun olduğu bir yıl oldu. Kürt halkı devrime yönelik saldırıları önceden hesaplayarak hazırlıklarını bu temelde yaptı. Öz savunma pozisyonunu geliştirdi. YPG/YPJ ile devrimin ve halkın savunma birliklerini kurdu. Bizim hedefimiz devrimi ve ulusal değerlerimizi korumaktı.”
'BU YIL İLK SALDIRILAR KOBANÊ'DE BAŞLADI'
“Devrime yönelik saldırıların durmaması oluşturduğumuz savunma birliklerinin ne kadar yaşamsal bir ihtiyaç olduğunu gösterdi” şeklinde konuşan YPG komutanı Cemil Mazlum, “Saldırılar 2014 yılı ile birlikte yoğunlaştı. İlk saldırılar da bu yılın başında Kobanê'de başladı. DAİŞ çetesi ilk olarak kendisi dışındaki İslamcı gruplar ve ÖSO'yu (Özgür Suriye Ordusu) Deyr Ez Zor'dan Cerablus'a kadar olan bölgede tasfiye etti ve Şubat ayı ile birlikte Kobanê'ye saldırmaya başladı” dedi.
‘MEŞRU SAVUNMA İLE KARŞILIK VERDİK’
DAİŞ çetelerinin Kürt halkının kazanımlarına yönelik saldırılar içerisine gireceğini bildiklerini ifade eden Mazlum, DAİŞ çetelerinin zihniyeti, fikri yapısı itibariyle halkların demokratik geleceği olan devrimlerine saldırmasının en ihtimal dahilinde olan bir durum olarak kendilerince değerlendirildiğine vurgu yaptı. Bu saldırı beklentilerine karşılık felsefi olarak hiçbir zaman saldırı anlayışı içerisinde olmadıklarının altını çizen Mazlum, her zaman olası saldırılara karşı meşru savunma çizgisi temelinde hareket etmeye çalıştıklarını ekledi.
‘SALDIRILAR ŞUBAT AYINDA BAŞLADI’
DAİŞ çetelerinin ilk saldırılarını Kobanê'de 2014 Şubat ayında başlattığını hatırlatan YPG komutanı Cemil Mazlum, şunları kaydetti: “Daha sonra Mart ayı sonları ile birlikte saldırılarını yoğunlaştırmaya başladı. Bu süreçte yaşanan çatışmalarda ağır kayıplar veren DAİŞ çeteleri Kürt halkı ve YPG/YPJ'nin gücünü gördü. Felsefemiz ve özgürlük inancımız temelinde geliştirdiğimiz direniş karşısında DAİŞ çeteleri Kobanê'ye sıradan bir saldırı düzeyi ile sonuç alamayacağını hesapladı ve geri çekilerek başka bölgelere yönelik saldırılar gerçekleştirdi. Tabii bu saldırıların Kobanê ve Rojava devrimine yönelik daha büyük saldırıların zeminini yaratmak temelinde de değerlendirildiğini Temmuz ayı ile birlikte gelişen kapsamlı saldırı ile anladık.”
‘KOBANÊ'NİN KOLAY OLMADIĞINI ANLAYAN ÇETELER TEMMUZ'DA KAPSAMLI SALDIRDI’
Temmuz ayı boyunca DAİŞ çetelerinin Kobanê'nin üç cephesinde Musul başta olmak üzere bir çok bölgeden getirdikleri ağır silahlar eşliğinde saldırlar gerçekleştirdiğini aktaran Cemil Mazlum, “Özellikle Musul işgali ile DAİŞ çeteleri açısından ortaya çıkan silah ve maddi imkanlar temelinde yapılan bu saldırı yıl içerisinde ki en kapsamlı ilk saldırıydı. Temmuz ayı sonuna doğru DAİŞ çeteleri Kobanê'nin üç cephesinde birden geri püskürtüldü ve Kobanê Şehitleri İntikam Hamlesi ile çetelere ağır darbeler indirildi. DAİŞ çeteleri bu yenilginin ardından bu defa Ağustos ayında Şengal'e saldırdı ve orada katliam yaptı. Şengal saldırısı ile birlikte DAİŞ çeteleri Suriye'de rejime ait birçok stratejik noktayı hemen hemen hiçbir direniş ile karşılaşmadan ele geçirdi” diye konuştu.
