Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; Türkiye toplam nüfusu 2016 yılı sonu itibariyle 79 milyon 814 bin 871 iken çocuk nüfus 22 milyon 891 bin 140 oldu. Birleşmiş Milletler tanımına göre; 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1935 yılında toplam nüfusun yüzde 45’i bu tanım kapsamında çocuk sayılırken 2008 yılında toplam nüfusun yüzde 31.5’i, 2016 yılında ise toplam nüfusun yüzde 28.7’si çocuk olarak tanımlandı.
EN ÇOK ÇOCUK ORANI NİJER’DE
Dünya nüfusunun 2016 yılında yüzde 30.3’ünü çocuk nüfus oluşturdu. En yüksek çocuk nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla; yüzde 56 ile Nijer, yüzde 55.3 ile Uganda ve yüzde 54 ile Mali oldu. Türkiye 167 ülke arasında yüzde 28.7 ile en fazla çocuk nüfus oranına sahip 96. ülke.
ADNKS sonuçlarına göre; 2016 yılında çocuk nüfusun toplam il nüfusu içindeki oranı illere göre incelendiğinde, en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, yüzde 47 ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini yüzde 46.8 ile Şırnak ve yüzde 44.5 ile Ağrı izledi.
Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu iller ise yüzde 17.6 ile Tunceli, yüzde 18.8 ile Edirne ve yüzde 19.2 ile Kırklareli.
2 BEBEKTEN 1’İ SEZERYAN
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2002 yılında yüzde 21 olan sezaryen doğum oranı 2014 yılında yüzde 51’e, 2015 yılında ise yüzde 53’e yükseldi.
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre; 2015 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge yüzde 64 ile TR6 Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), en düşük oranda görüldüğü bölge ise yüzde 33 ile TRA Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) oldu.
YUSUF, MEHMET, ZEYNEP, ELİF
ADNKS, 2016 yılı sonuçlarına göre; yeni doğan bebeklere konulan en popüler erkek isimleri, Yusuf, Eymen ve Ömer, en popüler kız isimleri ise Zeynep, Elif ve Hiranur oldu. Son 17 yılda doğan çocuklara verilen en popüler erkek isimlerinin Yusuf, Mehmet ve Mustafa, en popüler kız isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Merve olduğu görüldü.
OKULLAŞMA ORANI ARTTI
Öğretim yılı ve eğitim seviyesine göre net okullaşma oranı, ortaöğretimde bir önceki yıla göre artış gösterdi. Ortaöğretim seviyesinde net okullaşma oranı 2015 -2016 öğretim yılında yüzde 79.8 iken 2016 – 2017 öğretim yılında yüzde 82.5 oldu. Net okullaşma oranı cinsiyet açısından karşılaştırıldığında, cinsiyetler arasında önemli bir farklılığın olmadığı görüldü.
Ortaöğretim seviyesindeki kız çocuklarının net okullaşma oranının 2016-2017 öğretim yılında en yüksek olduğu il, yüzde 100 ile Rize oldu. Bu ili yüzde 98.2 ile Isparta ve yüzde 97.7 ile Artvin izledi. Net okullaşma oranının en düşük olduğu il ise yüzde 46.7 ile Muş oldu. Bu ili yüzde 50.9 ile Ağrı ve yüzde 53.2 ile Bitlis izledi.
17 MİLYON 319 BİN ÖĞRENCİ
Milli eğitim istatistikleri 2016 -2017 öğretim yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde örgün eğitime 17 milyon 319 bin 433 öğrenci devam ediyor. Bu öğrencilerin yüzde 51.7’sinin erkek, yüzde 48.3’ünün ise kız öğrencilerden oluşuyor.
Özel eğitim gerektiren bireylere (işitme, görme, ortopedik ve hafif düzeyde zihinsel engelli) hizmet veren, özel olarak yetiştirilmiş personelin bulunduğu, geliştirilmiş eğitim programlarının uygulandığı özel öğretim kurumlarında örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı ise 306 bin 205 oldu. Özel eğitim alan öğrenciler örgün eğitimdeki öğrencilerin yüzde 1.8’ini oluşturdu. Özel örgün eğitime devam eden öğrencilerin yüzde 62.7’si erkek öğrenci iken yüzde 37.3’ü kız öğrencilerden oluşuyor.
EĞİTİM BİRİNCİ DERDİ MASRAFLAR
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında eğitim hizmetleriyle ilgili yaşanan en fazla sorun eğitim masrafları konusunda oldu. Devlet okullarında eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı yüzde 37.1 iken özel okullarda eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı yüzde 58.8 oldu.
