Son dönemde Suruç ve Urfa’da Kobanê direnişine katılıp yaralanan ve Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan resmi olarak tedavi için Türkiye’ye giriş yapan Kobanêli yaralılar ve yaralılara yardımcı olan refakatçilere yönelik gözaltı ve tutuklama furyası dikkat çekiyor. İnsan hakları örgütleri yaralı Kobanêlilerin gözaltına alınmasının hukukta bir karşılığı olmadığını ve aynı zamanda BM’nin sığınmacıları yönelik sözleşmesinin de ihlali anlamına geldiğini ifade ederken polis ise gözaltı operasyonlarına devam etmekte ısrarlı. Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, asker ve polisin yaralı Kobanêlilere dönük bu uygulamasının hükümetin Rojava politikasından bağımsız olmadığını ve bir an önce hukuka ve insan haklarına aykırı olan bu uygulamadan hükümetin vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
‘SALDIRILARA RAĞMEN DİRENİŞ SAHİPLENİLDİ’
Kobanê’ye DAİŞ çetelerinin saldırılarının ardından direnişin başladığı günden bu yana hükümetin Kobanê direnişine, Kobanê savunması ile dayanışma içerisinde olanlara ve göç etmek zorunda kalan Kobanêlilere karşı olumsuz bir yönelim içerisinde olduğunu dile getiren Tuğluk, hükümetin bu noktada denemedik yol bırakmadığını söyledi. Tuğluk, asker ve polisin direnişle dayanışmayı engellemek için sınır hattında daha önce silah kullanmaya kadar yönelimler içerisine girdiğini, sınır hattında Kader Ortakaya’yı katlettiğini hatırlattı ve halkın tüm bu saldırılara rağmen Kobanê direnişine sahip çıktığını söyledi.
‘ARKASINDA HÜKÜMETİN ROJAVA POLİTİKASI VAR’
Asker ve polisin Kobanêli yaralıları hedef aldığına dikkat çeken Tuğluk, yaralılara dönük gözaltı ve tutuklama operasyonunun altında hükümetin Rojava politikası olduğunu söyledi. Yaralılara yönelik operasyonları “Hükümetin Kobanê planının direnişle boşa çıkartılmasının yarattığı patolojik durum” olarak nitelendiren Tuğluk, “Savaşın da bir hukuku vardır denilir. Bazı insani değerler vardır ve devletler birbirleriyle savaşsalar bile bu insani değerlere riayet etmeye çalışırlar. Ama şu anda durum yaralılara kadar gelmiş durumda. Burada halka dönük baskılar saldırılar oldu. Sınır boyunda insanlar katledildi. Bu yetmemiş gibi bir de Kobanê direnişinde mücadele edip resmi yollardan buraya gelen yaralılara dönük insanlık dışı ve ahlak dışı bir yönelim söz konusu” dedi.
‘NEYLE SUÇLADIKLARININ YANITI YOK’
Yaralılara dönük operasyonel tutumu akıl dışı ve ahlak dışı olarak niteleyen Tuğluk, gözünü kaybetme riski olan yaralı bir Kobanêli’nin tam 7 saat emniyette tutulduğuna dikkat çekti. Gözaltılar konusunda Urfa Valisi ve Emniyet Müdürü ile görüştüklerini operasyonun amacını sorduklarında ise yanıt alamadıklarını belirten Tuğluk, “‘Neyle suçlanıyorlar?’ diye sorduk, yanıt veremediler. Her zaman olduğu gibi ihbar üzerine gerçekleştirildiğini söylediler. ‘İhbar nedir?’ dedik. ‘Bir evde yaralılara bakılıyormuş’ dediler. ‘Bu suç mu?’ dedik. Buna da cevap veremediler. Bu tür yönelimler sonuç vermez. Eğer bunu genişletmek istersek Urfa’nın tamamı kapılarını yaralılarına açarlar” diye konuştu.
‘HÜKÜMET BU TEHLİKELİ OYUNDAN VAZGEÇSİN’
Yaralılara dönük bu yaklaşımın devam etmesi durumunda halkın tepkisinin de büyük olacağını vurgulayan Tuğluk, hükümeti “tehlikeli oyun” olarak nitelendirdiği bu oyundan vazgeçmeye çağırdı. Tuğluk, çözüm sürecinde de bir ilerleme bekleniyorsa hükümetin bir an önce Rojava’ya dönük olumsuz politikalarından vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
‘HANGİ HUKUKLA AÇIKLANABİLİR’
Operasyonların hukuki olarak da hiçbir karşılığı olmadığını belirten Tuğluk, durumun insan hakları ilkelerine de aykırı olduğunu ve bunun da suç olduğunu söyledi. Tuğluk, “Makul şüphe adı altında artık herkes istendiği zaman gözaltına alınabilir. Bunun önü açıldı zaten. Bu yasalar bir tür darbe yaklaşımının ifadesi. Hukuk uygulandığı yok. Bir hastanın gözaltına alınması hani hukukla izah edilebilir. Bunu hukuken izah edemedikleri için hemen bir ‘terör’ kılıfı uyduruyorlar. Ama IŞİD çetelerine karşı böyle bir uygulamalarını görmüyoruz” dedi.
‘OPERASYONEL BİR YAKLAŞIM DEVREDE’
Urfa ve Suruç’ta hükümetin operasyonel bir yaklaşımı devreye soktuğuna dikkat çeken Tuğluk, bununla da Kobanê’de devam eden direnişle dayanışmanın önünün kesilmeye çalışıldığını söyledi. Tuğluk şöyle devam etti: “Baskı altına alıp burayı sessizleştirme ve Kobanê ile arasındaki bağı kesmeye dönük bir yaklaşım var. Kürt halkı böyle yaklaşımlara da nasıl tepki göstereceğini bilir. Halk bu direnişin yanında olacaktır. Ne pahasına olursa olsun.”
Güncelleme Tarihi: 19 Aralık 2014, 16:07