‘15 EYLÜL İLE BİRLİKTE EN BÜYÜK SALDIRI BAŞLADI’
DAİŞ çetelerinin ele geçirdiği rejime ait önemli askeri noktalar arasında Tabqa askeri hava alanı, 21 ve 91. alay, 7. tabur gibi önemli askeri noktaların bulunduğuna dikkat çeken Mazlum, adeta bir orduya yetecek kadar ağır silah, tank ve cephanenin bu askeri noktalarda DAİŞ çetelerinin eline geçtiğini söyledi. DAİŞ çetelerinin bu silahları Kobanê çevresine yığdığını aktaran Mazlum, böylece Eylül 15 ile birlikte bu güne kadar Rojava kantonlarına yönelik en kapsamlı ve ağır çete saldırısının Kobanê'de gerçekleştirilmeye başlandığını ifade etti.
‘KOBANÊ'DEN ÖNCE BİRÇOK NOKTADA ÇETELER PÜSKÜRTÜLDÜ’
DAİŞ çetelerinin Kobanê'den önce yıl içerisinde Cizîrê kantonu, Hesekê ve Cezaa'da saldırılar gerçekleştirdiğini söyleyen Cemil Mazlum, “Buralarda DAİŞ çeteleri istediği sonucu alamadı ve boşa çıkartıldı. Bu bölgelerde yaşadığı başarısızlıklar üzerine DAİŞ çeteleri Rojava'da en zayıf halka olarak gördüğü, 19 Temmuz devriminin, demokratik konfederal sistemin başlangıç noktası olan ve Cizîr ile Afrîn kantonları arasında bağlantı noktasını ifade eden Kobanê'ye bir kez daha yöneldi. Kobanê'nin düşürülmesi ile Kürt halkı ve Ortadoğu halklarının demokratik geleceği ve sisteminin ortadan kaldırılması hedefleniyordu” dedi.
‘EYLÜL SALDIRISINDAN ÖNCE ARAP TEMSİLCİLERİ İLE İTTİFAK’
DAİŞ çetelerinin Eylül saldırısı başlamadan evvel DAİŞ çetelerine yönelik yaptıkları tahlil ve değerlendirmelerin her geçen gün doğrulanması ile birlikte Suriye'deki özellikle ÖSO gruplarının Cizîrê kantonu ve Kobanê'de YPG ile ittifaklar gerçekleştirdiğini hatırlatan Mazlum, “Kobanê'de Eylül ayı başında Burkan El Fırat ismi ile YPG ve bazı ÖSO bileşenleri arasında ittifak gerçekleştirildi. Bu ittifaklar da bu yıl içerisinde askeri öneminin dışında Arap halkının temsilcileri ile halkların ortak mücadelesi temelinde sağlanan önemli bir gelişmeydi” diye devam etti.
‘DAİŞ KOBANÊ'DE YENİLDİ’
Kobanê'de artık 107 günü geride bırakan son büyük saldırı ve öncesinde yıl içerisinde gelişen saldırıları değerlendirdiklerinde Kobanê'de YPG/YPJ güçlerinin DAİŞ karşısında kesin bir başarısından söz edebileceklerini belirten YPG komutanı Mazlum, DAİŞ çetelerinin tüm teknik imkanları, silah gücü ve sayısal üstünlüğüne rağmen Kobanê'ye yönelik son büyük saldırısında da şu ana kadar büyük darbe aldığını ve yenildiğini vurguladı. DAİŞ çetelerinin son dönemde yaşadığı bu yenilgi karşısında dünyanın birçok noktasından getirdikleri paralı çeteler ile Kobanê'de sonuç almaya çalıştığına dikkat çeken Mazlum, ancak şu ana kadar getirdikleri tüm çetelerin burada imha edildiğini de sözlerine ekledi.
‘BÜYÜK BİR KAHRAMANLIK SERGİLENDİ’
DAİŞ çetelerine karşı bu yıl ve son 107 gün içerisinde büyük bir kahramanlık sergilendiğini aktaran Mazlum, devamında şunları kaydetti: “Tanklara, toplara karşı kalaşnikof ve el bombaları ile bir savaş yürütüldü. Herkes Kobanê düşecek dedi, kimse aksini düşünmedi ama YPG/YPJ savaşçıları bir an olsun böyle bir duygu ve düşünce içerisinde yer almadı. Bir an olsun zafer ve başarı inancını yitirmedi, özgürlüğü için gerekirse canını vermekten geri durmadı.”
