Hani memleket sinirleri bu denli gergin olmasa, suyun kıymeti yeterince bilinse Van, bu doğal güzellikleriyle sadece turizm ile kalkınacak bir şehir.
Ama birçok “cennet misali yer” gibi Van’ın kıymetinin yeterince bilindiğini söylemek mümkün değil maalesef. Van hakkında konuşurken Çevre Derneği (ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık, güzelim Muradiye Şelalesi’nin nasıl bir tehlike atlattığını da anlattı. Kalçık, önceki belediye başkanının şelalenin civarına bir köprü yaptırmak istediğini belirterek, bu projenin Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından onaylanmadığını buruk bir sevinçle ifade ediyor. “Çünkü” diyor Kalçık, “DSİ köprüye izin vermedi, bu alkışlanacak bir tutum. Ama öte yandan HES projelerini onayladı DSİ. Suyu, çevreyi ve burada yaşayan insanları hiç dikkate almadan.”
Muradiye Şelalesi’nde karşıya geçmek için bir asma köprü var. Yükseklik korkusuna rağmen o durmadan sallanan köprüden geçmişliğim var. O köprünün yerine inşa edilecek beton bir köprünün sadece şelalenin görüntüsünü kirletmeyecekti elbette. Kalçık da buna dikkat çekiyor. “Her türlü betonarme yapı Murat suyunu katletmek anlamına gelir.”
Ali Kalçık 2005 yılından bu yana Van’da çevre sorunlarıyla ilgileniyor. Van Gölü ve çevresi için duyarlılık yaratmaya çalışıyor. Son günlerde kendisini en çok üzen konu, Van Gölü etrafına örülen duvarlar. Kalçık, yetkililerin hangi gerekçeyle Van Gölü etrafına duvar örüldüğü konusunda, bütün girişimlerine rağmen bilgi alamadıklarını söylüyor.
‘UTANÇ DUVARI’
Kalçık, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Van’ın Edremit ilçesinde, Karayolları 11’inci Bölge Müdürlüğü bürokratları için yapılan yeni hizmet binası ve lojmanlara ulaşım sağlamak amacıyla Van Gölü kenarına köprülü kavşak yapıldı. Kavşak nedeniyle gölün içine 60 metre dolgu yapılırken, göl kıyısı boyunca yaklaşık 400 metre uzunluğunda, 3 metre yüksekliğinde duvar örüldü.”
Bunun kabul edilemez olduğunu dile getiren Kalçık, kıyı kanununa aykırı olan bu duvar için yurttaşların mahkemeye baş vurduğunu da belirterek şöyle devam etti:
“Bölgede yaşayan yurttaşlar kavşak ve beton duvar yapımının durdurulması için dava açtı. Van 3. İdare Mahkemesi’ne açılan dava sonucunda mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak Karayolları, mahkemenin yürütme kararına rağmen söz konusu çalışmayı sürdürüyor. Bunu nasıl bir cesaretle, kimin gücüyle yapıyor bilmiyoruz.”
Kalçık, Van Gölü’nü ve Edremit ilçesini bitirmeye yönelik benzer çalışmaların, “Utanç duvarlarının” durdurulması için herkesin harekete geçmesi gerektiğini söylüyor.
CANLILARA VAHŞET UYGULANIYOR
Göl kıyısında yapılan kavşak ve duvar inşaatının durdurulmasın için açılan davaya müdahil olduğunu belirten Ali Kalçık, 1972 yılında Rio’da yapılan kıyı kanunu ile kıyıların uluslararası anlaşma gereği koruma altına alındığını hatırlattı ve şöyle devam etti:
“Bu anlaşmayla savaş hâli hariç, kıyılara kesinlikle tel örülemez, duvar çekilemez ve moloz bırakılamaz. 3621 sayılı yasada böyle diyor. Bu yapı ile canlılara vahşet uyguluyorlar. Duvar örülen yerde sazlıklar ve bataklıklar doldurulmuş durumda. Bu sazlıklar ve bataklıklar canlıların üreme alanlarıdır. Yapılan doğa katliamıdır.”
19 DERENİN SUYU GÖLE AKIYOR
Ali Kalçık, “19 derenin suyu göle akıyor. Bunlarda 3’ü Van merkezden geçiyor. Van merkezden geçip göle akan suya ‘su’ demek mümkün değil. İlçelerin, köylerin bütün atıklarını toplayıp göle taşıyor dereler. Bu dereler hakkıyla bir arıtmadan geçmediği için gölü kirletiyor” dedi.
Kalçık, Van Gölü kadar gölde yaşayan İnci Kefali balığından da söz ediyor. Kalçık, “15 Nisan-15 Temmuz tarihleri, bizim ‘Uçan Balık’ dediğimiz İnci Kefali’nin üreme tarihidir.bu tarihte bile çevreye ve balığa özen gösterilmiyor. Binlerce balığın öldüğünü gördük. Göle ve çevreye bu saygısız tutum devam ederse ne göl kalacak ne de balık” dedi.
PİKNİK ALANLARI DA BİTİYOR
Sahil bandı hakkında da konuşan Ali Kalçık, şunları aktardı: “Sahil bandı için bazı iş yerlerini yıktılar. Bu iş yerleri kanunsuzdu ama nasıl bir işleyiş vardıysa Maliye’ye ödeme yapıyorlardı. Bunları yıktılar; ama jandarmanın, Karayolları’nın, polisin ve diğer resmi kurumların tesisler var. Bu tesislerin evsel atıkları göle akıyor ve gölü kirletiyor. Vali’nin evi de orada. Eğer çevreyi düşünüyorsa, Bürokrasinin Van Gölü çevresini boşaltması gerekiyor.”
Ali Kalçık, duvar ve sahil bandının çevre kirliliğinin yanı sıra Vanlıların piknik alanının da yok edilmeye çalışıldığına dikkat çekti. Kalçık, “Sonuna kadar mücadele edeceğiz, ancak herkesin Van Gölü için duyarlılık göstermesi gerektiğini kaydetti. / DUVAR