Devlet okullarında 2016 yılında eğitim hizmetleriyle ilgili yaşanan en az sorun yüzde 7.6 ile okula kayıt işlemlerinde yaşanırken, özel okullarda yaşanan en az sorunun yüzde 4.2 ile okulların ısınma, temizlik vb. koşullarında yaşandığı görüldü.
ÇOCUK GELİN ORANI YÜZDE 4.6
Evlenme istatistiklerine göre; 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2015 yılında yüzde 5.2 iken 2016 yılında bu oran yüzde 4.6’ya düştü. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en yüksek olduğu il yüzde 15.7 ile Ağrı oldu. Bu ili, yüzde 14.9 ile Muş ve yüzde 14.3 ile Kilis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla; yüzde 1.1 ile Tunceli, yüzde 1.3 ile Trabzon ve yüzde 1.5 ile Karabük oldu.
ÇOCUK İŞÇİ ORANI YÜZDE 20.8
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 20.8, istihdam oranı yüzde 18 ve işsizlik oranı yüzde 13.5 olarak gerçekleşti. Cinsiyete göre çocukların işgücüne katılımında ise farklılıklar gözlendi. Erkek çocuklarda işgücüne katılma oranı 2015 yılında yüzde 28.6 iken 2016 yılında yüzde 27.8’e düştü. Kız çocuklarında ise bu oran 2015 yılında yüzde 13 iken 2016 yılında yüzde 13.4’e yükseldi.
EN FAZLA CEZA YÜZDE 72.6 İLE AZARLAMA
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; anne veya babaların çocuklarına verdikleri ceza türleri incelendiğinde, en yaygın ceza türünün yüzde 72.6 ile azarlama olduğu görüldü. Bunu, yüzde 48.7 ile İnternet’in yasaklanması ve yüzde 40.8 ile TV izlenmesine izin verilmemesi cezaları izledi.
Anne ve babaların çocuklarına verdikleri en az cezanın ise yüzde 8.9 ile odaya kapatma cezasının olduğu görüldü. Bu cezayı, yüzde 14.2 ile harçlığının kesilmesi ve yüzde 14.3 ile arkadaşları ile görüştürülmeme cezaları izledi.
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; anne ve babaların çocuklarına verdikleri ceza nedenleri incelendiğinde, en fazla ceza nedeninin yüzde 65.9 ile çocuğun eğitimini ihmal etmesi olduğu görüldü. Bunu sırasıyla, yüzde 46 ile çocuğun internette/bilgisayarda çok fazla oyun oynaması ve yüzde 33.3 ile kendi bakımını yapmaması ve odasını toplama gibi görevlerini yerine getirmemesi konuları izledi.
Anne ve babaların çocuklarına verdikleri en az cezalar ise yüzde 9.2 ile kılık/kıyafet tarzı, yüzde 10 ile ölçüsüz para harcaması ve yüzde 10.5 ile eve geç gelmesi nedenleriyle oldu.
ÇOCUKTAN BEKLENTİLER
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; bireylerin çocukla ilgili algıları incelendiğinde, Türkiye genelinde bireylerin yüzde 92.3’ünün çocuğun anne ve babasına yaşlılığında bakması gerektiğini düşündükleri görüldü. Çocuğun eşleri birbirine yakınlaştırdığını düşünen bireylerin oranı yüzde 88.1, her ailenin ekonomik durumuna göre çocuk yapması gerektiğini düşünen bireylerin oranı ise yüzde 85.3 oldu.
Türkiye genelinde bireylerin erkek çocuk ile ilgili algıları incelendiğinde; bireylerin yüzde 44.7’sinin neslin (soyun) devamının sadece erkek çocuk ile sağlanacağını ve yüzde 35.9’unun erkek çocuğun annenin itibarını artıracağını düşündükleri görüldü. Bireylerin erkek çocuk ile ilgili algıları İBBS 1.Düzeye göre incelendiğinde; her iki ifadeye de katılımın en fazla olduğu bölgenin yüzde 55 ile TRC Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) olduğu görüldü.
KAZALARIN EN BÜYÜK KURBANI ÇOCUKLAR
Trafik kaza istatistiklerine göre; 2015 yılında meydana gelen trafik kazalarında 864 çocuk yaşamını yitirirken, 55 bin 198 çocuk yaralandı. Kazalarda ölen çocukların yüzde 44.8’inin 0-9 yaş grubunda, yüzde 21.5’inin 10-14 yaş grubunda ve yüzde 33.7’sinin ise 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü.
(DHA)