‘SALDIRILARA KARŞI ÖNDER APO FELSEFESİ VE FEDAİ RUH İLE DURDUK’
İmkanlarının çok sınırlı olmasına rağmen DAİŞ çetelerinin üstün teknik, silah ve sayısal üstünlüğüne karşı direndiklerini ifade eden YPG Kobanê Komutanı Mazlum, “Bu büyük çaptaki saldırılara karşı önder Apo felsefesi, fedai ruh, irade ve örgütlülüğümüz ile durduk. Bir de düşmanımızı doğru tahlil ettik ve neler yapabileceğini öngördük. Bu temel de gelişen her türlü saldırı düzeyi ve düşmanın tüm vahşetine karşı hazırlıklı olduk. DAİŞ çetelerine karşı kesin bir moral ve cesaret üstünlüğü ile mücadele ettik. DAİŞ çeteleri bu savaşta teknik, silah ve sayısal olarak bizden çok üstündü. Ancak inanç, motivasyon ve YPG/YPJ savaşçılarının destansı bağlılık ve cesareti DAİŞ çetelerine karşı en büyük avantajımızdı. Aslında Kobanê, yoğun teknik ile özgürlüğüne bağlı insanların savaşına sahne oldu ve bu savaşı şu ana kadar özgürlüğü için direnenler kazandı” şeklinde ifade etti.
‘DİRENİŞ SADECE ASKERİ ALANDA YÜRÜTÜLMEDİ’
Kobanê'de son saldırıya karşı direnişin tüm alanlarda olduğunu da sözlerine ekleyen Mazlum, “Kentten ayrılmak zorunda kalanlar dışında önemli sivilin de Kobanê'de kalarak bu direnişin önemli bir parçası oldu” dedi. Kobanê'de DAİŞ çetelerine karşı ideolojik ve felsefik olarak donatılmış bir savaşçı yapısı ile birlikte halkında önemli bir mücadele yürüttüğünü dile getirdi.
‘DAİŞ'İN KORKU İMPARATORLUĞU KOBANÊ'DE YIKILDI’
Kobanê direnişinin ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan birinin de DAİŞ çetelerinin yarattığı korku imparatorluğunun yıkılması olduğunu söyleyen Mazlum şunları dikkat çekti: “Saldırdığı bölgelere önce korku salan DAİŞ çeteleri bu en etkili yönteminden Kobanê'de bir fayda göremedi. Tam tersine DAİŞ çetelerinin YPG/YPJ savaşçıları karşısında korktuğunu ve bu vahşi yönteminin YPG/YPJ savaşçılarının sarsılmaz iradesine karşısında tuzla buz olduğunu belirtmek gerekiyor. Kobanê'de açığa çıkan bu gerçek ile artık DAİŞ çetelerinin saldırıları karşısında durmayan tüm güçlerde bir kendine güven ve inanç gelişti. DAİŞ çetelerinin korku efsanesi Kobanê'de son buldu. Artık DAİŞ çeteleri gelip Kobanê'de savaşmak istemiyor. DAİŞ çeteleri için Kobanê bir korku kaynağına dönüştü. Kobanê'de DAİŞ çeteleri moral olarak dağılmış bir vaziyette şu anda.”
‘TARİHSEL BAŞARI SAĞLANDI’
Kobanê'nin bu yıl içerisinde bunca kuşatma ve gelişen tüm saldırılara rağmen halen ayakta olmasın tarihsel başarı olarak değerlendiren Mazlum, DAİŞ çeteleri Kobanê'de karşılaştığı direniş ile Suriye genelinde bir gerileme ve dağılma içerisinde. Rojava devrimi ve özgürlüğüne bağlı bir halk olan Kürt halkına saldırmak DAİŞ çetelerinin sonunun başlangıcı oldu. DAİŞ çeteleri Rojava ve son olarak Kobanê özelinde YPG karşısında büyük bir yenilgi yaşadı” dedi.
‘YENİ YILA ZAFER ADIMLARI İLE GİRİYORUZ’
Rojava’da 2014 yılının son üç ayında Kobanê'de çok şiddetli bir savaş biçiminde gelişen DAİŞ saldırıları karşısında bugün gelinen aşamada YPG'nin artık adım adım zafere gittiğini kaydeden YPG Kobanê komutanı Mazlum, yeni yıla ilişkin şu değerlendirme de bulundu: “Denilebilir ki yeni yılda artık DAİŞ'in yenilgisini ve YPG güçlerinin zaferini ilan edeceğiz. Yeni yıla büyük bir moral ve coşku ile giriyoruz. Büyük bir başarı ve kazanımlarla giriyoruz. 2015 yılı bizim açımızdan Rojava devriminde büyük başarılar elde edeceğimiz bir yıl olacaktır. Önder Apo'nun bir tespitini hatırlatmak istiyorum. Önder Apo ‘2015 yılının Kürt halk devriminin başarı ve zafer yılı olacaktır’ diyordu. Biz de tüm halkımıza bu yılın başarı ve zafer yılı olacağını sözünü veriyoruz. Başta Kobanê olmak üzere askeri, siyasi ve toplumsal alanda büyük başarı ve zaferler bizleri bekliyor.”
Güncelleme Tarihi: 31 Aralık 2014, 09:01