İnançlarından ötürü baskı ve saldırıya uğrayan Yarsan ve Ezidilerin önemli bir kısmının varlıklarını sürdürebilmek için Avrupa’nın değişik ülkelerine sığınmak kaldıklarını ifade etti.
Stockhom Kürt Enstitüsü’nde düzenlenen konferansta Moradi, Ehl-i Haklar inancının Arapların Ortadoğu’yu işgal ettiği 7. yüzyılda var olmakla birlikte, bu inancın felsefesinin belirtilerinin insanlık tarihi kadar eski olduğununa vurgu yaptı.
Yarsan inancını benimseyen Kürt toplululuğun bölgenin en kadim halklarından biri olduğunu, zengin bir kültüre sahip olduklarını, Newroz’un Farslardan önce Kürtler tarafından kutlanıldığını gösteren pek çok bulgu olduğunu dile getirdi.
Bundan 4 ve 5 yüzyıl önce Anadolu’dan binlerce Kürt ailesinin Horasan’a zorla göç ettirildiğini ve Kurmançı lehçesiyle konuşan zorunlu göçe tabi tutulanların bir kesiminin asimile edildiğini söyleyen Moradi, asimilasyonun Kürdistan’ın değişik parçalarında Kürt halkı üzerinde çok büyük olumsuz sonuçlara yol açtığı değerlendirmesinde bulundu.
DİLİNİ KAYBEDEN KİMLİĞİNİ DE KAYBEDER
Dil ve kimlik arasında kopmaz ve doğrudan bağlar olduğunua dikkat çeken Moradi, hangi dil olduğundan ve nerede yaşadığından bağımsız olarak kendi topraklarında yaşamayan insanların dillerine mutlaka sahip çıkmaları gerektiğine vurgu yaptıktan sonra, “dilini kaybeden kimliğini de kaybeder. Hangi ulus ve halka bağlı olduğunuz da bilinmez” şeklinde konuştu.
Almanya’daki bazı üniversitelerde Kürtçenin Kurmançi lehçesinde ders verdiği, Gorani lehçesi üzerine bir kitap yazdığını hatırlatan Moradi, kitabının sadece 20 sayfasında kendi değerlendirmelerine yer verdiğini ve geriye kalanlardan tamamını bilimsel kaynaklardan aldığını, kitabında Gorani lehçesi ile Yarsanlar arasındaki ilişkiyi ele aldığını söyledi.
4 MİLYON CİVARINDAKİ YARSANIN ÇOĞUNLUĞU İRAN’DA YAŞIYOR
Yarsan inanç ve felsefesinin diğer din ve inançlara kıyasla çok daha az bilindiğini ve bu konudaki yazılı kaynakların sınırı olduğuna dikkat çeken Moradi, sayıları 4 milyon civarında olduğu tahmin edilen Yarsanlıların çoğunluğu İran’da olmak üzere Pakistan, Hindistan, Lübnan’da yaşadıklarını, Kuzey Kürdistan’da da çok az sayıda Yarsan bulunduğunu söyledi.
İslam dininin Ortadoğu’da yaygınlaştığı 7. yüzyılda Kürtlerin Zerdüşt inancına sahip olduklarını ancak İran Sasani İmparatorluğu’nun yenilgisiyle birlikte Kürt bölgelerinin çoğunun Arapların denetimine geçtiğini ama İran’da yaşayan Kürtler ve Lurilerin Müslüman olmayı reddettiklerini ve inançlarını korumak için yüzyıllardır Araplara karşı direndiklerini ve Arapların inançlarını korumak için direnen Kürtlerin direnişini kıramadığını söyledi.
YARSAN İNANCIYLA ZERDÜŞTLÜK, BUDİZM, HİNDUİZM VE ALEVİLİK ARASINDAKİ BENZERLİK
Prof.Dr. Moradi, günümüzde çoğunluğu İran’da yaşayan ve Kürt olan 4 milyon civarında Ehl-i Hak inancında Azeri, Arap ve Farslı bulunduğunu belirttikten sonra Yarsanların ruhun başka bir bedenle yeniden yeryüzüne geldiğine (reankarasyon) inandıkları için Yarsan inancıyla Zerdüştlük ve Budizm arasında benzerlikler bulunduğu ifade etti.
Yarsanların tarih ve felsefesini konu alan kitabını 1999 yılında yazdığını ve İsveç’te basırdığını söyleyen Moradi, Yarsan inancı ile diğer din ve inançlar arasındaki benzerlikleri somut örnekler vererek anlattı.
Yarsan inancının vaftizle Hıristiyanlığa, sünnet ile Yahudilik ve Müslümanlığa, doğaya verdiği önemle Ezidilik ve Zerdüşliğe, reankarasyonla Budizm ve Hinduizme, kadın erkek eşitliği ile Aleviliğe benzer özellikleri bulunduğunu söyledi. Yarsanların tıpkı Aleviler gibi müzik aletleri eşliğinde semah çekip ibadet ettiklerine dikkat çekti.
Güncelleme Tarihi: 25 Haziran 2015, 12:00