“PKK terör örgütü değildir” sözlerinden dolayı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Tahir Elçi, serbest bırakıldı.

Tahir Elçi, serbest bırakılışının ardından Bakırköy Adliyesi önünde yaptığı açıklamalarda bulundu. Elçi şöyle konuştu:

‘İfade özgürlüğünün gereği’

“Kendi düşüncelerimizi , önerilerimizi ve fikirlerimizi, kendi kavram ve tanımlamalarımızla ifade etme hakkına sahip olmalıyız. Bu, ifade özürlüğünün gereğidir. Ben bir sivil toplum örgütünün temsilcisi olarak, kamuoyu önünde yapılan bir tartışmada siyasi iktidarın bazı meseleleri ve olguları tanımlama biçimiyle bağlı değilim. Bu, ifade özgürlüğünün gereğidir. Farklı bir ifade ve görüşten dolayı son birkaç gün içerisinde büyük bir adaletsizliğe uğradım. Öncelikle bazı yayın organlarınca bir linç kampanyası yürütüldü, İstanbul Bakırköy Savcılığı da bu kampanyada safını aldı.

‘Sözlerimin arkasındayım’

“Ben sözlerimin arkasındayım. PKK ya da KCK örgütünün terör örgütü kavramı içinde ifade edilemeyeceğine inanıyorum. Bunun gerekçelerini savcılığa ayrıntılarıyla ifade ettim. Düşmanlaştıran tanımlamalar sorunu daha da derinleştirmektedir. İfade özgürlüğü hakkımı kullandım. Ancak ne yazık ki Türkiye’de bu özgürlük, büyük bir baskı altında.”

Ne olmuştu?

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programında, “PKK terör örgütü değildir. Bazı eylemleri terör niteliğinde olsa bile, PKK silahlı siyasal bir harekettir. Siyasal talepleri olan, toplumda çok ciddi bir desteği olan bir siyasal harekettir,” demiş ve bu sözleri nedeniyle hedef alınmıştı.

Bu sözleri nedeniyle Tahir Elçi hakkında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili İdris Kurt res’en soruşturma başlatmıştı. Elçi’nin, kullandığı ifadeler ile ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçu işlediği savunulmuştu.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği, “PKK terör örgütü değildir” sözleri nedeniyle Elçi hakkında “Terör örgütü propagandası” suçundan yakalama kararı çıkarıldı. Elçi kararın ardından 20 Ekim günü gözaltına alınarak İstanbul’a götürüldü.

Elçi’nin gözaltına alınmasının gerekçesi ise “soruşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacı ile yurt içinde saklanması” gösterildi.

Elçi savunmasında, “Ben bu sözlerin arkasındayım. Doğru olduğuna inanıyorum” dedi.