Kobanil, çocuklara oyuncak götürmek üzere 20 Temmuz’da Suruç’a giden ve canlı bomba saldırısı sonucu katledilen ve yaralanan gençlerin aileleri, yaptıkları basın toplantısıyla Suruç Aileleri İnisiyatifi’ni kurdu. Toplantıya, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, ve HDP’li milletvekilleri, Muş, Mardin-Kızıltepe, Kocaeli’nden gelen Suruç’ta yaşamını kaybedenlerin aileleri ve aydın ve sanatçılar katıldı.

Basın metnini okuyan Özgen Sadet “Bizler, ’20 Temmuz Suruç Katliamı’nda bizden koparıp aldığınız 33 yüreğin, katliamdan yaralı kurtulan 100’lerce canın ailesiyiz. Suruç davasının takipçisi olacağız” diyerek, Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin kuruluşunu deklare etti.

Katliamdan tazminat istemediklerini ve adalet talepleri olduğunu belirten Sadet, “Suruç Katliamı’nın üzerinden tam 63 gün geçmiş olmasına rağmen hukuki anlamda bir arpa boyu dahi yol alınmamıştır. Bu durum coğrafyamızın tanık olduğu diğer katliamlar ve kıyımlar gibi Suruç Katliamı’nın da unutturulmak ve üzerinin örtülmek istendiğinin bir kanıtı niteliğindedir. Katliam dosyasına dair gizlilik kararının olması ise bunun en açık göstergesidir” diye konuştu.

Yüksekdağ: Başaramayacaklar

Burada bir konuşma yapan Figen Yüksekdağ, “Canımızdan kopan canın bıraktığı anıları, oluşturduğu anıları yeni bilinçleri gördük. 20 Temmuz bizler için milattı. Geçmişten geleceğe uzanan bir köprüyü kurmuştuk o köprüyü yıkmak istediler. O günden bugüne bakarak söylüyoruz ki başaramadılar, başaramayacaklar. Rojava’ya, Mezopotamya’ya baktığımızda yıllardır süren mücadelenin kendi yaşamını kurma yoluna girdi. Artık büyük insanlık yeni bir yaşamı, geleceği inşa etmeye başlamıştı. İşte bu güzellikten korktular. Halkların mücadelesinin birleşerek açığa çıkardığı büyük güçten ve enerjiden korktular. 33 canımız işte Türkiye’nin ve bölgenin toplumsal gücünü, umudunu temsil ediyordu. Bundan korktular. Korktukları başlarına gelmeye başladılar. Umudumuzu kırmaya çalıştılar. Bunun için yaktılar yıktılar ama başaramadılar. Başaramayacaklar” dedi.