Suriyeliler, “Burada bin defa ölmektense, bir defa ölmeyi göze alıyoruz. Yaşamak için ölüme gidiyoruz. Aynı kaygıyı çocuklarımız için de yaşıyoruz” diyerek yaşanan ölümlerin kaygı uyandırsa da kendilerine engel olmadığını söyledi.
Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen, ancak buradaki zor yaşam koşulları nedeniyle Avrupa’ya gitmek isteyen mültecilerin Basmane’ye gelişi devam ediyor. Gitmek için insan kaçakçılarından haber bekleyen ya da Suriye’deki yakınlarından para bekleyen mültecilerin sokaktaki yaşam savaşı devam ediyor. Basmane’nin ara sokaklarında bulunan Hatuniye Camisi önündeki alanda kalan mültecilerin yanına gittik ve Ege Denizi’nde yaşanan ve Alan bebeğin ölümüyle de dünya gündemine oturan mülteci ölümlerini konuştuk.
‘NEREYE GİTSEM SAVAŞ VAR’
Gazetemize konuşan mültecilerden Nevide Kasım’ın, en büyüğü 14 yaşında 3 çocuğu var ve insan kaçakçılarından haber bekliyor. 7 aydır Türkiye’deler. Şanlıurfa’da yaşamaya çalışmış, ancak iş bulamadığı için Avrupa yollarına düşmek için İzmir Basmane’ye gelmiş. Nevide’nin eşi Suriye’de bir süredir hapiste ve haber alamıyor kendisinden. Suriye’de her gün onlarca çocuğun bombalarla öldüğünü söyleyen Kasım, “Biliyorum ki o çocuk tek değildi. Din adı altında Suriye’de insanlar öldürülmeye devam ediliyor. Mecburuz gitmeye. İş vermiyorlar. Bana iş verseler gitmem, kalırım ama malesef kimse bakmıyor, ne Türkiye, ne de BM. Çocuklarım da küçük, ne yapayım? Savaş bizim kaderimizde var. Biz Filistin’deki savaştan kaçarak Suriye’ye gittik. Şimdi de Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye geldik. Nereye gitsem savaş var. Ya öleceğiz, ya da Avrupa’ya gideceğiz, başka yolu yok” dedi.
‘ÖLÜMÜ GÖZE ALIYORUM’
22 yaşındaki Ahmet de askere alınmamak için Şam Üniversitesi’ndeki İngilizce öğretmenliği eğitimini yarıda bırakarak Türkiye’ye gelmiş. Bir haftadır Basmane’de sokakta yaşadığını ve henüz insan kaçakçılarıyla iletişime geçemediğini belirten Ahmet, “ Suriye’ye dönsem ölürüm, burada bin defa ölüyorum ama gideceğim. Ölümü göze alıyorum daha iyi yaşayabilmek için. Devlette rahmet yoktur. Suriye’de de, burada da, Avrupa’da da ama Avrupa’da bizi kimse öldürmez” dedi.
Türkiye’de yaşama imkanlarının olmadığını ifade eden Ahmet, şöyle devam etti: “Hayat pahalı, halk bize kötü davranıyor. Otele verecek kadar param yok. Onun için sokakta kalıyorum” diye konuştu.
‘YAPTIĞIMIZ İNTİHARDIR’
Ali de eşi ve 5 çocuğuyla bir aydır Hatuniye Camisi önünde yaşıyor. Paraları olmadığı için Avrupa’ya gidemeyen Ali akrabalarının kendilerine para yollamasını bekliyor. Suriye’de iken garson olarak çalışan Ali, aynı zamanda şeker ve tansiyon hastası ve şu an ilaçlarına ulaşamıyor. Kaçakçılar kendisi ve eşi için ayrı ayrı bir 200 dolar, çocukları için altı yüz dolar istemiş. Akrabaları bu parayı yollayabildiğinde yola çıkacaklar. Mülteci ölümlerinden haberleri olduğunu belirten Ali, “Yaptığımız intihardır ama yapacak bir şeyimiz yok. Dönecek yerimiz yok, ne ev, ne para. Bir şeyimiz yok geride. Burada da ne iş var, ne güç. Almanya’da kardeşim, amca çocuklarım var. Onlarla konuştum, durumları iyiymiş. Gelin, diyorlar. Çocuklarımız için gidiyoruz. Ölüme gidiyoruz yaşayabilmek için” dedi.
‘BİZİ İNSAN YERİNE KOYMADILAR’
İnşaat Mühendisi Suriyeli Mülteci Muhammed de 4 çocuğuyla, eşiyle yaklaşık 2 ay kadar önce Türkiye’ye gelmiş. Bir aydan daha fazla süre Şanlıurfa’da kalan Muhammed orada iş bulamayınca ailesiyle birlikte diğerleri gibi yurt dışına gitmek için İzmir’e gelmiş. Bir haftadan fazladır sokakta yaşayan Muhammed ve ailesinin en büyük isteği, iş ve başlarını sokacak bir ev. Onlar da Ali ve ailesi gibi yakınlarından para gelmesini bekliyor.
En büyük çocuğunun hastalığından dolayı da özel olarak Avrupa’ya gitmek istediğini dile getiren Muhammed, “Hangi ülke bizi insan olarak görürse orada kalcam ama Suriye de, Türkiye de bizi insan yerine koymadı. Biz yine de teşekkür ediyoruz, kapılarını açtığı için. Her şeyim orada kaldı. IŞİD aldı, arabamı, evimi. Sadece elbiselerimizle geldik” diye devam etti. Ege Denizi’nde yaşanan mülteci ölümlerine de değinen Muhammed şunları söyledi: “Biz de ölümden kaçtık. Ha orada öldük, ha burada, ya da denizde. Orada bir umut var en azından. Belki çocuklarımızı kurtarız. Madem bize bakmayacaksınız yolu açın, gidelim, neden kaçakçıya para verelim boşu boşuna.Yöneticiler yeri geldiğinde Osmanlı topraklarından bahsediyor, ancak bize bakmıyorlar” diye tepki gösterdi. / Evrensel
Güncelleme Tarihi: 10 Eylül 2015, 13:35